Paylaş
Öncelikle bir tespit: Dünyanın 17'nci ekonomisi 42 gün sonra sandığa gidiyor ama ortada tek bir aday var. Henüz AK Parti’nin de, BDP’nin de ulusalcıların da ne yapacağı meçhul. Adayını yıllardır hazırlayan iktidar partisi daha bu hafta en resmi ağızdan ‘ters köşeye yatırma’ olasılığını ilan etti. Yani hala Erdoğan dışında bir aday sözkonusu. Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makam için yapılacak bir seçimde bu kadar belirsizlik akıl karı değil. 2016 ABD başkanlık seçimi adayları hakkında bizimkilerden daha net bilgiye sahibiz.
Bu noktada son haftaların en önemli gelişmesi HDP çizgisinin aday çıkartma kararı alması. Bu karar tek başına bu seçimin ikinci tura kalma ihtimalini arttırdı. HDP adayı ile girilecek bir seçimde bir adayın ilk turda tek başına yüzde 50 bandını yakalama olasılığı ciddi oranda ortadan kalktı. Peki dördüncü bir adayın, yani Ulusalcı bir adayın, ilk tur seçimine girmesi katılımı ve İhsanoğlu algısını nasıl etkiler?
BOYKOT KİMİN İŞİNE GELİR?
Ulusalcılar bir süredir kendi adayları olmasa seçimi boykot edeceklerini ima ediyor. Gerçekten boykot ederler mi? Seçmenlerin yüzde kaçı seçimi boykot eder? Bu sorulara bugünden yanıt vermek mümkün değil ancak bildiğimiz bir vakadan yola çıkarak akıl yürütmek münkün. Evet Mansur Yavaş’ın adaylığından sözediyorum. Çok değil daha birkaç ay evvel sayın Yavaş aday olunca CHP içinden benzer bir tepki gelmişti. O zaman da alternatif sol bir aday çıkartmak için bir çaba harcanmıştı. Sonuçta gördük ki seçim atmosferiyle birlikte boykot çağrısı yapanlar Yavaş etrafında kenetlendi ve seçimden sonra da Yavaş’ın asıl tabanından daha çok ona sahiplendi.
Ben boykot olacağını sanmıyorum ama diyelim br boykot olacaksa bunun etkisini hesaplamak mümkün. Çatı adaya oy vermesi beklenen ama Ekmeleddin İhsanoğlu tercihini beğenmediği için seçimi boykot edecek olanların oranı yüzde 2, yüzde 5 ya da yüzde 10 olsa sonuç ne olur? 30 Mart seçimlerinden yola çıkarak bu senaryoları ölçmek mümkün. O seçimlerde AK Parti ve CHP-MHP oylarını kabaca eşit olduğunu biliyoruz. Küçük partilerin aldığı yüzde 5 puanı 3 puan AK Parti, 2 puan çatı aday olarak dağıtırsak AKP-İhsanoğlu-BDP oyları yüzde46-yüzde 45-yüzde 9 olarak dağılıyor. BDP adayının bu seçimde ek birkaç puan alacağını ve bu ek puanların da AK Parti içindeki Kürt seçmenlerden ve CHP içindeki sol seçmenlerden geldiğini varsayalım.
Şimdi bu varsayımlar üzerinden çatı adaya oy vermesi beklenen 5 puan sandığa gitmez ise oy dağılımı yüzde 48.4 AKP adayı, yüzde 42 İhsanoğlu, ve yüzde 9.5 BDP adayı oluyor. Boykotçuların oranı 2 puan olursa oranlar 47, 44 ve 9 oluyor. Eğer seçmenlerin yüzde 10’u sandığa gitmeyip seçimleri boykot ederse (bu neredeyse her iki CHP seçmeninden biri demek!) AK Parti adayı 50 puan bandını aşarak seçimi ilk turda kazanıyor. Özetle boykota katılım arttıkça blok oyu bulunan AK Parti adayının oy sayısı aynı kaldığı halde yüzdelik dilimdeki oy oranı artıyor. Bir diğer ifadeyle katılım arttıkça İhsanoğlu’nun yüzdekilk oy oranı da artıyor.
ULUSALCI BİR ADAY TARTIŞMASI KİMİN İŞİNE YARIYOR?
Ben başından beri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanma şansının AK Parti bloğundan alacağı oya bağlı olduğunu düşünüyorum. AK Parti tabanından oy almanın ne kadar zor olduğunu ise geçtiğimiz 12 yılda yapılan seçimlerden biliyoruz. Tabanını her seçimde biraz daha kendine bağlayarak artıran bir oy bloğundan sözediyoruz. Bu trendin bir istisnası 30 Mart 2014 seçimleri. AK Parti bu seçimlerde 50 puan bandındaki desteğinden yaklaşık 7 puanı kaybetti. Ekmeleddin İhsanoğlu gibi sağ tabandan gelen, dindar kesimden destek bulmak için tercih edilen bir aday acaba AK Parti bloğundaki bu erimeye bir katkıda bulunur mu? Daha somut sorayım, Ekmeleddin İhsanoğlu AK Parti’ye 30 Mart’ta oy vermiş tabandan birkaç puanlık bir destek alabilir mi? Eğer İhsanoğlu AK Parti tabanından az da olsa birkaç puanlık bir destek bulursa bu seçimi ilk turda bile kazanabilecek bir konuma gelebilir.
Peki böyle bir seçim ortamında ulusalcıların bir aday çıkarmasalar dahi İhsanoğlu aleyhindeki kampanyası kimin işine yarıyor? İhsanoğlu henüz tarif edilmemiş bir aday. Burada sorun Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kimin, nasıl tarif edeceği. Eğer İhsanoğlu CHP’li bir aday olarak tarif edilirse, AK Parti tabanından oy alması münkün olmayacaktır. O halde İhsanoğlu’nun ulusalcı CHPliler tarafından dindar olduğu için eleştirilmesi onu CHPli göstermek isteyecek olan AK Parti’nin işine yaramayacaktır.
Henüz ortada tek bir aday varken seçim analizi yapmak zor!
Paylaş