Paylaş
Bu hastalıkla mücadelede başarılı kabul edilen Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerin aldıkları sonuçta test konusunda erken ve kuvvetli bir stratejiyle yola koyulmuş olmalarının önemli bir rol oynadığı hususunda genel bir görüş birliği var.
Peki sayısal veriler üzerinden diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye koronavirüs testlerinin yaygınlaştırılmasında nerede duruyor?
Bu soruya yanıt ararken, bu virüsten kaynaklanan ilk vakaların ve ölümlerin ortaya çıktığı geçen mart ayının ortalarından itibaren Türkiye’deki test sayısının düzenli bir şekilde arttığını söylemeliyiz.
Örnek vermek gerekirse, 16-22 Mart haftasının sonunda Türkiye’de yapılan testlerin toplamı 20 bin 345’e gelmişti. O hafta içinde günlük testler ilk kez 3 bin eşiğinin üstüne çıkmış, 20 Mart tarihinde
3 bin 656 test yapılmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın paylaşımlarına göre, sonraki 23 Mart-29 Mart haftasının sonunda toplam test sayısı 65 bin 446’ya çıkmıştır. Günlük testlerde ise 10 bin eşiğine yaklaşmıştır. O haftanın son günü olan 29 Mart’ta günlük test sayısı 9 bin 982’dir.
Bunu izleyen 30 Mart-5 Nisan arasındaki geçen haftaya geldiğimizde, bu kez günlük 20 bin eşiğine çıkılmıştır. Örneğin, 5 Nisan Pazar günü yapılan günlük test toplamı 20 bin 65’tir. Türkiye toplamı geçen hafta 181 bin 445 rakamına çıkmıştır. Bir önceki haftaya kıyasla üç katına yaklaşan bir artış söz konusudur.
İçinde bulunduğumuz hafta ise Türkiye 30 bin hedefine yaklaşmaktadır. Dün itibarıyla günlük test sayısı 28 bin 578’e çıkmıştır.
Burada bir kez daha altını çizmemiz gereken husus, test sayısının artmasıyla vaka sayılarının yükselişinin birbirine paralel gitmesidir. Rakamlar, yapılan testler içinde ‘pozitif’ çıkma oranının -iniş çıkışlar olmakla birlikte- bu aşamada yüzde 15 dolayında bir banda yerleşmekte olduğunu gösteriyor. Dün bu oran yüzde 14.19, önceki gün ise 16.53 olmuştur.
TÜRKİYE TEST SIRALAMASINDA 12’İNCİ GELİYOR
Türkiye’nin koronavirüs testi alanındaki performansını değerlendirmek bakımından diğer ülkelerin uygulamalarıyla bir kıyaslama yapmak da fikir verici olacaktır. Bu kıyaslama için Wikipedia’da açık kaynaklar üzerinden derlenen ve sürekli güncellenen sıralamalardaki verileri esas alabiliriz.
Türkiye toplam test sayısında dünkü 276 bin 338 rakamıyla dünya sıralamasında 12’inci görünüyor. ABD 2 milyon 239 bin dolayında testle birinci gelirken, bu ülkeyi yaklaşık 1 milyon 317 bin testle Almanya izliyor. Rusya, 1 milyon eşiğini dün geçmiştir. Bu ülkenin arkasından 807 bin testle İtalya geliyor.
Listede Türkiye’den hemen sonra 232 bin 708 testle Birleşik Krallık, onun hemen arkasında da 224 bin 254 testle Fransa var.
NÜFUSA YOĞUNLUKTA FRANSA VE BRİTANYA’YA YAKIN
Ancak testlerin yaygınlığını değerlendirebilmek açısından nüfusun büyüklüğü içindeki oranına da bakmak gerekir. Bu çerçevede bir ülkede 1 milyon kişilik bir nüfus kümesi içinde kaç kişi için test yapıldığına bakmak yaygınlığı ölçmek açısından aydınlatıcı olacaktır.
Bu tabloya bakıldığında, 83 milyonun üstünde bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin her 1 milyonluk küme içinde 3 bin 323 kişiyi test ettiği ortaya çıkıyor. Bu sonuç Türkiye’yi bu kategoride 36’ncı sıraya getiriyor.
Bununla birlikte, aynı tablonun yanıltıcı olabileceği bir noktayı hesaba katmakta yarar var. Küçük nüfuslu ve imkânları yeterli olan bazı ülkeler bu kategoride üst basamaklarda görünüyor. Örneğin, bu kategoride birinci gelen ülke nüfusu 1 milyondan da az olan (364 bin) İzlanda. Bu ülkede her bin kişi içinde 83 kişi test edilmiş.
Projektörümüzü sıralamada Türkiye’ye yakın durumdaki ülkelere çevirdiğimizde şu tabloyla karşılaşıyoruz. Türkiye’nin biraz üstündeki grupta 1 milyonluk kümede 3 bin 445 testle Birleşik Krallık ve 3 bin 346 testle Fransa yer alıyor.
Bu kategoride Almanya 1 milyon kişide 15 bin 850 testle oldukça iyi bir konumda duruyor. Bu rakam Güney Kore için 9 bin 231’dir.
TESTLERİN POZİTİF ÇIKMA ORANINA BAKINCA
Bu başlık altında yapılan testler içinde pozitif çıkma oranına da kısaca göz gezdirebiliriz. Sıralamada testler içinde en yüksek pozitif çıkma oranı yüzde 29.6 ile İran’da. Bu oran Fransa’da 24.4, ABD’de 19, İtalya’da 17.3. Türkiye ise yüzde 15.3 oranıyla bu sıralamada 14’üncü geliyor.
Bu arada kullanılan hesaplama yöntemi ABD’deki bazı eyaletlere uygulandığında beliren ürkütücü sonuçlara dikkat çekmeliyiz. New Jersey eyaletinde yapılan testlerde pozitif çıkma oranı yüzde 47.2, New York eyaletinde ise yüzde 40.9’dur. İtalya’nın kuzeyindeki Lombardy bölgesi için hesaplandığında oran yüzde 31.9. New Jersey ve New York’un bağımsız devletler olduklarını varsaydığımızda, bu başlıktaki küresel listede birinci ve ikinci sıraya geleceklerdi.
Farklı kategorilerdeki bu rakamları değerlendirirken, ülkelerin koronavirüsle farklı tarihlerde tanıştıklarını, dolayısıyla sıralamaya da farklı zaman kesitlerinde girdiklerini göz önünde bulundurmalıyız. Az sayıda ülkede hastalığın yayılması kısmen kontrol altına alınırken, birçok ülkede virüs tırmanışını sürdürmekte, bazı ülkelerde ise daha yeni yeni boy göstermektedir. Sonuçta, küresel fotoğrafı tam olarak okuyabilmek için zamana ihtiyacımız var.
En son genel bir gözlem olarak şu noktayı vurgulayabiliriz: Test sayısı sıralamasında dünyada 12’nciliğe geldikten sonra mevcut artış yönelişini koruduğu takdirde, Türkiye’nin önümüzdeki haftalarda bir-iki basamak daha yukarı çıkması şaşırtıcı olmayacaktır.
Paylaş