Paylaş
Benim genel kurulu izleme fırsatım olmadı. Ancak hem giden arkadaşların anlattıkları hem de dün yazılanlardan okuduklarıma göre tansiyon düşükmüş.
Anlaşılan salondaki hava ve Muharrem Yılmaz’ın konuşması bazılarında hayal kırıklığı yaratmış. Dün, bu tablonun TÜSİAD’da ‘itaatkarlık dönemi’nin başlangıcı olduğu iddiaları vardı.
Peki, gerçekten öyle mi?
Yeni başkan Muharrem Yılmaz’ı tebrik için aradığımda lafı hiç dolandırmadan sordum:
-TÜSİAD ve siz bu dönemde sessiz ve itaatkar mı olacaksınız?
Kısa ama çok net bir yanıt verdi:
“TÜSİAD’ın geçmişten gelen ilkeleri vardır. Hem ilkelerimiz hem de tüzüğümüzde yazılı olan unsular bize yol göstermeye devam edecek. O ilkeler ve tüzüğümüz aslında bize ne zaman nasıl hareket etmemiz gerektiğini çok açık söylüyor. Ben ve arkadaşlarım buna uygun hareket etme gayretinde olacağız.”
Bir kutlama yemeği için yolda yakaladığım Muharrem Yılmaz’ın bu sözleri sonrasında TÜSİAD’ın tüzüğüne kısaca bir göz attım. Uzun uzun kaleme alınan 2. Madde’nin girişi şöyle:
“TÜSİAD, insan hakları evrensel ilkelerinin, düşünce, inanç ve girişim özgürlüklerinin, laik hukuk devletinin, katılımcı demokrasi anlayışının, liberal ekonominin, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının ve sürdürülebilir çevre dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlamayı amaçlar.”
Aynı madde TÜSİAD’ın siyasi ve ekonomik duruşunu hayli net bir biçimde uzun uzun tanımlayarak devam ediyor ve şöyle bitiyor:
‘TÜSİAD, Türk iş dünyası adına, bu çerçevede oluşan görüş ve önerilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM), hükümete, diğer devletlere, uluslararası kuruluşlara ve kamuoyuna doğrudan ya da dolaylı olarak basın ve diğer araçlar aracılığı ile ileterek, yukarıdaki amaçlar doğrultusunda düşünce ve hareket birliği oluşturmayı hedefler.”
İlke ve tüzüğü referans alacağını söyleyen Muharrem Yılmaz’ın nasıl bir başkan olacağını daha önce başka TÜSİAD üyelerine de sormuştuk.
Mesela bir grup gazeteci yaklaşık iki ay önce Van’daydık. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a sorduk: “Muharrem Yılmaz nasıl bir TÜSİAD başkanı olur.”
Kısa bir yanıt vermişti:
“İyi tanırım. Muharrem Bey sakin görünür ama... Her şeye evet diyen sessiz sedasız biri değildir.”
Ümit Boyner döneminde birlikte görev yaptığı, şu anda kendi yönetiminde de bulunan isimlerden de benzer şeyler
duymuştuk. “Sakin görünür ama...”
Yakın tarihteki başkanları sondan başa doğru sıralarsak... Ümit Boyner, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ömer Sabancı, Tuncay Özilhan ve Erkut Yücaoğlu’nun
isimleri başkanlık için geçtiğinde yazılıp çizilenleri şöyle bir hatırlayın. Bir de sonrasında yaşananları...
İlk konuşmasında özetle “Barış için meşru tüm yöntemler denenmeli, Anayasa çalışmaları tamamlanmalı, düşük büyüme sürecinden kurtulmak için mikro reformlara ihtiyaç var” diyen Muharrem Yılmaz... Sakin başladı ama...
Bekleyip göreceğiz...
Paylaş