Paylaş
OKULLARIN açılması ile birlikte bu köşenin ibresini de son haftalarda eğitime çevirdik. Önce öğrenci servisleri ardından da okul kıyafeti kitap ve kırtasiye ücretlerini mercek altına aldık. Birçok okulun bu alandaki fahiş fiyat uygulamaları ile velileri mağdur ettiğine dikkat çektik. Her iki yazı sonrasında da onlarca e-posta aldım. Bu e-postalar aslında sıkıntının ne kadar genele yayıldığını ve giderek derinleştiğini gösteriyor. Okurlarımın talebi üzerine bu hafta okullarda verilen yemekleri ve fiyat politikalarını mercek altına aldım. Tek kelime ile özetlemem gerekirse maalesef bu alanda da durum... Vahim!
10 BİN LİRAYA ÇIKIYOR
Okullardaki yemeklerin hijyen durumu, nasıl kontrol edildiği, bu alandaki normların hepsini bir tarafa bırakıyorum. Bu konular çok önemli ama bu köşenin konusu değil. Benim odaklandığım nokta yine vatandaşın cebinden çıkan okul yemeği parası.
Hiç düşündünüz mü? Okulların talep ettiği yemek parasını çocuğunuzun okula gittiği gün sayısına böldüğünüzde acaba kaç lira çıkıyor. Ya da basitçe soralım çocuğunuzun bir günlük okul yemeği parası kaç lira?
Gelin beraber bir hesap yapalım. Sömestr, yaz tatili, hafta sonu, resmi tatiller, bayramlar çıktığında çocuklarımız her yıl okula yaklaşık 170-180 gün devam ediyor. Bu yıl okulların 175 gün boyunca öğrenci kabul etmesi bekleniyor.
Yaptığım araştırmalara göre özel okularda yemek fiyatları 2500 liradan başlıyor. Ama genelde fiyatlar 4000-5000 TL düzeyinde yoğunlaşıyor. Şehrine, semtine ve okulana göre fiyatlar 7000-10.000 lira arasına bile çıkıyor. Peki normalde sağlıklı ve doyurucu bir yemek için okullar bu hizmeti kaça vermeli. Onu da araştırdım.
Toptan yemek satışı yapan kurumsal firmalar ile görüştüm. Firmalar farklıydı fakat verdikleri fiyatlar birbiriyle örtüştü. Kendileri en iyi okullara bile, ekstra taleplere rağmen maksimum 8-10 TL’ye yemek sattıklarını söylediler.
Tüm bunları analiz ettiğimde şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Okullar yüzde 8’lik KDV’yi de hesaba kattığınızda bir öğrenci için yemek şirketlerinden maksimum 11 TL’ye günlük yemek alırken bu yemeği öğrencilere ortalama 25 TL’ye satıyor.
Peki bu yemek mönüsünün içinde ne var. Ara öğün diye de geçen içecek, reçel, domates, peynir ve zeytin içeren sabah kahvaltısı, 4 kap standart yemek ve salata içeren öğle yemeği ve kek, poğaça vs ve içecek içeren ikindi kahvaltısı...
SINIR 8 LİRA
Yemek firmaları böyle bir mönünün 8 TL’nin altına satılmasının sağlık ve kalite açısından sıkıntı yaratacağına dikkat çekiyor 10 TL’nin üzerine de okullara satış yapamadıklarını söylüyor. Okullar yemek firmalarından aldıkları yemeklere, su, elektrik, personel vs gider eklese bile bunların gün başına ancak 1 TL gibi bir maliyet getirebileceğini söyleyen firma yetkililerinin şu sözleri aslında bütün tabloyu özetliyor: “Biz öğrenci başına maksimum 1900 liraya satış yaparken okullar bunu iki katına öğrenciye satıyor. Kayıt sırasında 1000-2000 TL gibi sunulan indirimler aslında yemek parasından misliyle tahsil ediliyor. 8 bin liraları bulan yemek parası talepleri karşısında biz de çok şaşkınız. Üstelik firmalarımızın adı da kullanıldığı için veliler algıda bu ücretleri hakikaten bizim aldığımızı düşünüyor.”
