İneği sağan başka sütünü içen başka

Facebook’ta kamuya açık bir sitesi var, oradan her gün beş-altı veciz cümle sallıyor. Her Allah’ın günü, düzenli olarak 3 bin 414 kişi onun salladığı veciz cümleleri beğeniyor.
Sayı nereden mi belli?
Sen “Çok beğendim, gözlerim yaşardı” deyip tıklıyorsun. Bilgisayar hesabını otomatik olarak tutuyor.

* * *

Rakam hep bu civarda geziniyor. Bir günden diğer güne “beğenenler” sayısının dört bine çıktığını görmedim.
Gerçi, profesörlük unvanını “Anayasa üzerine yaptığı tezle” hak etmiş olan Burhan Kuzu hocamız “beğenenleri” gösteren sayının altına “Arkadaşlarını bu sayfayı beğenmeye davet et” notunu koymuş ama ne fayda. Ahalinin beğenme katsayısı 3 bin 414 civarında kilitlenmiş. Tıpkı kısmetinin siyaseten bağlanması gibi.

TERSTEN ÇAKMAK

Köşe yazarı aciziniz olarak Prof. Burhan Kuzu’yu takip ederken, ondan her gün bir şeyler öğreniyorum. Feyz alıyorum. Hayata farklı bir gözle bakabilme talimi yapıyorum.
Misal Sayın Burhan Kuzu’nun, Facebook sayfasındaki 22 Ocak 2015 tarihli notunu ele alalım.
Burhan Hoca ‘Düşünceler’ bölümüne “Uzun Boylu Sevgi İnsanı”nın teee Etiyopya’ya yaptığı ziyarete dair hissi ve açıklayıcı bir not düşmüş. (Etiyopya’nın eski adının Habeşistan olduğunu bu vesileyle hatırlıyoruz.)
Notunda “Cumhurbaşkanı Etiyopya’da. Habeş Kralı, ilk hicret eden Müslümanlara kapısını açmış. Habeş Kralı bugünkü Avrupa’dan daha hoşgörülü” diye yazıyor.
Şimdiki Etiyopya’da eskinin Habeş Kralı’ndan iz filan kalmamış.
Çünkü darbeci Haile Mariam, hanedana son verirken, fikir ayrılığı yaşadığı 1 milyon 400 bin Habeş’in hayatına son verip ülkesini “ileri demokrasi” modeline geçirmiş.
Ama Burhan Hoca yine de bin dört yıl öncesinin Habeş Kralı’nı bugünün Avrupası’nın demokratları ile kıyaslayıp, oradan bir fark çıkarmasını biliyor. Tersten çakmak budur işte.

* * *

Burhan Kuzu’nun Facebook’taki sayfasında her gün birkaç “hikmetli söz” birkaç “ferasetli görüş” var. İlham geldikçe bunları not şeklinde sayfasına düşürüyor.
“Not düşürüyor” derken “Böbrek taşını düşürüyor” gibi anlamayın. O süzme notların her biri baharı müjdeleyen cemre değerindedir.
Şahsen 15 Ocak tarihli notunu unutamıyorum. Kutsal değerler konusunu incelerken “Hindistan’da ineklere saygı duymak zorundasınız” diye yazıp yine tersten çakmıştı. O kadar hislenmiştim ki “Biz burada bütün ineklere saygılıyız hocam!” diye yazıp, destek vermek istedim.

BİR GECELİK İŞİ VAR

Yine de Facebook’undaki “beğenenlerin” sayısı dört bini geçemiyorsa, ben işin burasında bir miktar hasetlik ararım. Biraz da siyasi rekabet kokusu gelir burnuma.
Eğer Başbakanımız, plaket kolu başkanımız Sayın Davutoğlu istese, Ampul Partisi’nin “Ak Trol” denen maaşlı internet çekirgeleri o rakamı bir gecede yüz binlere çıkarır.
Eğer çıkmıyorsa bilin ki Sayın Davutoğlu çıkmasını istemediğindendir. Burhan Kuzu hocamızın beyninde çakan fikir şimşeklerinin Ak Saray’ı etkilemesinden korkuyordur.
Oysa Burhan Hocamız’da böyle bir korku yok. Özgüveni, bilinmeyen bir sebepten tavan yaptığı için gayet rahat.
Hocamız “Bana bir bakanlık koltuğunu bile çok gördü” demeyip Sayın Davutoğlu’nu her vesile destekliyor.

* * *

Paris’teki dergi katliamından sonra, 10 Ocak günü Facebook’una şöyle bir not düşmüştü:
“Dün Nijerya’da 2000, Irak’ta 83, Yemen’de 38, Suriye’de 26, Afganistan’da 16, Fransa’da 12 kişi öldürüldü. Fakat dünya sadece Fransa’yı konuştu!”
İsteseydi o notun son cümlesini “Fakat Davutoğlu sadece Fransa’ya gitti!” diye bitirip kendisinden bir koltuğu esirgeyenlere tokadı çakabilirdi.
İşte Burhan Kuzu’yu bu özelliğinden, çobanına gösterdiği sadakatten dolayı seviyorum.
Eller ne derse desin, ben seni her durumda “Like” ediyorum hocam.