Güneş hasarı, kuru cilt ve elastikiyet kaybı gibi faktörler yaşlanan ellerin görünümünü etkileyebilir. Ancak, doğru bakım ve alışkanlıklarla ellerinizin genç ve sağlıklı görünmesini sağlamak mümkündür.
Ellerinizi de güneşten korumalısınız!
Güneşin zararlı UV ışınları, cildin yaşlanmasına ve lekelenmelerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, güneş koruyucu kullanarak ellerinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyun. Ellerinizi güneşe maruz kaldığınızda korumak için geniş kenarlı şapkalar veya UV korumalı eldivenler de kullanabilirsiniz.
Düzenli nemlendirme
Kışın soğuk ve kuru havası cildimizi etkilemiş olabilir, ancak bahar ayları yeni bir başlangıç ve cildimizi yenilemek için harika bir fırsat sunar. Bahar aylarında cilt bakımınıza odaklanmanız gereken bazı önemli noktalar;
Nemlendirme
Kış aylarında cildimiz genellikle kuruyabilir, bu yüzden bahar gelirken cildimizi nemlendirmek önemlidir. Hafif, su bazlı bir nemlendirici kullanarak cildinizin nem dengesini koruyun.
Güneş koruma
Yaşlandıkça cildimizin derin katmanlarındaki yağlar azalır. Bu gevşek, sarkmış cildin, ince çizgilerin ve çatlakların daha belirgin görünmesine neden olabilir.
Kırışıklıkların ortaya çıkışı birçok faktörün birleşiminin sonucudur.
UV ışınlarına maruz kalmak doğal yaşlanma sürecini hızlandırır. UV ışınlarına maruz kalmak cildin bağ dokusuna, dermisteki kollajen ve elastin liflerine zarar verir.
Bağ dokusunu desteklemeyen cilt dayanıklılığını ve esnekliğini kaybeder. Bunun sonucunda cilt erkenden sarkmaya ve kırışmaya başlar. Bu nedenle UV radyasyonunun erken kırışıklıkların ana nedeni olduğu düşünülmektedir.
İnsanların ciltlerinde kırışıklık oluşumunu en aza indirmek için alabilecekleri birçok önleyici tedbir vardır. Bu nedenle öncelikle cildinizi güneşten koruyun. Özellikle gün ortasında güneşte geçirilen süre sınırlandırılmalıdır. Ayrıca yıl boyunca açık hava etkinlikleri sırasında güneş koruyucu kullanılmalıdır.
Kullanılan güneş koruyucunun koruma faktörünün en az 15 olması önemlidir. Bu faktörün 30 veya daha büyük olması tavsiye edilir. Hem UVA hem de UVB ışınlarını bloke eden geniş spektrumlu güneş kremleri tercih edilmelidir. Güneş koruyucu cömertçe uygulanmalı ve her iki saatte bir değiştirilmelidir. Yüzüyorsanız veya terliyorsanız güneş koruyucuyu daha sık yeniden uygulayabilirsiniz.
Yaşlandıkça çevresel ve genetik faktörlerin zararlı etkileri giderek daha belirgin hale geliyor. Cilt yapısı bozulabilir, donuk görünebilir, sivilce sorunları gelişebilir, kırışıklıklar derinleşebilir. Bu ve benzeri sorunlara çözüm bulmak için küçük bir rötuş işlemiyle cilt gençleştirilebilir. Bu estetik müdahaleler, sadece dış görünüşü değil, aynı zamanda ruhsal iyilik hali üzerinde de olumlu etkiler bırakmaktadır.
Küçük dokunuşlarla etkili sonuçlar
Botoks yöntemi; Kırışıklık tedavisinde genellikle ilk tercihtir. Kaşları kaldırmak, çene hattını belirginleştirmek ve inceltmek için kullanılabilir. Ayrıca migren ve aşırı terleme hastalıklarının tedavisinde de botoks yöntemi kullanılmaktadır.
Dolgu yöntemi; Genellikle yüz bölgesinin hacminin azalmaya başladığı bölgeler için tercih edilir. Derin kırışıklıklar, dudak-ön-burun-elmacık kemiği belirginleşmesi ve göz çevresinde oluşan çukurların tedavisinde kullanılır.
Çoğu zaman portakal kabuğuna benzeyen selülit kadınların yüzde 80 ila 90'ını etkiliyor. Selülit hem erkekleri hem de kadınları etkileyebilen bir durum olmasına rağmen yağ, kas ve bağ dokusunun anatomik dağılımının farklı olması nedeniyle kadınlarda daha sık görülür ve görülmesi daha kolaydır.
