Sahtekâra bilyeli kapak bile işlemiyor

 Gazeteciyseniz bazı konulara değinmeniz zordur. Bir taraftan gözünüzün gördüğünü, kulağınızın duyduğunu haber verme arzusuyla yanıp tutuşursunuz bir taraftan da yazınız yayınlandıktan sonra gelebilecek tepkilerin muhasebesini yaparsınız. Şimdi anlatacaklarımla ilgili de günlerdir bu duyguyu yaşadım. Başlarken net bir şekilde söylemek isterim. Bu yazımla insanları alkole özendirmek, birtakım markaların reklamını yapmak ya da birilerine yol göstermek gibi bir amacım yok. Tam tersine hem sağlığımız ile oynayan hem de bizi dolandırmaya çalışanların kullandıkları yöntemi deşifre etmenin alınacak tedbirler açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Sahtekârlara karşı firmaların ya da devletin elbette yaptıkları ve yapabilecekleri var. Ama tüketiciler olarak bizim de kendi önlemlerimizi alabilmemiz mümkün. Uyanık olalım…

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ARKADAŞLARINIZ ile bir restoranda toplandınız. Masa kalabalık. Siparişleri veriyorsunuz. İçecekler soruldu. Ağırlık rakıdan yana. Garson sordu. Hangi marka olsun. Çok bilinen pahalı markalardan birinde karar kıldınız, “70’lik olsun” diye de eklediniz. Masada bir muhabbettir gidiyor. Garson size doğru yaklaşırken, rakınızın kapağını açmaya başladı. Tek tek kadehlere önce rakı sonra sular koyuldu. “Haydi şerefe…” DURUN… Alkol sağlığa zararlıdır. Ancak ‘Durun’ dememin sebebi bu değil. Alkol tüketmek kendi tercihiniz de acaba içmekte olduğunuz rakı gerçekten sipariş ettiğiniz marka rakı mı? Emin misiniz? Belki tadında bir gariplik var, belki de yok… Ufak da olsa bir şüphe belirsin… Çünkü hem sağlığınızı hem de cebinizi ilgilendiren, rakı sahtekârlığında dudak uçurtan yöntemler var. Bunlardan sonuncusu “pet şişe ile dolum.”

Geçen hafta Vatandaşın Ekonomisi’ne bir iddia-ihbar ulaştı. Piyasada satılan 1.5 litrelik pet su şişelerine sahte ya da ucuz rakı doldurulduğu sonra bunu hiçbir aparat kullanmadan pahalıya satılan markaların boş şişelerine boşaltılabildiği öne sürülüyordu. Bildiğiniz gibi yıllar önce sahte rakı işinin boyutunun iyice artması ve ölümlerin yaşanması üzerine firmalar bilyeli kapak önlemi almıştı. Bilyeli kapak sayesinde rakı sahteciliğinin önlenmesi konusunda önemli bir aşama kaydedilmişti. Okurum, bilyeli kapağa rağmen pet şişe ile rakı şişesine dolum yapılabileceğini öne sürüyordu. İddiayı bizzat denemeye karar verdim.

Haberin Devamı

TEST ETTİM: DOLUYOR

Önce piyasada daha çok tercih edilen ve diğerlerine göre daha pahalıya satılan markalara ait birkaç boş rakı şişesi buldum. Daha sonra piyasada diğerlerine göre daha ucuza satılan bir markaya ait 70’lik dolu rakı aldım. 1.5 litrelik boş bir su pet şişesi de elde edince test için tüm malzemem hazırdı. Önce ucuza aldığım bir şişe rakıyı pet şişenin ağzına dayadım. Pet şişe sanki tam bu rakı şişesinin ağzına geçmesi için tasarlanmıştı. Pet şişe resmen rakı şişesinin ağzına monte oldu. Rakıyı üste boş pet şişeyi alta çevirdiğimde üstteki rakı alta boşalmaya başladı. Kısa sürede rakıyı pet şişeye aktarmıştım. Boşalan rakı şişesini çıkardım. Yerine pahalı markanın rakı şişesini yerleştirdim. Pet şişenin ağzı yine rakı şişesinin ağzına tam olarak oturdu. Rakı dolu pet şişeyi yukarıya boş rakı şişesini de aşağıya çevirdim. Bilyeli şişeye rağmen yukarıdaki rakı pet şişenin içine akmaya başladı. Pet şişeye biraz basınç uyguladığımda akış hızlandı. Bir süre bekledikten sonra ucuz rakıyı pahalı rakının şişesine tamamen aktarmayı başardım. Üstelik basit bir pet şişe ile... Başka hiçbir aparat kullanmadan.

