'Ağaca yaslanma kurur'

7 Haziran sonuçlarına bakıp “hikmet söyleme” ihtiyacı hisseden herkesin söylediği şey aynı.

Haberin Devamı

“Bu sonuçlar Türkiye’de çok şeyi değiştirecek.” Ortalama akılla bu hükme varanların, ikinci bir cümle kurmak için ilham alacak birini bulmasını beklemeyelim, onların kaldığı yerden devam edelim.

BU seçimin sonuçları gösteriyor ki futbol dünyamızda da bazı şeyler değişecek. Nereden mi belli? Alametleri var.
Ampul Partisi, Parlamento’daki ezici çoğunluğu yüzünden Meclis Komisyonları’nın tek hâkimiydi. Önce bu dengeler sayısal olarak değişecek.
RTÜK’ün tek patronu iktidardı.
Parlamentodaki sayılara göre RTÜK içindeki temsil olayı da değişecek. Muhalif diye tarif ettiklerimiz, bir oyla çoğunluğa geçecekler. İster misiniz bunlardan biri çıksın, kimsenin ağzını açmadığı naklen yayın konusuna el atsın.
Misal. Abonelerinden yüz milyonlarca dolar para topladığı halde, ekranı neden ilân spotları ile çöplüğe çevirdiğini “yayıncı şirkete” sorsun. Futbol yayınına kelle başı yılda bin liranın üzerinde para ödeyen tüketiciye sahip çıksın.
Olur mu olur?

Haberin Devamı


AT SİNEKLERİ


ATALARIMIZ “Ağaca yaslanma kurur, insana yaslanma ölür” cevherini boşuna yumurtlamamış. Bu özlü söz, ilkesizliğin eylem halini tarif eder. Bizim, şakulü bozuk olduğu için “dik durma zorluğu” çeken insanımıza bire bir uyar. Seçim gecesinin ekranına baksınlar.
Yaslandıkları ağaçların hiç biri ortada yoktu. Bir balkon müsameresi izledik. Orada atıldı, tutuldu. Balkon boşaldıktan sonra işin gırgırı başladı.
Düne kadar korkudan ağzını açamayanlar “Sayın Başbakan’a kimse seçim sonuç-larını söylememiş galiba” deyip, birbirlerini neşe veriyorlardı.
Seçim geçesinin ekran muhabbetleri, dengelerin değişeceğini göstermesi bakımından ilginçti.
Cebine koyduğu milyon Euro’ları okşayıp “Ekonomi çok iyi gidiyor” diye ahkâm kesen hadsiz futbolcuya “isabet buyurdunuz” tavrıyla ekonominin Adam Smith’i muamelesi yapanlar şimdi meşreplerine uyanı yapacaklar.
Geçmişte yaslandıkları putları kırmak için balyoz arayacaklar.


***


Ak Saraylı Büyük Usta’nın kardeşi ile federasyonda “futbol geyiği” çevirdikleri için kendilerini ulaşılmaz yerlerde hissedenlerin ayakları seçim gecesinden itibaren yere değmiştir.
Her dönem, iktidar arabasını çeken beygirlerden birinin mabadına yapışan “at sinekleri” yeniden havalandı. Konacak yer bulana kadar vız vız dolanacaklar. Bu arada geçmişin putlarına saldıracaklar.
Bakın buraya yazıyorum:
“Fatih Terim Stadyumu’nun adının değişmesi için” ilk teklifi bunlardan biri verecektir. Oradan şüphem yok. Sadece Terim’in yerine kimi putlaştıracaklar, orasını merak ederim.

Haberin Devamı


BİR ARA BAŞLIK


SON on üç senenin kirlenmesi müthiş olduğundan, yeni dönemin “kısa vadeli” yükseleni “etik değerler” olacaktır.
Çok ağır başlı, çok okkalı laflar dinleyeceğiz, değerlendirmelere katlanacağız. Futboldan bir şey umanlar Acun’a, Rıdvan’a, Arda’ya, büyük biradere, gittiği yeri batıran “zengin çocuğuna” yahut “eş durumundan futbolun ağır abisi” sayılan “Küçük enişteye” yaranmak durumunda kalmayacak.
Bu tespitleri yaparken “dürüstlükten gebereceğiz” demek istemiyorum. Su akar mecrasını bulur. Bizim ilkesizliğimiz; eski at sineklerine konacak yer gösterecek bu arada yeni kuşak at sinekleri de larvalarından çıkacaktır.
Adettir. Her seçimden sonra “Seçmen ne demek istedi?” kutusu açılır. Hikmetler saçılır.
Her birine göre “seçmen” bir şey söylemiştir.
Birine “tek başına iktidar olma” demiştir. Öbürüne “Barajı geç ama fazlasını umma” demiştir.
Bundan bir tek seçmenin haberi yoktur. Kendi namına konuşanları dinledikçe “Vay ben neler söylemişim” deyip ağzının açık kalması bundandır.

Haberin Devamı


RUH İKİZİ GİBİ


ÖNEMLİ olan sonuçları doğru okumaktır. Yukarıda ne demiştik? Gidişat gösteriyor ki bir eyyam “etik” diye tutturulacak, “moral değerler” prim yapacak tespitini yapmıştık.
Bu eksenden bakarak, fiyakası bozulan “iktidar partisi ile davalı” olan büyük bir cemaatin başındaki zatı hayretle izliyorum.
Ne seçimin dayattığı yeni şartlara uyum gösteriyor ne de geçmişten ders çıkarıyor. Bu seçimde, sandık dayağı yiyen “kibir ve azametin” aynısını kendi koltuğunda gösteriyor.
Her şeyin en iyisini o biliyor. Her şeyin en iyisini o yapıyor.
Kimseye söz hakkı vermiyor, ağzını açanın lafını ağzına tıkıyor. İşine gelmeyen sorular soran gazetecileri azarlıyor. Kendisine katlanamayanlar çevresinden birer ikişer kaçarken o yalnızlığını yaşıyor.
Hem de “Ustaların ustası” muamelesi görmek, herkes tarafından sevilmek istiyor. Ak Saraylı Büyük Usta’nın futboldaki iz düşümü sanki.


***

Haberin Devamı


Gazetelerden okudum haberi. Her maçta, her stadyumda ıslıklanan iki sabıkalı futbolcusunu takımda tutmaya karar vermiş.
Yeni mukavele yapacak. Takıma kattıkları negatif havaya karşılık ceplerine her yıl ikişer milyon Euro koyacak. Yeni düzenin etik beklentileri bu karara ters tepki verir. Taraftar yine başını önüne eğer. “Benim de cumhuriyetim var, ben de cumhurbaşkanıyım” havasındaki Büyük Başkan bunu anlayana kadar, korkarım, iş işten geçecek.
Yeni dönem hayırlı uğurlu olsun!

Yazarın Tüm Yazıları