Paylaş
Halk arasındaki tabirle vücudumuzdaki arızaları ‘kütleterek’ nasıl tedavi ettiklerini ayrıntısıyla göstermeye çalışıyorlar. Konuyla ilgili çok sayıda görüntü izledim, gerçekten kütletme seslerinin geldiğine de şahit oldum. Bu konuda gereken, gerçek eğitimi almış kayropraktik uzmanlarını bir tarafa ayırıyorum. Öncelikle belirtmem gerekir ki bu yazının konusu onlar değil. Türkiye’de çalışan yabancılar veya yurtdışında konunun gerçek eğitimini almış Türk uzmanlara diyecek hiçbir şeyim yok. Kayropraktik dünyada kabul görmüş bir tedavi yöntemi. Ancak bundan sonra yazacaklarım sizi şaşırtabilir. Amacım şaşırmanızın dışında bu konuda yapılan uyarıları ciddiye almanız, sakat bile kalma ihtimalinizi iyi anlamanız. Haydi başlayalım!
MUAYENE 450 SEANS 9500 TL
Yaklaşık 2 yıldır kulak çınlamasından şikâyet eden bir arkadaşımız sosyal medyada gördüğü kayropraktik tedavisi uygulayan ve uzman titrini kullanan birinden randevu almak ister. Beli kütleterek fıtığı, kulağı kütleterek çınlamayı tedavi ettiğini öne süren uzmanın Instagram hesabından cep telefonlarına ulaşır. Uzman mesleğe bir Anadolu kentinde başlamış özellikle çıktığı bir televizyon programından sonra şöhreti artınca soluğu İstanbul’da almıştır. Asistanları geçtiğimiz çarşamba günü için arkadaşımıza randevu verirler. Arkadaşımız kendilerine kulak çınlamasındaki başarı ihtimalini sorduğunda şu cevabı alır:
- Merak etmeyin, muayene sonrası mutlaka başarı şansı ile ilgili bilgiyi alacaksınız. Muayene ücretimiz 450 TL’dir.
Arkadaşımız salı günü tedavi merkezinden aranır. Çarşamba randevusu hatırlatılır, bu arada seans ücretinin 45 dakika için 9 bin 500 TL olduğu da belirtilir.Arkadaşımız, sadece muayene olacağını muayene sonucuna göre seansı düşünebileceğini söyler. Cevap şöyledir:
- Yalnız doktorumuz 450 TL’yi muayene için alıyor ve ardından hemen seansa geçiyor. Size ancak seans sonunda tedavinin devamında başarılı olunup olunmayacağını söyleyebiliriz.
Özetle önce Anadolu kentinde sonrasında İstanbul’da kütleten uzman, sadece bir hastadan 45 dakikalık muayene ve sonrasındaki mecburi seans karşılığında 10 bin TL istemektedir. Muhtemeldir, tedavinin başarılı olacağını, ancak tek bir seansın yetmeyeceğini söyleyecek. 3-5 seans karşılığı 30-50 bin lirayı tahsil edecektir. Sonrasında kulak çınlamaya devam eder mi etmez mi orası da meçhul!
Arkadaşımız durumu anlar, teşekkür eder ve konuyu bize anlatır. Biz de araştırmaya başlarız. Bu işin eğitimini kim verir, kaç yıldır, doktorlar bu tür tedavilere nasıl yaklaşır. Elde ettiğimiz bulgulara göre net söyleyebilirim. Türkiye’de bir gerçek kayropraktik uzmanları var, bir de bu unvanı haksız yere kullananlar. İşin garibi gerçek kayropraktik uzmanları diğerlerinin 10’da biri paraya tedavi uyguluyor.
Şimdi sıkı durun...
TÜRKİYE’DE EĞİTİMİ YOK!
Öncelikle hemen belirtmek zorundayım. Hürriyet’te sağlık haberlerinden tanıdığınız arkadaşımız Buse Özel araştırdı. Türkiye’de kayropraktik adıyla eğitim veren herhangi bir üniversite yok. Bununla birlikte bazı özel üniversiteler bu konuda bir program veya yüksek lisans bölümü açmış durumda. Bu programlardan mezun olanların ise hiçbir şekilde hastaya dokunma, müdahalede bulunma yetkisi yok. Kanuna göre sadece fizyoterapistler “hastalık dışında” insanların hareket kabiliyetlerini arttırmak için belli protokolleri uygulama yetkisine sahip.