Haberin Devamı

GARSONLARLA İŞBİRLİĞİ VAR

Bana ulaşan iddianın doğruluğunu bizzat kanıtlamam sonrasında rakı üreticileriyle temasa geçtim. Elde ettiğim bilgiler önemli. Sahtecilikle ilgili olarak alınan bütün önlemlere karşın rakıya son 5 yılda uygulanan yüzde 134’lük Özel Tüketim Vergisi artışına paralel zamların kaçak ve sahte rakı piyasasını yeniden harekete geçirdiği anlaşılıyor. Vergi işin içine katılmazsa rakı çok ucuza mal oluyor. Aradaki fiyat farkının çok yüksek olmasını değerlendirip haksız kazanç sağlamaya çalışan kişilerin el altından sağladıkları ya da merdiven altında ürettikleri sahte ya da kalitesiz içkiyi bazı restoranlara sattıkları iddia ediliyor. Bu restoranlarda da bu çetelerle işbirliği yapan garsonların şişeyi müşterilerin masalarına doğru gelirken açtıkları böylece güvenilir bir ürün sundukları izlenimi vermeye çalıştıkları anlatılıyor.

Haberin Devamı

Sahtekâra bilyeli kapak bile işlemiyor

VATANDAŞ DOĞRU İÇKİ İÇİN BUNLARA DİKKAT

SEKTÖR çalışanlarından aldığım bilgiye göre, herkese açık mekânlarda rakı tüketenler, mekânın yeri ve servis özelliklerine bakarak ve özellikle ürün şişesi üzerindeki detayları dikkatle izleyerek sahte rakı ihtimalini kendilerinden uzak tutabilirler. Bu detaylar şunlar:

1- Garsondan sipariş edilen rakıyı açmadan masaya getirmesini isteyin. Kapağın yanınızda açılmasına dikkat edin.

2- Kapak üzerinde ve şişe üzerinde yer alan üretim tarihi ve ürün numaralarını karşılaştırın. (Rakı piyasasında üretilen ürünlerin çoğunda üretim sırasında şişe ve kapak üzerine aynı anda tarih ve ürün numarası basılmakta ve sonrasında bandrollenmektedir. Kapak ve şişe üzerinde yer alan tarih ve rakamların mutlaka aynı olması gerekir.)

Haberin Devamı

3- Şişe ve kapağın üzerinden geçerek bir yüzden diğer yüze ulaşan bandrolü dikkatle kontrol edin. (Açılmamış bir şişede bandrolün yırtılmamış, zedelenmemiş ve kapaktan şişe boynuna uzanacak şekilde yapıştırılmış olması gerekir.)

4- Bandrollerin üzerindeki 14 basamaklı kod numarasını www.buis.com.tr adresinden veya 2847 numaralı telefona SMS ile göndererek ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı’nın akıllı telefon kare kod doğrulama aplikasyonu üzerinden kontrol edilebilirsiniz.

5- Şişenin yüzeyinin ya da kapağının temiz ve parlak olması gerekiyor. Daha önce kullanılmış şişeler ya da kapakları üzerinde kir, ezilme izi, pislik, etiket ya da bandrolde yırtılma, renk değişikliği olabilir.

6- Şişenin içindeki alkolün saf ve berrak görünüşlü olması gerekir. Nasıl üretildiği bilinmeyen içkilerde renk değişikliği, bulanıklık ya da partikül görülebilir.

BANA HER KONUDA YAZIN

HÜRRİYET gazetesinde VATANDAŞIN EKONOMİSİ köşesine başladığımızda tarihler 4 Kasım 2016’yı gösteriyordu. İlk yazımda “Bu köşedeki amacımız, ekonomide olan bitenlere vatandaşın penceresinden bakmak. Vergilendirilmiş kazanç ne kadar kutsalsa, vergisini ödeyen vatandaşın hakkı da bir o kadar kutsal. Vergi mükelleflerinin verdiği her kuruş verginin bir toplumsal fayda olarak ona geri dönmesi gerekiyor. Amacımız vergisini ödeyen vatandaşın hakkını sonuna kadar savunmak” demiştim. Aradan 5 ay geçti. Geriye dönüp baktığımda sizlerden gelen önerilerle toplumu ilgilendiren birçok konuyu ele aldığımızı görüyorum.

Bu köşe sizin… Bana her türlü soru ve öneriniz için yazın.

Adresim: ekovatandas@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları