AB’ye tarihi çağrı

EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin AB’ye çağrısını Hürriyet’e açıkladı: Ya Gümrük Birliği’nde kalalım, vizeyi, ürünlerimize kotayı kaldırın, 3. ülkelerle anlaşmalara bizi de ekleyin ya da Gümrük Birliği’den çıkalım bizimle serbest ticaret anlaşması yapın...

Haberin Devamı

“BIÇAK kemiğe dayandı...” Bu cümleyle başlıyor söze Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve ardından ekliyor:

“1995 yılında Gümrük Birliği anlaşmasını yapan hükümet başarılı bir iş yaptı. Ama bir de önemli yanlışa imza attı. Avrupa Birliği üye olmayan bir ülkeyle ticari anlaşma yaparsa bizim de o ülke ile özel anlaşma yapmamız şartını koydurdu. Amaç Güney Kıbrıs’tan mal alınıp satılmasının önüne geçmekti. Ama bu madde döndü dolaştı Türkiye’yi vurdu.”

Çağlayan ve hükümetin diğer üyelerinin son günlerde sıklıkla dile getirdiği bu sorunun temelinde 1995 yılında Çiller hükümetinin Avrupa Birliği ile yaptığı Gümrük Birliği Anlaşması yatıyor.

Türkiye Gümrük Birliği’ne Avrupa Birliği’ne (AB) tam üye olmadan giren tek ülke. Türkiye Gümrük Birliği’nin tüm ikili anlaşmalarına uymayı kabul etmiş olmasına rağmen, Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında yer almıyor. Yani AB’nin üye olmayan ülkelerle yaptığı anlaşmaları otomatik olarak kabul ediyor. Bu anlaşmalarda “Üye olmayan ama Gümrük Birliği üyesi ülkeleri de kapsar” maddesi yer almadığı için serbest ticaret anlaşması yapan ülkeler Türkiye’ye mal satarken gümrük vergisinden muaf oluyor. Ancak Türkiye AB üyesi olmadığı için bu ülkelere mal satarken normal ihracat işlemine tutuluyor ve ağır vergi yükleriyle karşı karşıya kalıyor. Bu da Türkiye’nin dış ticaret dengesini çok olumsuz etkiliyor. AB ile anlaşma imzalayan ülkeler dış ticarette büyük avantaj sağladıkları için Türkiye ile kesinlikle anlaşma yapmaya yanaşmıyor.

Haberin Devamı

MEKSİKA, CEZAYİR VURDU

Örnekler yine Zafer Çağlayan’dan. Güney Afrika, Meksika ve Cezayir son 10 yılda AB ile serbest ticaret anlaşması yapan ülkelerden. 2012 yılında Meksika’dan 867 milyon dolarlık mal almışız. İhracatımız ise 206 milyon dolarda kalmış. Cezayir’den ithalatımız 2.6 milyar dolarken ihracatımız 1.8 milyar dolarda kalmış. En kötüsü tablo ise Güney Afrika ile... 382 milyon dolarlık satışa karşılık 1.3 milyar dolarlık ithalat gerçekleşmiş. Biz onlara yüzde 40’ı aşan vergilerle mal satarken onlar Türkiye’ye çok düşük vergilerle girmiş.

Haberin Devamı

Hükümeti asıl düşündüren ise yakın bir zamanda serbest ticaret anlaşması için Avrupa Birliği’nin iki dünya devi ABD ve Japonya ile de masaya oturacak olması.
ABD’ye ihracatımızın 5.9 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Çağlayan, “İthalatımız ise 14.1 milyar dolar. Zaten büyük bir dengesizlik var. Şimdi bir de AB ile serbest ticaret anlaşması imzalar, bizle ayrıca imzalamazsa o zaman dış ticaretimiz çok daha aleyhimize olacak.

Sorunun temelinde Avrupa Birliği’nin etik olmayan tutumu olduğuna dikkat çeken Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarihi çağrıyı Hürriyet’e açıkladı:  “Avrupa Birliği’ne diyoruz ki, madem böyle bir sistem var ve biz bundan mağduruz. Ya Gümrük Birliği’ni revize edelim, vizeyi kaldırın, ürünlerimize kotayı kaldırın, 3. ülkelerle serbest ticaret anlaşması yaparken ‘Türkiye de taraftır’ deyin ya da Gümrük Birliği’nden çıkalım, bizimle de serbest ticaret anlaşması yapın.”
Gümrük Birliği’nden ülke olarak çok faydalandığımızı, 17 yıldır gümrükleri sıfırlayıp mal sattığımızı ama zaman içindeki gelişmelerin artık aleyhimize bir hal aldığını da belirten Çağlayan, “Güney Kıbrıs’ın bugün ihtiyacı olan para bizim sadece bir holdingimizin cirosu kadar. Güney Kıbrıs’tan mal almazsın satmazsın olur biter. Ama Güney Kıbrıs düşünülüp koyulan o maddenin bugün bize faturası çok büyük. Biz serbest ticaret anlaşması yapan taraflara sanayide yüzde 4.2 gümrük vergisi uygularken onlar bize yüzde 40-50 vergi uyguluyor. Burada inanılmaz bir haksız rekabet var. Avrupa Birliği bunu bize bile bile yapıyor, biz de göz göre göre seyredemeyiz. Her geçen gün daha da mağdur oluyoruz” diye konuştu.

Yazarın Tüm Yazıları