Çocuğunun adını bir futbol takımına verebilirsin..

Paran varsa tabii! İkinci Devr-i Saadet zamanının birinciye gelen ölçüsü para olduğundan sorun çıkmaz.

Haberin Devamı

Parayı bastır, karının adını Lig TV’si de diğer spor kanalları da sabah akşam söylesin. Namın yedi iklim, on dört alemde yürüsün.

BU memleketin ayakta durabilen ahlâki, moral değerlerinin kalıp kalmadığı tartışılırken bir örnek de futbol diyarından geldi.
Adamın biri çıktı, parayı bastırdı.
Kayseri Erciyesspor’u yönetenlerde önlerine basılan parayı beğendi. Bir de baktık ki Türkiye’nin en süper (!) liginde oynayan köklü bir takımın adı değişmiş.
Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor olmuş.
Nasıl mı olmuş?
Suat Altın İnşaat’ın sahibinin cin fikirli olduğu için. Türkiye’de futbolu yönetenlerin fikir seviyesi de Suat Altın İnşaat’ın şu anda yapımı devam etmekte olan konutlarının su basman seviyesinin altında kaldığı için.

***

Adam hesabını yapmış.
“…Ben kulübün adını değiştiririm. Şirketimin adını (at sineği gibi) mabadına yapıştırdığım takım her hafta naklen yayına çıkar. Hafta arası da haberlerden eksik olmaz.
Ondan sonra gelsin Suat Altın İnşaat. Gitsin Suat Altın İnşaat. Hatta Yunus’un şiirlerini yırtan Molla Kasım aklında bir iki köşeci çıkar, söverken sayarken yine benden söz ederler.
İşte sana yüz milyon lira değerindeki reklâm. Kim tutar beni…”

ÇOK DA SEVİLİYOR

ŞİRKET Kayseri nüfusuna kayıtlı gözüküyor. Sahibinin uyanıklığı belki oradan geliyordur.
Peki, şirket şehirde seviliyor mu? Bu bilgisayar çağında başını öne eğip kendi kendine “Evet” veya “Hayır” çekmenin anlamı yok.
Internet’e dalacaksın, tepkilere bakacaksın.
Hissiyatını sanal alemde “Adamın Kayseri’de reklamını koymadığı sokak, çıkmaz sokak kalmadı. Nereye başını çevirsen onu görüyorsun. Şimdi de futbol takımımıza yapıştı. Artık benim midem kaldırmıyor” diyerek ifade etmiş biri.
Biri de arka çıkmış.
“Malazgirt Bulvarı’nın da kaymağını yiyecek inşallah..”
Bir başkası futbol takımının adını böyle kaba bir taktikle, hoyratça bölen bu çirkin reklam anlayışını makaraya sarıyor. Takımın yeni ismini Yeşilçam filmlerinden aşina olduğumuz “Yanında sarışın kadın gezdiren kötü kalpli zengin adama” benzetiyor.
“Kel kafalı şişman zengin adamın yanındaki taş gibi kadın” diyor.
Tepkiler birbirinden yaratıcı oluyor.
“Futbol kulübü değil, üzerinde sahibinin adı soyadı yazılı özel plakalı Volkswagen Transporter sanki..”

***

Türkiye Futbol Federasyonu, bu fırsatçı, çirkin sponsorluk anlayışına “Evet” derken, başkalarına da “ses ve görüntü kirlenmesi” yapabilmeleri için yol açmıştır.
Memleketin girişimci (!) adamlarına “Gelin parayı bastırın, namınız Lig TV üzerinden bütün memlekette yürüsün” çağrısı yapmıştır.
Yarın, öbür gün biri çıkıp parayı bastırır. Mersin’de futbolu yönetenleri ikna eder. Bir de bakmışsınız ki Şansal Büyüka kardeşimiz maçları konuşurken lafı Mersin İdman Yurdu’na getiriyor.
Mustafa Denizli veya Tümer Metin’e sesini taksitlendirerek soruyor:
“Cemil Çakı Turizm Pazarlama Kabzımalcılık Limited Şirketi Kozyatağı Mersin İdman Yurdu’nun durumunu nasıl görüyorsunuz?”

AYIP, YAZIK, GÜNAH

TÜRKİYE’de futbol kamuoyunun bir numaralı yöneticisi durumunda olan Lig TV’nin bu konuda bir şeyler söylemesini, en azından bir tartışma açmasını beklerdik.
Tabii bu Katar’ın Avrupa Birliği’ne kabul edilmesini beklemek gibi bir şey olurdu ama bizimki lafın gelişi.
Hep birlikte “Memlekette demokrasi varmış” gibi yapıyoruz ya! Bu da memleketin etik değerleri dört dörtlükmüş gibi yapmanın futbolcası.
Lig TV’den yalandan da olsa itiraz görmüyoruz. Hatta lafın oralara gelmesini dahi önleyen bir “kaş çatması” halleri seziyoruz. Olan maç anlatan spikerlere oluyor.
Topun her yön değiştirmesinde, takımın adını tamı tamına söyleyeceğiz derken pozisyonlar kaçıyor, naklen yayın arabasındaki resim seçici saçını başını yoluyor.
Federasyon bünyesinde faal “Okey Milli Takımının Kaptanı” Yıldırım Bey..
Kendisini Türkiye’deki bütün futbol hocalarının amiri ilan eden unvanıyla Türkiye Teknik Direktörü Fatih Terim Bey..
Uzun Boylu Sevgi İnsanı’nın biraderi olup Federasyon binasından çıkmayan ve futbolu el altından yöneten Mustafa Bey..
Hep birlikte susup, işi geçiştirmeye çalışıyorlar.

***

Biz de burada oturduğumuz yerden böyle çıkıntılık yapıp, okura gaz veriyoruz. Kime mi? Kim sebeplenirse artık.
Belki futbol topunun peşinden gidenlere, belki de daha internetle hiç tanışmamış olan Yüzde 48’lik ahaliye.
Gerçi “Cahile kelam, nafile kelam..” derler ama varsın olsun. Çenemiz bu işe idmanlı.


Yazarın Tüm Yazıları