Yeni kabinede dikkat çeken yönelişler

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı yeni hükümetin yapısını değerlendirmeye koyulurken öncelikle bizi hiç şaşırtmayan bir yönüyle başlayalım.

Haberin Devamı

Şaşırmadığımız husus, Türkiye’nin erkek ağırlıklı kabine geleneğinin bir kez daha değişmemiş olmasıdır. Değişmediği gibi, kadın bakan sayısı 2’den de 1’e iniyor. Türk kadınlarının hak ettikleri temsil düzeyini bu kabinede de buldukları söylenemez. TBMM’de kadın sayısının eskiye kıyasla -yetersiz de olsa- gösterdiği iyileşme, ne yazık ki Erdoğan’ın yeni kabinesine yansımamıştır.

SİVİL-ASKER İLİŞKİLERİNE MESAJ 

AK Parti’nin baskın muhafazakar karakterinin bu kabineyle birlikte daha da kökleştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Partinin vitrinine beraberinde liberal bir esinti taşıyacak yeni bir ismin getirilmemesi de bu tercihi yansıtıyor.

Başbakan’ın özellikle iki tasarrufunun çok tartışılacağı anlaşılıyor. Bunlardan birincisi, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya görev vermemesidir. Bu karar, genelde kamuoyunda sürpriz etkisi yaratmıştır.

İkincisi, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yeniden görevlendirilmemesi sürpriz olmamakla birlikte, kendisinin yerine bilinen şablonun dışında bir ismin gelmesi anlamlıdır. Gönül, uzun yıllar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Valilik gibi görevlerde bulunmanın verdiği tecrübeyle genelde asker kesimle sıkıntısız, ancak düşük profilli bir ilişki yürütmüştü.

Bu kez önce Denizcilik Müsteşarlığı, ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı görevlerinde bulunmuş kısmen genç bir hukukçu bürokrat olan İsmet Yılmaz’ın atanması, Milli Savunma Bakanlığı’nda görmeye alıştığımız “görmüş geçirmiş ağır bakan” kalıbının dışına çıkıyor. Bu atama, muhtemelen Erdoğan’ın sivil-asker ilişkilerinde görmek istediği çizgiyi daha çok yansıtıyor ve sivil otoritenin alanını daha da genişletme mesajını taşıyor.

Haberin Devamı

EN KATIKSIZ ERDOĞAN KABİNESİ

Erdoğan’ın kabinesini oluştururken dayandığı en önemli mülahazanın tecrübe faktörü olduğunu söyleyebiliriz. Yeni bakanlarla risk almak yerine, mesaisinden de memnun olduğu, dosyalarına, konularına ve kadrolarına hakim eski bakanlarıyla hizmette kesinti olmadan, verimi artırarak yola devam etmek istediği anlaşılıyor Başbakan’ın.

Tabii, Erdoğan’ın bundan önceki kabinelerle kıyaslandığında şu önemli olgunun da altını çizmeliyiz. AK Parti 2001’de yola koyulduğunda, Erdoğan tartışmasız ana ağırlık merkezi olmakla belli bir güç paylaşımının da geçerli olduğu dörtlü (Erdoğan-Gül-Arınç-Şener) bir iktidar yapısı söz konusuydu. Her yeni kabinede Erdoğan’ın tuğrası daha kuvvetli bir şekilde hissedildi. Bugün gelinen noktada, Ak Parti artık Erdoğan demek.
Bülent Arınç’ın siyasi gücü ve kuvvetli kişiliğine dayanarak her zaman biraz kendi başına hareket etme marjı bulunduğunu kayda geçirmekle birlikte, bu kabinenin bugüne dek kurulmuş “en katıksız” Erdoğan kabinesi olduğunu söyleyebiliriz.

ÖNCE GÜVEN  FAKTÖRÜ

Bu açıdan baktığımızda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana birlikte çalıştığı isimlerin sayısının bu kabinede daha da artması dikkat çekicidir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Prof. Ömer Dinçer bu isimlerden biridir. Dinçer, Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde kendisinin danışmanlığını yapmış, Erdoğan 2003’te Başbakanlığa geldiğinde de Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenmiştir.

Erdoğan’ın İçişleri Bakanlığına getirdiği İdris Naim Şahin, kendisinin Belediye’deki Genel Sekreter Yardımcısı’dır. Erdoğan, Şahin’i 2001’de partisinin genel sekreterliğine oturtmuştur. Başbakan, tam 10 yıldır partiyi emanet ettiği Şahin’i şimdi İçişleri Bakanlığı’na getirdi. Başbakan’a çok yakın bir İçişleri Bakanı göreceğiz.

Çevre ve Konut Bakanı olan Erdoğan Bayraktar, Erdoğan döneminde belediyeye bağlı konut şirketi KİPTAŞ’nın Genel Müdürü’dür. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, o dönemde Belediye’nin Deniz Otobüsleri İşletmesi İDO’nun Genel Müdürü’dür. Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İSKİ Genel Müdürü’dür. Ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da Erdoğan’ın o dönemdeki şahsi avukatıdır.

Şurası çok açık... Başbakan, eskiden beri yakınında olan ve mutlak güven duyduğu isimlerle çalışmayı çok seviyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları