Devlerin savaşı

Dış ticaret fazlası rekor kıran Almanya’yı faiz silahı durdurur mu?

Haberin Devamı

Avrupa Birliği’ndeki diğer ülkeleri kemer sıkma politikalarına zorlayan Almanya işgücündeki rekabet avantajı ile ihracat rekorları kırıyor. ABD’nin de haksız rekabet etmekle suçladığı Almanya direnmesine rağmen bu kez faiz indirimine engel olamadı.

AVRUPA Merkez Bankası (ECB) önceki gün politika faizlerini beklenmedik bir şekilde indirdiğinde herkes çok şaşırdı. Her ne kadar bu faiz indirimin arkasında düşük gelen enflasyon verilerinin yattığı yorumları yapılsa da perde arkasında fırtınalar kopuyor. Faizi 25 baz puan indirerek 0.25 puana düşüren ECB’nin bu kararından memnun olmayan tek bir Avrupa Birliği üyesi ülke var: Almanya.

DİĞER ÜLKELER BASTIRDI

Almanya uzun süredir faizlerin indirilmemesi konusunda lobi faaliyeti yapıyor ve direniş sergiliyordu. ECB Euro alanı içinde bulunan 17 ülkenin para politikasını yönetmekle yükümlü. Her ne kadar Almanya Avrupa Birliği içinde çok etkin konumdaysa da anlaşılan o ki diğer ülkelerin bastırmasıyla çıktı bu karar. Peki ama Avrupa Birliği’ndeki (AB) tüm ülkeler ekonomideki canlanma ile daha fazla büyüme için faiz indirimi isterken Almanya neden buna karşı çıkıyordu?
Aslında uzun uzun incelemek yerine dün açıklanan bir veriye bakmamız bu sorunun cevabını bulmamızı sağlayacak. Dün yapılan açıklamaya göre Almanya eylül ayında tamı tamına 20.4 milyar Euro dış ticaret fazlası verdi. Almanya’nın bu performans ile 2013’ün tamamında yaklaşık 200 milyar dolar dış ticaret fazlası verebileceği öne sürülüyor.

TİCARİ AVANTAJ SAĞLADI

Avrupa’nın kalanı, dünyanın Türkiye dahil çok önemli bir bölümü dış ticaret açığı ile boğuşurken Almanya rekor bir fazlanın üzerinde oturuyor. Dahası bu rakam her geçen gün artıyor. Bu tablo AB üyesi diğer ülkeleri fazlasıyla rahatsız ediyor. Çünkü ticarette bir ülkenin fazla vermesi, başka birilerinin açık vereceği anlamına geliyor.
Almanya ucuz işgücünü kullanarak büyük bir ticari avantaj sağlamış durumda. Bu sayede ihracatta diğer ülkelerin kendisiyle rekabet edebilmesi mümkün değil. Dahası Almanya, Avrupa Birliği içindeki siyasi ve ekonomik gücünü kullanarak diğer ülkeleri kemer sıkma politikaları uygulamaya zorlamakla suçlanıyor. Ama Almanya’nın izlediği bu baskıcı tutumdan rahatsız olan sadece Avrupa Birliği üyesi ülkeler değil. Dünya ticarettinde çok önemli bir paya sahip süper güç ABD’de de eleştiri okları Almanya’nın ve Başbakan Angela Merkel’in üzerine yönelmiş durumda.
Ekim ayının son günlerinde Amerikan Maliye Bakanlığı bir rapor yayınlayarak Alman ekonomi politikalarını yerden yere vurdu. Amerikan Maliye Bakanlığı uluslararası ekonomiyi değerlendirdiği 35 sayfalık raporunda Almanya’nın ihracat başarısının Avrupa ekonomisinin dengelerini bozduğu ve hâlihazırda zayıf durumdaki yerel talebin ise konjonktürün iyileşmesini engellediğini öne sürdü.

İSTENMEYEN BİR KARAR

Her ne kadar sert eleştiriler içeren bu rapor ABD ile Almanya arasındaki ‘dinleme’ krizine denk geldiği için siyasi olarak yorumlansa da ekonomistlerden de fazlasıyla destek buldu.
Durum özetle bu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı İtalyan Mario Draghi ECB’nin Frankfurt’taki genel merkezinde Almanya’nın hiç de istemediği bir karar aldı. Yani Draghi Alman Şansölyesi Angela Merkel’i kendi evinde vurdu. Bakalım Angela Merkel’in bir sonraki adımı ne olacak? Belki de şu anda birileri ile bunu tartışıyordur. Dinlendiğini bilmeden....


Yazarın Tüm Yazıları