DOKTOR YÖNLENDİREBİLİR
Hastalık durumlarında yine sadece fizyoterapistler, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı doktorunun yönlendirmesine bağlı olarak bazı uygulamalar yapabiliyor. Kayropraktik uygulamasının en yaygın olduğu yerlerden biri olan ABD’de ise uzmanlar 4 yıllık bir uzmanlık eğitimi ile bunu uygulama yetkisine sahip olabiliyorlar. Bazı yerlerde eğitim 3 yıl ila 8 yıl arasında da sürebiliyor. Yine ABD’de bazı üniversitelerde 5 yıl uzmanlık, 2 yıl yüksek lisans şeklinde eğitim alınarak kayropraktik uzmanlığına erişilebiliyor.
ÇINLAMANIN ÖNCE NEDENİNE BAKILMALI
Prof. Dr. HASAN TANYERİ
Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı
ÖNCELİKLE kulağı çınlayan bir hastanın mutlaka bir kulak, burun, boğaz doktoru ve uzman doktoru tarafından muayene edilmesi gerekir. Çünkü çok basit, basit tedbirlerle veya basit muayene sırasında alacağımız bir kulak temizliğiyle bile hastanın şikâyetini geçirebiliriz. Kulak, burun, boğaz muayenesinden geçmeden çınlama için diğer yöntemlere başvurmak, ortalıkta var olan birtakım tedavi yöntemleri ile örneğin “kulak lazere veriyoruz vesaire gibi veya bir kayropraktik tarafından boyun çıtlatılarak veya düzeltilerek, çınlamayı düzeltiyoruz” türü şeyler daha sonra tedavisi mümkün olmayan başka zorluklara yol açabilir. Kimsenin uzmanlık alanına karışmak istemem ama öncelikle bir kulak, burun, boğaz doktorunun çınlama için hastayı muayene etmesi gerekir. Çınlamayla başvuran hastalarda özellikle pandemi sonrası gördüğümüz stres yükünün artmasıyla gece diş gıcırdatma ve kasmayla birlikte kulak üzerindeki etki, çınlama şeklinde hissedilebilir. Çene eklemindeki bu yükün kulağa yansıması, çınlama şeklinde hissedilebilir.
Tüm çalışmaların ardından bu tür şikâyetleri olan hastalara, çalışmalar yapılıp, var olan hastalıklara bağlı çınlama ortadan kaldırıldıktan sonra veya tanısı konduktan sonra bu tür stres yüklü çınlamalara masseter kasına botoks tedavisi uygun olabilir.
UZMAN DEĞİLSE FELÇ İHTİMALİ MEVCUT
Op. Dr. ÖZCAN ÇIKLATEKERLİO
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
BEL fıtığının ne durumda olduğunu bilmeden yapılacak yanlış müdahaleler omuriliğe zarar verebilir, iş felce kadar gidebilir. Kayropraktik uzmanları yurtdışında çok ciddi eğitimler alarak bu işi yapıyorlar. Son dönemde Türkiye’de de kendisine kayropraktik uzmanı diyen pek çok kişiyi ben de özellikle sosyal medyada görüyorum. Özellikle doktordan, ameliyattan korkan hastalar hiç araştırmadan, bilgi belge sormadan onun bunun referansı ile bu kişilerin kapısını çalıyor. Eğer gerçekten bu konuda uzmanlık eğitimi almış kayropraktik uzmanıysa tedavi için tercih edilenler onları bir tarafa koyuyorum. Bu işin gerçek eğitimini almamış kişilere insan kendisini nasıl teslim ediyor, felç kalabilme ihtimalini nasıl göz ardı ediyor anlamak zor. Bize bu tür tedavi girişimlerinin ardından gelen ‘daha kötü oldum’ diyen hastalar da var, dikkat çekmek isterim.
Paylaş