Paylaş
ABD ile yaşanan gerilim sonrasında 6 TL’nin üzerine çıkan dolar kuru ev hizmetlerinde çalışan yabancılarla ilgili ücret politikasını da tamamen değiştirdi. Türkmenistan, Gürcistan, Filipinler ve Rusya başta olmak üzere Türkiye’ye gelerek ev hizmetleri, yaşlı-çocuk bakımı gibi işlerde çalışan kadınlar dövizdeki hareketlilik öncesinde ortalama 600 dolar aylık alıyordu. Dolar kurunun hızla 6 TL’nin üzerine çıkması yabancı maaşlarının da TL karşılığının 3 bin 500 TL’yi aşmasına neden oldu. Oysa 1 yıl önce yabancılara ödenen 600 dolar aylık 2 bin 100 TL’ye denk geliyordu.
Geçen yıla göre maaşlarda yaşanan yüzde 80’lik artış üzerine yabancı çalışan ücret politikası tamamen değişti. İstanbul Aksaray başta olmak üzere yabancı çalışanlara iş bulan aracılardan aldığım bilgiye göre maaşlar tamamen TL’ye döndü.
Aracılar, “Dolardaki yükseliş öncesi maaşlar yapılan işlerin zorluğuna göre 500-700 dolar arasında değişiyordu. Ortalama ise 600 dolar dersek yanlış olmaz. Dolardaki bu hızlı yükseliş sonrasında eski-yeni çalışanların maaşlarının tamamı Türk Lirası’na döndü. Yine yapılan işin zorluğuna ve koşullara göre 2 bin lira ile 3 bin lira arasında değişiyor. Genelde ortalama ödenen ücret 2 bin 500 lira olarak (bugünkü kurlarla yaklaşık 400 dolar) Türk Lirası’na sabitlendi dersek yanlış olmaz” diye konuştu.
TAHMİNİ SAYILARI 400 BİN
Türkiye’deki mevzuata göre yabancı çalıştırmak izne bağlı. Çalışma izni alan yabancılar özel bir statü ile SGK kapsamına giriyor. 2017’de yaklaşık 15 bin yabancı için SGK’dan çalışma izni alınmış. Ancak ev hizmetlerinde çalışanların çok büyük bir bölümünün kayıt dışı olduğu, kayıtlı-kayıtsız çalışan sayısının 400 bine ulaştığı tahmin ediliyor.
Bu durumda kabaca bir hesap yaparsak ortalama 600 dolar alan 400 bin yabancı çalışana ev hizmetleri için yılda ödenen bedel 2.8 milyar doları buluyordu. Eğer kur bu seviyede kalırsa, 2 bin 500 TL karşılığında yabancılara ödenen 400 dolar bu bedeli de 1.9 milyar dolara düşürecek.
Yabancı çalışanların Türkiye’de kazandıklarının neredeyse tamamını kendi ülkelerine aktarıyor. Bu durumda ev hizmetlerinde çalışan yabancılar düşünüldüğünde 2 bin 500 TL’ye çekilen maaşlar göreceli olarak cari açığa da pozitif katkı yapacak.
YABANCI İÇİN OLUMSUZ
Türk Lirası’na sabitlenen maaşlar ile yabancı çalıştıranlar kur riskini bertaraf etse de yabancı çalışan cephesinde durum moral bozucu. Dövizdeki yükseliş öncesinde ülkesine ayda yaklaşık 600 dolar gönderen bir yabancı çalışan TL’ye dönen maaşlar sonrasında bugün ancak 400 dolar gönderebiliyor. Bu da yaklaşık yüzde 35’lik maaş indirimi anlamına geliyor. Kurlardaki yükseliş maaşların dolar bazında daha da azalması, kurlardaki düşüş ise maaşların artmasına neden olacak. Maaşların TL’ye dönmesini ve dolar bazında azalmasını kabul etmeyen bazı yabancı ise işlerini ve Türkiye’de çalışmayı bırakarak ülkelerine döndüğü konuşuluyor.
'GÜNGÖR URAS GİBİ YAZ'
“SEFER Bey kardeşim. Ellerine sağlık. Yeni köşen çok güzel olmuş. Konuları da çok iyi seçiyorsun. Keşke bu tür işlerin sayısı artsa...”
2016’da Kasım ayının ilk günlerinde Hürriyet’in o zamanki yayın yönetmeni Sedat Ergin benden Vatandaşın Ekonomisi adı altında yeni bir köşe kaleme almamı istedi. Köşenin manifestosunu beraber yazdık: “Bu köşedeki amacımız, ekonomide olan bitenlere vatandaşın penceresinden bakmak. Vergilendirilmiş kazanç ne kadar kutsalsa, vergisini ödeyen vatandaşın hakkı da bir o kadar kutsal. Vergi mükelleflerinin verdiği her kuruş verginin bir toplumsal fayda olarak ona geri dönmesi gerekiyor. Amacımız vergisini ödeyen vatandaşın hakkını sonuna kadar savunmak.”
Köşenin tarifi netti ancak üslubu, dili nasıl olacaktı... Sedat Ergin dört kelimelik çok net bir tanım yaptı: “Güngör Uras gibi yaz.”
Güngör Uras gibi yazmak... Aslında çok net ama bir o kadar zor... Hayatın içinde olmak, gazeteci bilmişliğini bir tarafa bırakıp bizzat vatandaş olmak, vatandaşın dilinden anlamak ve o dilde yazmak...
Yine 2016, Aralık ayının sonlarıydı. Telefonun ucundaki Güngör Uras yukarıdaki sözlerle Vatandaşın Ekonomisi köşesi için beni sadece tebrik etmiyor aynı zamanda teşvik de ediyordu.
Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Güngör Uras ile hiç beraber çalışmadık. Ancak ne zaman, hangi ortamda bir araya gelsek, ne zaman birbirimizi arasak hep o mütevazı ve beyefendi kişiliği ile karşımdaydı.
Yazdıkları sadece okurlarına değil biz ekonomi gazetecilerine de hep ilham verdi, yol gösterdi. Güngör Uras’ın güncelliğini yitirmeyecek binlerce yazısı arşivlerde, onlarca kitabı raflarda duruyor. Bu yüzden Uras yazdıkları ile düne ve bugüne değil yarına da ışık tutacak.
Mekanı cennet olsun...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş