Türkiye'nin koronavirüs önlemleri (1) - Tehdit başlangıçta Çin ve İran’dan bekleniyordu, ancak...

Geçen 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece yarısı bütün dünya yeni yıl heyecanını yaşarken, yılın son günü Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki temsilciliğine yapılmış olan bir bildirim 2020’nin yerküreye bütün zamanların en büyük felaketlerinden birini taşıyacağının habercisiydi.

Haberin Devamı

Bu bildirime göre, Çin’in Vuhan kentinde çıkış türü tespit edilemeyen bir zatürre türüne rastlanmıştı. Ve bu hastalığa yakalananların yolu bir şekilde Vuhan’daki balık pazarına çıkmaktaydı. Salgının çıktığı varsayılan balık pazarı yılın ilk günü kapatıldı. DSÖ, yaptığı incelemelerden sonra 13 Ocak günü koronavirüs ailesinden yeni bir virüs türünün tespit edildiğini teyit etti. Adı 12 Şubat tarihinde DSÖ tarafından COVID-19 diye konacaktı.

Vuhan’daki ilk ölüm vakası 10 Ocak’ta kaydedildi. Vakaların birbiri ardına patlak vermesi, Çin’in başka şehirlerine sıçraması ve ölü sayısının artmaya başlamasının ardından Çin Halk Cumhuriyeti 23 Ocak tarihinde son derece radikal bir önlem alarak Vuhan kentini karantinaya aldığını duyurdu.

ÇİN ÖNLEMLERİ KARANTİNA KARARINDAN SONRA GELDİ

Haberin Devamı

Türkiye’de ocak ayı boyunca alınan bütün önlemler tehdidin ortaya çıktığı Çin’e odaklanan bir perspektif içinde ele alınmıştır. Sağlık Bakanlığı bünyesinde yeni salgınla mücadele için Bilim Kurulu’nun oluşturulmasının tarihi 10 Ocak olarak karşımıza çıkıyor.

Vuhan havalimanının 23 Ocak’ta karantina kararı çerçevesinde kapatılması ‘China Southern Airlines’ şirketinin haftada üç gün yapmakta olduğu Vuhan-İstanbul seferlerinin durması sonucunu doğurmuştur. Sağlık Bakanlığı da aynı gün eş zamanlı bir şekilde  Bilim Kurulu’nun önerisi doğrultusunda bu uçuşların iptal edildiğini duyurmuştur. Geriye dönük baktığımızda, bu karar öncesinde  ocak ayının ilk üç haftasında Vuhan’dan İstanbul’a uçuşların haftada üç gün düzenli bir şekilde devam etmiş olduğunu görüyoruz. 

Sağlık Bakanlığı’nın 23 Ocak’ta Bilim Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada Çin’den gelen tüm uçuşlarda yolcular için hastalık kontrol önlemlerinin alınacağı da bildirildi. Nitekim, İstanbul Havalimanı’nda Çin’den gelen uçaklardan çıkan bütün yolculara termal kamera uygulaması bu kararla birlikte başlamıştır.  

THY, bu tarihte başta Pekin olmak üzere Çin’de 5 kente (diğerleri Şanghay, Guangzhou, Xian ve Hong Kong) haftada toplam 30 frekans tarifeli sefer düzenlemekteydi. Vuhan’a THY uçuşu yoktu. Dikkat çekmemiz gereken bir nokta, Çin’e bu uçuşların 23 Ocak’tan sonra iki haftaya yakın bir süre devam etmiş olmasıdır.

Haberin Devamı

Bu süreç içindeki atılan önemli bir adım, Vuhan’da kalan 32 Türk vatandaşının Türkiye’den gönderilen A400M tipi bir askeri uçakla yoğun sağlık önlemleri altında 1 Şubat tarihinde Ankara’ya getirilmesi ve burada 14 gün karantinaya alınması olmuştur. Onlarla birlikte 6 Azerbaycan, 3 Gürcistan ve 1 Arnavutluk vatandaşı da Vuhan’dan Türkiye’ye getirilmiştir.

Ancak salgının Çin’de yayılma eğilimini koruması üzerine Türkiye ikinci bir adım atarak bu kez THY’nin bu ülkenin anakarada dört kentine yaptığı 24 frekans uçuşu durdurma kararı almıştır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu kararın uygulamaya girme tarihini 5 Şubat olarak açıklamıştır. Bununla birlikte, haftada altı gün düzenlenen Hong Kong seferleri ise bu kararın kapsamı dışında tutulmuş ve bütün yurtdışı uçuşların durdurulduğu 28 Mart tarihine kadar devam etmiştir.

