Paylaş
Geçtiğimiz bahar Gabriel Garcia Marquez öldüğünde bir değil iki ülke birden yas tuttu! Marquez için doğduğu ülke Kolombiya’nın devlet başkanı ve öldüğü ülke Meksika’nın devlet başkanı ayrı ayrı üç günlük milli yas ilan etti. Bayraklar yarıya indi, halklar yazarını bağrına bastı. Benzer bir ulusal vedayı biz Yaşar Kemal için neden yapamıyoruz?
Bizim yazar!
Yaşar Kemal ulusal yası fazlasıyla hak ediyor çünkü o nüfusunun yüzde 70’i köylerden gelen bir ülkeye, ölümsüz köylü bir kahraman armağan etti. Memed! İnce Memed! Sadece doğunun değil başta Ada Üçlemesi olmak üzere batının insanlarını da kahramanlaştırdı. Bunu yaparken de popüler olduğu halde Oryantalizme tenezzül etmedi. Böyle bir yazarın yasını hep beraber tutamıyorsak, kimin ardından ulusal bir ağıt düzeceğiz?
Kitap okumayan bir toplumda yazar olmak!
Yaşar Kemal’in kaderi kitap okumayan bir toplumda yazar olmayı tercih etmiş olmasıydı. En son İPSOS’un yaptığı araştırmada yüzde 45’i açıkça kitap okumuyorum demiş bir ülkede yazar olmak zor!
Evlerin çoğunda 25’ten az kitap var!
Eğer kitap okuyan bir toplum olacaksak işe çocuklardan başlamak lazım. Peki evlerimizde ve okullarımızda kaç kitap var acaba?
Elimde Milli Eğitim Bakanlığı’nın OECD işbirliğinde Türkiye çapında 15 yaşında öğrencilerden topladığı verileri var. Tabloda bu verileri özetledim. Bu araştırmaya göre evinde en fazla 10 kitap olan ailelerin oranı yüzde 27! Evlerin çoğunda (yüzde 54) kitap sayısı 25’i geçmiyor! Bu 25 kitabın roman mı yoksa test kitabı mı olduğu tahminini size bırakıyorum. Peki evde kitap yok da, okullarda var mı?
Kitapsız eğitim!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Dünya Bankası ile yaptığı bir çalışma olan TİMSS, okullardaki kitaplık boyutu hakkında bize bilgiler veriyor. Bu resmi verilere göre okulunda 5000’den fazla kitabı olan öğrenci oranı bizde yüzde 1! Bu oran Güney Kore’de yüzde 92! Dünya ortalaması ise yüzde 32! Bizde her 4 öğrenciden 1’i kitaplığı olmayan bir okulda okuyor. TİMSS çerçevesinde ölçülen 44 eğitim sisteminin çoğunda ya kütüphanesiz okul yok ya da yüzde 1-2 seviyesinde! Özetle, evde ve okulda kitap olmadan çocuklarını eğiten bir ülkeyiz.
İnce Memed’i duymuş Yaşar Kemal’i duymuş ama kimin kimi yazdığını bilmiyor!
Bu can sıkıcı veriler Yaşar Kemal için tüm ülkenin neden yasta olmadığını açıklıyor. Çünkü ezici bir çoğunluk onun kitaplarını okumadı. İlber Ortaylı'nın deyişini biraz değiştirerek söylersem: İnce Memed’i duymuş, Yaşar Kemal’i duymuş ama kimi kimin yazdığını bilmeyen çok.
İşte tam da bu nedenlerle, bu istatistikleri değiştirmek için ulusal yas tutmamız gerekli. Yoksa bayrakların yarıya indirilmesine ihtiyacı yok Yaşar Kemal’in. İnce Memed’i okuyan, onun ölümsüz olduğunu bilir!
Paylaş