Bana tutumlu memur lazım

ŞU anda kaç milyon kişi “memur” tarifine girdikleri için devletin hazinesinden sebepleniyor, orasının hesabı bende yok. Bildiğim, şu sıralarda memur evlerinde bayram havası yaşandığıdır.

Haberin Devamı

Evin hanımı tencereyi ters tutup, darbuka gibi kullanıyordur. Evin büyük çocuğu ile babası da ellerinde tahta kaşıklar, karşılıklı göbek atıp “memur maaşına yapılan zammı” kutluyorlardır.
Hükümet adamları “kelle başına” yüzde 6 artı yüzde 5 zam vermeye razı oldular. Bunun meali şöyle oluyor.
“If” bir memur iki bin lira maaş alıyorsa, zamlı tarifeyle bordrosuna brüt 120 lira daha eklenecek demektir. Onun da neti, nereden baksan 80 lira.


* * *


Zam brüt 120 lira ama onun da şartı şurtu var. O şartlar yazılı değil ama izan sahibi bir devlet memuru kendinden ne beklendiğini bilir.
Biiir, zammı sevinçle karşılayıp her yerde “Ampul Partisi başımızda olmasaydı bunu da vermezlerdi” diye konuşacak.
İkiii, artık izne bağlı olmayıp, resmiyete geçirilen “cuma namazlarını” aksatmayacak. “Madem cuma resmiyete girdi, camiye gidenlere fazla mesai verilsin” türünden gıybet yapılmayacak.

Haberin Devamı


MEMUR KISMI NANKÖR OLMAZ


Üüüç, cigara kesinlikle içilmeyecek.
Dööört, cigara kullanmayan bünyenin kendine sağladığı “içten yanmalı enerji” ile devlet büyüklerimizin önümüze koyduğu “illa ki üç çocuk, üç de yetmez beş çocuk” hedefine “sağlam irade” ile yürünecek.
Beşinci şart belli, sandığa gidildiğinde nankörlük edilmeyecek.
Yazılı olmayan altıncı şart biraz “survivor” kokuyor. İmkânı olan memur, hükümet büyüklerimizi kollayıp, onları miting meydanlarında yalnız bırakmamak için yollara düşecek.
Büyüklerimiz hangi şehirde konuşacaksa, oraya önceden gidecek. Büyüklerimize çapik tutacak. (Çapik vurmak: El çırpmak, gönülden alkışlamak)
Tabii, işin burasında; seçim meydanlarına gitme basireti gösteren memurlarımızdan bir beklenti daha var. O da son cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde bize yaşattıkları gibi “kumanya yağmasına” kalkışmamalarıdır.
Seçmen için hazırlanan kumanyaları daha “dağıtım vakti gelmeden” kapışmaya çalışmak 657 sayılı Kanun’la belirlenen “memurin ciddiyeti” ile bağdaşmaz.
Ayrıca yalılarda viski içip, dindon olmuş kafayla sandığa gidip, oylarını Sazcı Oğlan’ın partisine yapıştıran muhaliflerin ağzına laf verir.
Çeyrek ekmek arası domates, peynir ve yanında bir kutu ayran için böyle bir riski göze almak, memurin takımına yakışmaz.


* * *

Haberin Devamı


Bu arada bir-iki satırı da “ortamı fırsat bilen” esnaf takımı için üst üste koyayım. Hükümet büyüklerimiz ile memur temsilcileri daha pazarlık yaparken, bizim tüccar kısmı zamları hazırladı.
Süpermarketinden mahalle arası bakkalına kadar herkes zam listesini yapmış, memurun boş tarafını bekliyordu.
“Eşeğe beğendiremedik, bari insanlar yesin” diye marketlerin sebze reyonlarında satılan pörsümüş marul bile yüzde elli zam gördü.


HER İŞİN BAŞI TASARRUF


“Dolar lobisi” işi azıtmış. Tanesi üç liraya gelen dolar vatandaşın cebindeki paranın neredeyse yüzde 35’ini götürmüş.
İnsan dediğin yaratık, beşi kafasında, ikisi önünde ve arkasında, yedi delikli yaratık. Memura yapılacak “brüt yüzde 6’lık” zammın hacmi ise paketten çekilmiş bir kâğıt mendil kadar.
O kâğıt mendili düreceksin de hangi deliğini tıkayacaksın?
Vaktiyle para biriktirip, üç-beş kuruşu bir yana atanlar kendini kurtardı. Bakın mesela on birinci cumhurbaşkanımız Abdullah Gül oğlunu evlendirdi. Tam bin beş yüz davetliyi Wow Otele toplayıp tıka basa doyurdu. Sayın Gül, vaktiyle eline geçen parayı saçıp savursaydı bu düğünü yapamazdı.
(Eğer davet edilseydik, biz de gider çeyrek altınımızı takardık.)


* * *

Haberin Devamı


Son lafım yine memuradır. Zam aldık diye dağılmasınlar, özellikle de karılarının “Şunu da alalım, bunu da alalım” diye dil dökmesine kulak asmasınlar.
Kıssadan Hisse: “Zengini hayırsız evlat, köylüyü kuru inat, memuru süslü avrat batırır.”

Yazarın Tüm Yazıları