Paylaş
SEYREK bıyıklı asabi şahsiyet..” Fenerbahçe’ye niye kızdı? Veya “paralel devlet” ne diye durumdan vazife çıkarıp savcılarını Fener’in üzerine saldı?
Bunların cevabını verebiliyor musun bana? Veriyorsan geç baş köşeye otur..
Bi-hikmet-i müteal ben verebiliyorum.. Araştırmacı gazetecilik böyle yapılır işte..
Kerametlerin havaya uçuştuğu yıllarda Zaman Gazetesi bir kitap yapmış..
Hacı Hasdemir imzasıyla 2005 yılında birinci baskısı yapılan kitabın adı da “Aman Babam Görmesin..” Tam 208 sayfa..
* * *
KİTAP “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin..” futbolculuk hayatını anlatıyor..
İmam Hatip Lisesi’nde öğrenciyken ilk amatör lisansını çıkardığı yıllardan başlıyor.. Futbolu, İstanbul Birinci Amatör Küme’deki İETT takımında kaptan olarak bıraktığı yıllara kadar geliyor..
Kitabın iki ana fikrinden birincisi şöyle:
“Eğer futbolculukta sebat etseydi muazzam bir futbolcu olurdu.. Türk futbolu kurtulurdu..”
İkinci ana fikir de birincisiyle bağlantılı:
“İyi ki futbolcu olmamış.. Yoksa bu memleketi kim kurtaracaktı?”
BABA ENGELİ..
ANLADIĞIM kadarı ile “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” o kadar yetenekli ve benzersiz bir futbolcuymuş ki..
Yüzüne maske takıp sahaya salsan, bilmeyenler, Almanlar’ın efsane kaptanı Beckenbauer İETT’de işe girdi de hafta sonları da amatör kümede futbol oynuyor sanırmış..
Okura baştan söyleyeyim ki bu lafları yalakalık olsun diye yazmıyorum..
Benden evvel futbol yazmış da lafı “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin..” yeteneklerine getirmeye niyetlenmiş ne kadar yazar abimiz varsa onların tekrarcısıyım..
Futbolumuzun duayenlerinin ortak görüşleri bu şekilde..
Uzun boyluymuş.. Biliyoruz.. Kafa toplarına sıkı çıkarmış.. Biliyoruz.. İstanbul Amatör Birinci Küme böyle bir santrfor görmemiş.. Onu bilmiyoruz..
Çünkü o devrin gazetelerinde İETT maçını verip de “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyete..” üç yıldız veren yok.. Hep iki yıldız..
İki yıldızlık oynayarak bu etkiyi yarattıysa kimbilir üç yıldızlık oynasaydı neler olurdu?
Peki bu yetenek ve hevesle bir aradayken eksik kalan ne ki böyle bir mucizeyi doyasıya izlemekten mahrum kaldık.. Arz edeyim.. Sebep “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin..” babası Ahmet Bey bizzat kendisi..
Oğlunun futbolcu olmasını kesinlikle istemiyor.. Kafayı “Eğitim şart!” olayına takmış.. Böylesine sert, böylesine otoriter bir baba..
* * *
KİTAPTAN rivayettir.. “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” daha altı yaşındaymış.. Çocukluk hali işte! Küfür etmeye merak salmış.. Daha doğrusu evlilik çağındaki komşu ablalardan biri onu küfür etmesi için kışkırtıyor, bizimki “Ey bilmem kim..” diye saydırmaya başladıkça kıkır kıkır gülüyormuş..
El kadar çocuğu kışkırtıp sağa sola küfür ettirirken, ailenin işten dönen reisi Ahmet Bey’e basılmasınlar mı?
Öfkelenen baba oğlunu bir güzel pataklamış.. Sonra ibret için ayaklarından tavana asmış..
“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” bu şekilde yaklaşık yirmi dakika sallanıp durmuş.. Bereket dayısı tesadüfen eve gelmiş de yeğenini o vaziyette görünce infazı durdurmuş..
FENER İLGİSİ..
BÖYLE bir sevgi ortamında büyüyen ve babasından derslerini aksatmama karşılığı futbol izni koparabilen “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” bir süre sonra Fenerbahçe’nin dikkatini çekmiş..
Nasıl mı? Fenerbahçe’ye idman maçı yapacak bir takım lazım.. İETT ile ilişkileri de iyi.. Fener’in antrenman sahasında sık sık maç yapıyorlar..
Tabii Fener’in futbolcuları işi gevşek tutarken, İETT o maçlara ölümüne asılıyor.. Bu yüzden hır çıkıyor, üç dört maçta bir, birbirlerine giriyorlar..
Fener’in o zamanki hocası Toma Kaleperoviç bu antrenman maçlarını izlerken İETT’nin üç futbolcusuyla yakından ilgilenmeye başlamış.. Bunlardan biri de “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..”
Spor yazarlığının en eskilerinden Kemal Belgin onu Kaleperoviç’e tavsiye edenin kendisi olduğunu söyler ve dahi yazar..
Talay Erker ağabeyimiz de onun Galatasaray’a tavsiye edildiği tezi üzerine kalem oynatmıştır..
Hatta bir Hollanda takımı bile onu istemiş..
Fenerbahçe işi niye olmamış orasını söktüremedim.. Ne zaman transfer lafı edilse baba “Oğlum okuyacak..” şerhi ile itiraz ediyor..
Oğlan ise gelmiş 27 yaşına, okul da bir türlü bitmiyor..
* * *
BENCE “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” ile Fenerbahçe’nin arasını açan şey, bir türlü gerçekleşmeyen transferden çok İETT ile Fener arasında yapılan hazırlık maçlarıdır..
Üç maçtan birinde kavga çıktığını, kitaba bakıp hatırlarsak, aralarına taaa o zamandan tekmeli silleli husumet girmiş, diyebiliriz..
Kabak da Aziz Yıldırım’ın başına patlamıştır..
Tabii Aziz Bey işin evveliyatını bilmediğinden yok “Bize hukuk devleti lazım..” yok “Neredeymiş bağımsız adalet..” diye boş boş konuşuyor..
Aziz Bey’in başına gelenleri onaylamıyorum ama söylemine de katılmıyorum.. Şahsen, hukuk devleti veya bağımsız adalet gibi mânâsız taleplerim yok.. Böyle şeyler futbolcu adamı ilgilendirmez..
En iyisi.. Bu yazdıklarımdan ders çıkarıp, önümüzdeki maçlara bakmak..
Paylaş