Haberin Devamı

ŞUBAT SONU DİKKATLER ÇİN’DEN İRAN’A DÖNDÜ

 Koronavirüs şubat ayının ikinci yarısında bu kez İran’da ortaya çıkmış, Türkiye’nin sınırlarına doğru yaklaşmaya başlamıştır. İran’daki ilk iki vaka 19 Şubat tarihinde Kum kentinde rapor edilmiş, aynı gün her iki vaka da ölümle sonuçlanmıştır. Kum’u Meşhed’deki vakalar izlemiştir.

Türkiye’nin İran karşısında aldığı ilk önlem, 21 Şubat’ta sınır kapılarında bu ülkeden Türkiye’ye giriş yapan bütün yolcuların sağlık kontrolünden geçirilmesi ve hastalık belirtisi olanların kabul edilmemesi olmuştur. Türkiye, daha kuvvetli bir adımı 23 Şubat’ta atarak, İran’la bütün karayolu ve demiryolu kapılarını kapatmış, aynı şekilde hava uçuşlarını da tümüyle durdurmuştur. THY’nin İran’ın toplam 6 kentine düzenlediği haftada toplam 64 frekansa ulaşan seferler olduğu gibi kesilmiştir.

Haberin Devamı

İranlılarının Türkiye’ye girişi durdurulurken, bu ülkeden girişlerde Kum ya da Meşhed öyküsü olan Türk vatandaşları 14 gün karantinaya alınmıştır.

TEHDİDİN AĞIRLIK MERKEZİ AVRUPA’YA KAYIYOR

 Görüleceği gibi, şubat ayının sonu yaklaştığında Ankara bütün dikkatlerini İran ve Çin’e çevirmiş durumdadır. Ancak tehdit yavaş yavaş bütün kıtalara yayılmaya başlamıştır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 26 Şubat’ta düzenlediği basın toplantısında virüsün görüldüğü ülke sayısının 37’ye çıktığını, küresel düzeyde vaka sayısının 81 bini geçtiğini, insan kaybı sayısının da 2 bin 768 olduğunu açıklamıştır. Koca, aynı gün virüsün Irak ve İsrail’de de tespit edildiğine dikkat çektikten sonra “Risk kapıya geldi” diye konuşmuştur. Türkiye’de henüz rastlanan vaka yoktur.

Haberin Devamı

Bu noktada Avrupa’daki duruma baktığımızda ocak ayı sonu ve daha çok da şubat ayından itibaren ilk vakaların bu kıtada da baş göstermeye başladığını görüyoruz. İlk koronavirüs vakaları Fransa’da 24 Ocak’ta, İtalya’da 30 Ocak’ta, İspanya ve Birleşik Krallık’ta 31 Ocak’ta,  Almanya’da ise 25 Şubat’ta raporlanmıştır. Bu vakaların çoğu Çin bağlantılıdır. ABD’deki ilk vakanın saptanması ise daha önce, 20 Ocak’tadır.

Avrupa’da ölüm vakaları şubat ayının ikinci yarısında tek tük görülmüştür. Durumu en göze batan ülke İtalya’dır. İlk ölüm vakası 21 Şubat’ta kayda geçmiş, 29 Şubat’ta ölü toplamı 8’e çıkmıştır.

Türkiye, Çin’in ardından İran’a odaklanmışken, önlemlerini bu kez Avrupa cephesine çevirmeye başlamış ve 29 Şubat günü İtalya ile uçuşlar da durdurulmuştur. Türkiye’nin bir diğer komşusu Irak, ilk vakalar tespit edildiği için uçuşların durdurulduğu bir diğer ülkedir. Keza vakaların arttığı Güney Kore de şubat ayının son günü gidiş-geliş tüm uçuşların durdurulduğu üç ülke arasındadır.

Bu arada, henüz bir koronavirüs vakasına rastlanmamakla birlikte, Suudi Arabistan da 27 Şubat’ta umre için yurtdışından bütün girişlere sınır kapılarını kapattığını açıklamıştır.

Yarın projektörlerimizi koronavirüs tehdidinin Doğu’dan Avrupa’ya doğru hareketlenmesine çevireceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları