MHP tabanı kasetler için ‘komplo’ diyor

DENİZLİ

BURASI Denizli’nin “Özay Gönlüm Meydanı”. Önceki gün saat 16.30 suları. Fonda çalan müzik Özay Gönlüm’ün Denizli şivesiyle söylediği türküler değil, MHP’nin sert ve yüksek volümlü seçim marşları.

Haberin Devamı

Birazdan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin geleceği miting alanına giriş yapan vatandaşlara bir masadan bisküvi ikram ediliyor. Masanın üstüne kilolarca bisküvi yığılmış.

MHP tabanı kasetler için ‘komplo’ diyor


Meydanın hemen yanında gölgelik bir ağacın altında çimenlerin üzerine oturmuş Bahçeli’yi beklemekte olan iki çocuk sahibi tekstil işçisi Rahmi Sağınç, “20 yaşında Tunceli’de askere gittim jandarma olarak. O günden bu yana MHP’liyim. Buraya kendi gönlümle geldim” diye söze giriyor, “Beklentilerim var, asgari ücret çok düşük” diye ekliyor. Kaset tartışmasını hatırlattığımızda, “Onlara pek inanmıyorum. Komplo gibi geliyor bana. Baraj gibi bir korkumuz yok” diye konuşuyor.

Sağınç’ın biraz gerisinde duran serbest meslek sahibi, 6 çocuk babası 53 yaşındaki Mehmet Keser, “Devlet Bey dürüst bir insan” dedikten sonra oldukça uzun bir cümle kuruyor: “Rakipleri rahatsız olduğundan, onu saf dışı etmek için çeşitli senaryolar hazırlayarak, aslı olmayan bir şeyi olmuş gibi göstererek, halka karşı kötüleyip oy kaybettirmek için bu olayları uyduruyorlar.”

Haberin Devamı

TEPKİ OLARAK MHP’YE OY VERECEK BİR SEÇMEN

Bahçeli’yi dinlemeye gelenlerden özel sektörde muhasebeci olarak çalışan 37 yaşındaki Tuncer Çapa, klasik MHP seçmeni şablonuna uymuyor. Son iki seçimde siyasete tepkili olduğu için oy kullanmadığı halde bu kez sandığa gideceğini belirtirken, şu ilginç sözleri sarf ediyor:

“Bugün buraya Devlet Bey’e, ve özellikle MHP’nin Meclis dışı bırakılması için komplolar var, bu komplolara karşı MHP’ye destek olmak için geldim. Benim MHP’ye oy vermek gibi bir düşüncem yoktu. Ama oynanan oyunlar yüzünden ve Meclis’te anayasa yapılırken MHP muhakkak olmalı, anayasa toplumun çoğunluğunu temsil etmeli diye düşünüyorum. Böyle düşündüğüm için bu seçimde MHP’ye oy atmaya karar verdim. MHP’nin Meclis dışı bırakılacağı yolundaki söylentiler benim çevremde MHP’yi çekim noktası haline getirdi.”

İşçi emeklisi olan 57 yaşındaki Yaşar Karakurt, kaset olayına çok tepkili: “Ben kendimi bildim bileli Türkeş zamanından beri, cenazesine de gittim, bu hareketin içindeyim. Valla Kenan Evren’den sonra milliyetçi harekete en büyük saldırıyı Erdoğan yaptı. Hiçbir farkı yok. Bunlar zaten o zaman yuvalanmıştı, şimdi palazlandılar...”

Karakurt, kaset olayını da “çok yanlış” buluyor: “Yarın onların başına gelmeyeceğini kim garanti eder? Bizi aslında pekiştiriyor, hırs veriyor yani. Olaylar belli. İzmir belediyesinde yapılanlarla bize yapılanlar aynı. Baraj tehlikesi görmüyorum.”

Haberin Devamı

MHP ÜZERİNDE OYUN OYNANIYOR

Halinden çiftçi olduğunu kolaylıkla okuyabileceğiniz 3 çocuk sahibi 53 yaşındaki Ali Karabacak da “MHP üzerinde büyük oyunlar oynanıyor” diye söze girip şöyle konuşuyor: “AKP, CHP ile birlikte Anayasa’yı değiştirmek için MHP’yi saf dışı bırakmak peşinde. Başbakan Deniz Baykal kasedi olayı olduğunda Başbakan başka bombalar da patlayacak demişti. Demek ki, şimdi de MHP üzerinde karanlık senaryolar hayata geçirmeye çalışıyorlar...”

Biraz ileride çoğu ülkücü hareketin içinden gelen, çoğu 60’ların başlarında olan, önemli bir bölümü emekli öğretmen bir grup var. Bu gruptan emekli ilköğretim müfettişi Osman Yağcı, “Gerçek bozkurtlar evcilleştirilemez” diye söze giriyor ve ekliyor: “Kasetler tutmayacak gibi geliyor bana. Devlet Bey şu an en iyi durumda”.

Aynı gruptan Alptuğ Burak Karatepe (55), “Kasetlerden dolayı MHP’ye oy vermemiş olan insanlar bile bize gelip oy vereceklerini söylüyor” diyor.
Bu sohbete dışarıdan katılan 42 yaşındaki avukat Arif Solak, ilginç bir yaklaşım getirip Deniz Baykal’ın kaset olayıyla MHP’nin kaset olayını ilişkilendiriyor:
“Demokratik açılım boş çıktı. Deniz Baykal adam gibi adamdı, milliyetçiydi. Onu devirdiler, demokratik açılımı kabul ettirmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nu Atatürk’ün partisinin başına getirdiler. Cumhuriyet’in temel nitelikleri açısından Kılıçdaroğlu güven vermiyor. Üniter yapımızı korumak için Meclis’te güçlü bir MHP olmalıdır.”

Kasetlerin “okyanus ötesinden organize edildiğini” söyleyen Solak, Orta Anadolu’da MHP’den AKP’ye oy kayması olduğuna inanmıyor: “MHP tabanındaki bu değişiklik aslında 1994’te oldu. Bugün bizim tabanımız artık Orta Anadolu’dan çok Ege, Akdeniz, Marmara ve Trakya.”

Miting meydanında karşılaştığımız en ilginç isimlerinden biri Denizli’de sigortacılık yapan 59 yaşındaki Cafer Birtürk. “Ülkü Ocakları kurulduğu günden bu yana
bu hareketin içindeyim” diyor. 12 Eylül 1980 darbesinden bir gün sonra Mamak Askeri Cezaevi’nde Muhsin Yazıcıoğlu ile A Blok 3’üncü koğuşta birlikte kalmış. 12 Eylül’de ağır işkencelerden geçmiş, iki kez kalp krizi geçirmiş, MHP davasında yargılanmış, üç kez idamdan dönmüş...

Birtürk, şu değerlendirmeyi yapıyor: “42 yıldır bu hareketin içindeki biri olarak şunu söylemek istiyorum ki, bu kasetler 12 Haziran sonrasında Kürt açılımını ve anayasa değişikliğini rahatça yapabilmek için MHP’yi baraj altında bırakmak planının bir parçasıdır. Devlet isterse bulur, bakın e-mail göndereni hemen buldu, ama bunların failleri bulunamıyor.”

Haberin Devamı

KISSADAN HİSSE

Sonuçta, MHP’nin mitingine gelen kemikleşmiş parti tabanında kaset olayını bir “komplo” olarak görme ve kenetlenme eğilimi ağır basıyor.

İlginç olan bir nokta, MHP taraftarlarının önemli bir bölümünün kaset olayıyla Kürt açılımını da bir şekilde ilişkilendirmesi.

MHP tabanında Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP’ye karşı çok soğuk bir bakışın yerleşmiş olduğu da bir başka çarpıcı gözlemimiz.

Yazarın Tüm Yazıları