TÜSİAD başkanı neden istifa etti?

TARİHLER 2013 yılının ocak ayını gösteriyordu.

Haberin Devamı

Muharrem Yılmaz’ın TÜSİAD başkanı seçilmesinden hemen sonra yaptığı konuşmayı bazıları ‘TÜSİAD’da itaatkarlık dönemi’nin başlangıcı olarak yorumlamıştı. Ben de o tarihlerde bu yorumlar üzerine şunları yazmıştım:
“Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a sorduk: ‘Muharrem Yılmaz nasıl bir TÜSİAD başkanı olur.’
Kısa bir yanıt verdi, ‘İyi tanırım. Sakin görünür ama... Her şeye evet diyen sessiz sedasız biri değildir.’ Ümit Boyner döneminde birlikte görev yaptığı, şu anda kendi yönetiminde de bulunan isimlerden de benzer şeyler duymuştuk. ‘Sakin görünür ama...”
O yazıyı tam da bu tespit ile bitirmiştim: “Sakin başladı, Muharrem Yılmaz ama... bekleyip göreceğiz.”
Aradan geçen 1.5 yıllık sürece baktığımda Mustafa Koç’un da onunla beraber çalışan diğer isimlerinin de ne kadar haklı olduğunu görüyorum. Zor bir dönemde TÜSİAD Başkanı olan Muharrem Yılmaz sakin başladığı görevinde zaman zaman önemli çıkışlar yaptı. Tıpkı yakın tarihteki başkanlar gibi. (Ümit Boyner, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ömer Sabancı, Tuncay Özilhan, Erkut Yücaoğlu) Ve onlarla aynı kaderi paylaşıp özellikle hükümet cephesinden benzer eleştiriler aldı. Bunlar içinde en sert tepkiyi kendisi için sarfedilen ‘vatan haini’ söylemine gösterdi. ‘Herşeyi herkesle tartışırım, vatanperverliğimi asla’ sözünü en son geçen hafta birlikte gittiğimiz Çin’de duydum kendisinden. Hala unutmamıştı yani.
TÜSİAD Başkanı Yılmaz istifa ettiğinde hemen şu sorular soruldu: Neden ve niye şimdi? Dün bazı gazetelerde yayınlanan ‘grevdeki çalışanlarının protesto alanına tezek döktürdü’ iddiası mıydı istifa nedeni?

BIRAKMAK AKLINDAYDI

Başkan Yılmaz’ı en çok rahatsız eden şirketi Sütaş’ın siyasi tartışmalarla TÜSİAD’ın odağına çekilmesi, hem şirketinin hem TÜSİAD’ın zarar görmesiydi. Belki de bir birikimin son damlasıydı o haberler. Başkanlığı bırakmak hep aklındaydı. Bakın Çin’de biz gazetecilere verdiği demeçte başkanlık görevinin 1 yıl daha uzatılacağı iddiları için ne söylemişti:
“Kesinlikle gündemimde değil. 2 yıllık süre için seçildim. En başarılı şekilde tamamlayarak bayrağı devretmek isterim. TÜSİAD’ın üyelerinin ihtiyaçlarının çerçevesi içinde karar alacağımız konu. Ailemizden fedekarlık yaparak bu görevleri sürdürüyoruz. TÜSİAD’da ikinci doktoramı yapmış gibi oldum. İnşallah borcumuzu ödemişizdir. Kim TÜSİAD’a başkan olursa olsun üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirebilir.”

SON SİYASİ DEMECİ

Evet, TÜSİAD Başkanı Yılmaz Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığı bir tarihte istifa etti. Ve daha pazar günü kaleme aldığım son siyasi demecini de bu noktada hatırlatmak isterim.
“Toplumun nabzını tutan, biriken problemleri kavrayan bir cumhurbaşkanı olmalı. İnsanları dinleyen, insanların uzlaşmasına yardım eden, toplumu motive eden, birlik ve bütünlüğümüze katkı sağlayan bir cumhurbaşkanı isterim doğrusu. Uzlaşmanın peşinde, uzlaştırmanın peşinde koşan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Cumhurbaşkanının hepimizi temsil etmesi önemli. Buna zarar getirmememiz lazım.”
Uzlaştırmak için koşan biri cumhurbaşkanı olur mu bilmiyorum. Kesin olan birşey var. Yeni cumhurbaşkanı görev başladığında TÜSİAD’ın başındaki isim Yılmaz olmayacak. Biz nedeni tartışa duralım, sonuç bu...

Yazarın Tüm Yazıları