7000 LİRA ÖDEYEN GÜNDE 40 LİRAYA YEMEK YİYİYOR
BAZI OKULLAR ÖĞRENCİ SERVİS FİYATLARINI DÜŞÜRDÜ
BU köşeyi takip edenler iki hafta öğrenci servislerinin il il km fiyatlarını duyurduğumuzu hatırlayacaktır. Kaçıranlar internet sitemizden bilgiye ulaşabilir. O yazıda il bazında belirlenen km. fiyatlarına uyulmasının şart olduğunu, uyulmaması durumunda vatandaşın mutlaka yetikili mercilere müracaat etmesi gerekiğine dikkat çekmiştik. Velilerden aldığım e-postalara göre bazı okullar servis fiyatlarında geçen yıla göre indirime gitti. Ancak bazı öğrenci servislerinde hala fiyat konusunda sıkıntı var. Unutmayın olağandışı öğrenci servisi fiyat uygulamalarını deşifre etmek, şikayet etmek ve bu konuda hakkınızı sahip çıkmak sizin elinizde.
BANKALARA, KGF’YE FAİZ SORULARIM VAR?
ELİME Kredi Garanti Fonu teminatıyla verilen kredilere ilişkin ayrıntılı bir rapor ulaştı. Ağustos sonu itibariyle hazırlanan raporda çok detay var ama benim en çok ilgimi bu kredilerin faizi çekti. Yaklaşık 188 milyar liralık kredi kullandırılmış. Bunun 106 milyar liralık kısmı ilk kez verilmiş 57 milyar liralık kısım ise mevcut kredilere ilave edilmiş. 39,6 aylık ortalama ile verilen bu krediler piyasaların sıkıştığı çarkların zorlandığı bir dönemde ilaç gibi geldi. Ama bankalara ve KGF’ye birkaç sorum var. Rapora göre bankalar bu kredileri yüzde 15.12 faizle vermiş. KGF’nin yani Hazine’nin kefil olduğu krediler için bankaların bir ayrıcalık uygulaması gerekmez mi? Piyasada ticari faizlerin oranı zaten yüzde 15’lerdeyken bu kredilerin faizleri niye yüzde 15 oldu? Bu kredilerin maliyetinin az-çok düşük olduğu kabul edilirse faizlerin de daha düşük olması gerekmez mi?
KGF bu krediler için hangi vadeye ne kadar faiz verileceğini piyasa koşullarına göre kendisi belirleseydi daha doğru olmaz mıydı?
Hele de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bankaların faiz düşürmesi için bu kadar talepte bulunurken...
EMLAK VERGİSİ DEĞİŞECEK!
BAŞLIKTAKİ sözler benim değil Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın. Hatırlarsanız, bu köşede önce Emlak Vergisi’ndeki çarpıklığı ilk kez dile getirdik. Sonraki yazılarımızda ise fahiş emlak vergisi talebine karşı vatandaşın hangi yollara başvurabileceğini örnekleriyle anlattık. Mahkeme aşamasındaki sıkıntılara da dikkat çekip bu düzenlemenin bir an önce değişmesi gerektiğini vurguladık. Vatandaşın haklı talebine yanıt Maliye Bakanlığı’ndan geldi. Maliye Bakanı Naci Ağbal hafta içinde “Emlak vergisi düzenlemesiyle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Artışlara karşı vatandaşın isyanını görüyoruz. Bu tedirginlik oluşturuyor. Hükümet olarak bu soruna neşter vuruyoruz. Teknik çalışmaları yürütüyoruz, bu çalışmaları çok önemsiyoruz” dedi. Sayın Ağbal’a vatandaşlar adına teşekkür ediyorum. İnşallah bu çalışmalar geçmiş dönemdeki mağduriyetleri de kapsar!
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş