Paylaş
Kız ciddi anlamda zengin biriyle evlenmek dileğindedir ve bunun için James Dimon’dan akıl ister. Önce kızın mektubunu okuyalım.
KIZIN MEKTUBU
“Sayın Morgan,
Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri en az 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Açgözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar maalesef orta sınıf sayılıyor. Çok şey istemiyorum. Sizin sitenizde yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Bu konuları merak ediyor ve sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?
Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Bu para, Central Park’ın batı yakasında yaşamak isteyen birine yetmez. Şimdi size samimiyetle soruyorum:
1) Zengin bekârlar nerede takılır? (Lütfen bar, restoran, spor salonu, kulüp, vs gibi mekânların isimlerini ve adreslerini yazar mısınız?)
2) Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?
3) Çoğu zenginin eşleri neden ortalama güzellikte? Birkaç kızla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.
4) Kimin karınız, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek. Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım? Saygılarımla”
* * *
Dünyanın en büyük finans şirketlerinden biri olan J.P. Morgan’ın başı James Dimon, bu genç kızın mektubuna aynı samimiyetle cevap verirken bir anlamda “ilişkinin matematiğini” yapar. Birlikte okuyalım.
CEO’NUN CEVABI
“Sevgili Güzel Bayan,
Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var. Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin. Yıllık gelirim 500 bin doların üzerindedir. Bu sizin ölçülerinize uyduğu için zamanınızı boşa harcamayacağımı düşünüyorum.
Bir işadamı gözünden bakarsak ‘sizinle evlenmenin kötü bir fikir olduğunu’ söyleyebilirim.
Nedeni ise çok basit, detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey ‘güzellik’ ile ‘para’ ikilisini takas etmek: A kişisi güzelliği sağlar, B kişisi de bunun için ödeme yapar, bu görünüşte gayet adil.
Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param bir felaket olmadıkça tükenmeyecek. Başka bir deyişle; benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz.
Ekonominin kurallarına göre ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız. Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz on yıl sonra çok daha düşük olacak.
* * *
Wall Street’te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin isteğinize ‘takas pozisyonu’ diyebiliriz ama ‘Satın al ve bekle’ diyemeyiz. Sizin pozisyonunuzdaki birini satın almak iyi bir fikir değildir. Bu sebeple kiralamayı tercih ederim.
Çünkü alışveriş değeri düşen bir şeyi uzun süre elde tutmak hiç de akıllıca değildir. Şüphesiz; aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.
Bu yazdıklarım size zalimce geliyorsa bir de şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmez miydiniz? Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam gerekmez mi?
Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değildir. Sizlerle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm.
Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan taraf siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksektir. Saygılarımla.”
* * *
“Aşkın ömrü” için oturup ciddi ciddi hesap yapıp, 2 yıl 8 ay 25 beş günü buldular ya! Ben de James Dimon’un bu mektubu üzerinden “ilişkinin muhasebesini” size aktardım. Allah taksiratımı affetsin!
Paylaş