Paylaş
Üç patlama yüzlerce masum insanın ölümü. Sözde ‘medeniyetler savaşının’ son kurbanları.
Önce bir not: Beyrut katliamı pek duyulmadı, Ankara katliamının yasını biz bile doğru dürüst tutamadık. Paris katliamı bir süre gündemin başköşesinde olacak ama. Bundan dolayı kimseyi suçlamaya hakkımız yok. Soma’da, Ermenek’te Suruç’ta ya da Ankara’da ölenleri hemencecik geçiştirmiş bir halk olarak Fransızlar neden bu işi uzatıyor demeye hakkımız yok. Daha evvel de yazmıştım, asıl katliam ölümleri kanıksamaktır. Ölüsüne sahip çıkan, dirisine de sahip çıkar.
IŞİD’in Medeniyetler Savaşı
Medeniyetler arası çatışma Huntington’un ortaya attığı bir görüş. Özetle İslam medeniyetiyle Batı medeniyetinin ontolojik olarak örtüşmeyeceğini ifade ediyor. Huntington 2004’te çıkan son kitabında Batılı Müslüman için “hazmedilemez azınlık” ifadesini kullanır. Bu keskin dil Batılı muhafazakarlar arasında yaygın bir karşılık buluyor ve ırkçı söylemlerin arka planını oluşturuyor. Ama gelin görün ki aynı söylem fundemantalist İslamcılar arasında da yaygın bir karşılık buluyor. IŞİD ve El Kaide gibi İslamı terör adına kullanan tüm örgütler Batı medeniyetine savaş ilan ederek bu medeniyetler çatışmasını doğruluyor. Bu örgütlerin en büyük korkusu diyalog, Müslümanlarla Batılılar arasında uyum içinde bir ortak yaşam. Paris bombaları işte bu ortak geleceğe atıldı.
Fransa’da patlayan bombalar hem Batılı sağcı politikacılar tarafından hem de IŞİD ideolojisine alkış tutanlar tarafından sevinçle karşılanmış olmalı. Batılı ırkçılar “Bakın Müslümanlar terörist!” ezberi için yeni malzeme bulmuş oldular bu bombalarda. Aynı şekilde köktendinci teröristler de bu terör sonrası ortaya çıkacak yeni güvenlikçi adımları ve olası İslamofobik eylemleri kullanarak “Bakın işte Batı İslam düşmanı” diyecek. Onlar kazanacak ama kim kaybedecek?
Batı’da Yaşayan Müslümanlar ve Suriyeli Mültecilere Kesilen Fatura!
Ne zaman İslami motifli bir terör örgütü Batı’da bir bomba patlatsa bunun bedelini masum Müslüman göçmenler öder. Paris katliamının bedelini de önce başta Fransa olmak üzere Avrupa’da yaşayan Müslümanlar sonra da Suriyeli mülteciler ödeyecek. Fransa’daki terör sonrası İslamofobi had safhaya çıkacak maalesef. Fransız sağı ve Avrupa sağı terörü bahane ederek sınırları Suriyeli mültecilere bir kere daha kapatacak. Bu varsayımları kendi araştırmalarıma dayanarak söylüyorum zira 11 Eylül saldırılarının Amerika’daki Müslümanların hayatını nasıl zindana çevirdiğini inceledim yıllarca. Merak edenler Amerika’da çıkmış ve Türkçede de yayınlanan ‘Amerikalı Müslüman Gençler’ adlı kitabımda detayları okuyabilir.
Fransa Müslümanlara Avrupa’da en pozitif bakan ülke.
Paris saldırıları sonrası doğal olarak akla ilk gelen soru bu. Neden Fransa? Avrupalıların ülkelerinde yaşayan Müslümanlara dair fikirlerini ülke bazında gösteren veriler aşağıda. Fransızlar ülkede yaşayan Müslümanlara en pozitif bakan toplum. Her 4 Fransız’dan 3’ü ülkelerinde yaşayan Müslümanlar hakkında pozitif bir görüşe sahip. Bu oran İtalya’da 4’te 1! Fransa’da iktidarda olan sosyalistler arasında bu pozitif algı sağa göre 20 puan daha yüksek. Fransız kabinesinde bizim kabineden daha çok Müslüman kadın bakan olması boşuna değil. Ancak gelin görün ki IŞİD’in en çok destek aldığı Avrupa ülkesi de Fransa..
Müslüman Nüfusun En Yoğun Yaşadığı Avrupa Ülkesi
Fransa aynı zamanda Avrupa’da Müslümanların en yoğun yaşadığı ülke. Bulgaristan ve Kıbrıs’ın özel konumlarını çıkarttığımızda Fransa’dan daha yüksek oranda Müslüman yaşayan başka bir ülke yok Avrupa’da. Sayı olarak baktığımızda da Avrupa’da yaşayan 13 milyon Müslümanın 3 milyonu Fransa’da yaşıyor. Öte yandan nüfus projeksiyonlarına baktığımızda Fransa’daki Müslümanlar 2030’da yüzde 10’u aşıyor ve 2050’ye geldiğimizde Hristiyanlar çoğunluğu kaybediyor.
Aylan Bebeğin kaderi...
FraÇok değil 2 ay evvel Aylan Kurdi’nin plajdaki o masum bedeni bütün dünyada Suriyeli mülteciler için merhamet kapılarını açmıştı. Avrupa’daki sol ve yeşil hareketler bu fırsatı kullanarak Müslüman mültecilerin Avrupa’ya girişini hızlandıracak ciddi adımlar artmıştı. Afganistanlı bir kıza birkaç ay önce kapıları kapatan Merkel bile baskılara teslim olup 100 bin Suriyeli mülteci alma sözü vermişti. Paris’teki patlama bütün bu emeği heba etmiş oldu. Suriye cehenneminden kaçıp Avrupa’ya sığınanları IŞİD terörü bu sefer de gittikleri yerde vurdu. Terör bu sefer de en masum olanımızı vurdu. Alkış tutanlara lanet...
Özel Teşekkür: Değerli dostlar ‘Yol Ayrımındaki Türkiye: Ya Özgürlük Ya Sefalet’ adlı son kitabım ilk ayında 5. Baskıya ulaştı. Desteğinize sonsuz teşekkürler. Umutla, devam.
Paylaş