Selülitin kesin nedenini bilinmemektedir
Selülit oluşumunun, derinin hemen altındaki deri tabakasındaki bağ dokusu ile onun hemen altındaki yağ tabakası arasındaki etkileşimden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Selülit gelişme olasılığını artıran çeşitli faktörler vardır. Östrojen, insülin, norepinefrin, tiroid hormonları ve prolaktinin selülit üretim sürecinin bir parçası olduğu düşünülmektedir. Tıp uzmanları menopoza yaklaşan kadınlarda östrojen azaldıkça deri altındaki bağ dokusuna kan akışının da azaldığı konusunda genel olarak hemfikirdir. Bölgeye giden dolaşımın azalması, bölgenin daha az oksijen ve besin alması anlamına gelir. Bu, kollajen üretiminin azalmasına neden olur.
Bu, embriyonik dönemde yüzün karşıt taraflarının bir araya geldiği dönemdir. Asimetri bu kritik gelişim döneminde değişkendir ve gelişimi burada bitmez. Simetri yaşam boyunca dış etkenlere bağlı olarak değişebilir.
Yaygın olarak kullanılan ve yardımcı olan yöntemler neler?
Yaygın olarak kullanılan bir diğer yöntem botokstur. Bu yöntem, asimetrik kaşları düzeltebilir ve kaşların yüksekliğini ayarlayabilir veya çenedeki fazla masseter kaslarının boyutunu azaltarak çeneye daha belirgin bir şekil verebilir.
Son zamanlarda hafif yüz asimetrisini düzeltmenin en etkili yolu hyalüronik asit dolgusudur. Birkaç numara harikalar yaratabilir. Elmacık kemikleri çökük hale getirilerek daha genç ve güzel bir görünüm elde edilebilir.
Ancak işler bununla da bitmiyor; erkekler kilo vermek, bel çevresindeki yağlardan kurtulmak ve saçlarını daha kalın hale getirmek için sıklıkla uzmanlara danışıyor.
Yaşlanmanın etkilerini azaltmak ve memnuniyetsizlik yaratan bölgelere müdahale etmek amacıyla tasarlanmış güzellik uygulamalarına hem erkekler hem de kadınlar ilgi gösteriyor.
Kırışıklıklar için tercih: Botoks
Botoksun etkileri 3. günde başlar, 10 gün içerisinde tamamen etkili olur ve ortalama 4 - 6 ay kadar sürer. İfade çizgilerinin derinleşmesini önlemek için erkeklere botoks kullanmalarını öneriyoruz. Çünkü erkeklerin cilt yapısı kadınlara göre yaşı daha erken gösterir.
Yağlı cilt soğukta daha az yağlı hale gelirken, normal cilt kurur ve kuru cilt ağrı ve acıya neden olacak kadar hassas hale gelebilir. İnsan cildi her ne kadar sürekli bakıma ihtiyaç duysa da kış aylarında daha da fazla bakıma ihtiyaç duyar. Sağlıklı bir cildin her gün nemlendirilmesi gerekir.
Kış aylarında bu problemler artabilir
Kışın ellerimizi, ayaklarımızı ve vücudumuzu sıcak tutmak için sıcak tutan giysiler kullanabilsek de yüzümüz her zaman soğuğa maruz kalır. Soğuk havanın ve rüzgârın yüzümüzü olumsuz etkilememesi için özel dikkat göstermek gerekiyor. Soğuk kış aylarında cilt kuruyabilir, çatlayabilir ve yıpranabilir. Hava kirliliğinin etkisiyle ciltte lekelerin ve koyu lekelerin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Ancak kışın yüz derisinin tek düşmanı rüzgâr ve soğuk değildir. Sıcak ortamlardan dışarı çıktığınızda karşılaşacağınız sıcaklık değişiklikleri de cildinize zarar verebilir. Ayrıca kapalı ortamlardaki kuru hava da cilt için olumsuz bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Soğuk ve rüzgârlı havalar cildin kurumasına neden olabilirken, kirli iç mekân havası cildinizin gözeneklerini kapatarak nefes almasını engelleyebilir.
Güneş ışığının olmadığı bir ortamda melatonin hormonunun salgısı artarak kış aylarında kişilerin daha fazla strese girmesine ve depresyona girme ihtimalinin daha yüksek olmasına neden olur. Bu faktörlerin birleşimi; akne ve egzama gibi cilt hastalıklarının ortaya çıkmasının yanı sıra stresin neden olduğu sedef hastalığı ve vitiligo gibi önemli cilt hastalıklarının da artmasına neden olabilir.