İzahı zor bir durum

YARGITAY Başkanı Eraslan Özkaya... Özkaya’nın Bodrum’daki yazlık evinin inşaatını tamamlayan müteahhit Hakkı Süha Şen...

Şen’in Alaatin Çakıcı ile bağlantıları... Şen’in MİT yetkilisi Kaşif Kozinoğlu ile olan ilişkisi... Bu ilişki üzerinden MİT yetkilisinin, Yargıtay’da Çakıcı’nın hapse girmemesi için nabız yoklaması...

Bu garip ilişkiler yumağını çözebilmek için galiba 30 Temmuz tarihinde Hürriyet’te yayımlanan Necdet Açan imzalı haberle yola koyulmamız gerekiyor.

Bu haberde, Çakıcı’nın geçen mayıs ayında yurtdışına kaçışıyla ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul’daki DGM Savcısı’nın bu dosya çerçevesinde bir MİT yetkilisinin de ifadesini aldığı yazılmıştı.

Hürriyet, bu haberi vermeden önce temel bir gazetecilik ilkesine uyarak, bu olayı MİT’e sormuştu.

MİT, verdiği yanıtta, söz konusu mensubunun ‘Çakıcı bağlantılı bir şahısla, kendilerine ulaşan ve bir siyasiyi hedef alan bir suikast ihbarı hakkında bilgi almak amacıyla görüştüğünü’ bildirmişti.

Teşkilatın yanıtına göre, bu temasın Çakıcı’nın yurtdışına kaçışıyla bir ilgisi yoktu.

Hürriyet, haberinde MİT’in verdiği bu bilgiyi de aktardı. Ayrıca, MİT’in ricası üzerine güvenlik gerekçesiyle bu teması yürüten MİT yetkilisinin adını vermedi.

Bu yetkilinin adı Kaşif Kozinoğlu idi ve MİT’in operasyonlardan sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktaydı.

Kozinoğlu’nun ismi, daha sonra bir başka gazetede deşifre edildiği, ayrıca Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya tarafından da telaffuz edildiği için artık bu MİT yetkilisinin adını geçirmekte bir sakınca görmüyoruz.

MİT GÖREVLİSİNİN RİCASI NEYDİ?

Çakıcı’
nın yurtdışına kaçış süreciyle ilgili yürütülen soruşturma, Kozinoğlu’nun yanı sıra başka kamu görevlilerinin isimlerini de ortaya çıkartmıştı: Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ve Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya.

Buna göre, Özkaya’nın Milas’taki yazlık evinin inşaatını tamamlayan müteahhit Hakkı Süha Şen, Çakıcı ile bağlantılıydı ve dahası Çakıcı’nın Yargıtay’da bekleyen dosyasının akıbetini de yakından izlemekteydi. Şen, Yargıtay Başkanı Özkaya ile de görüşmüş, bu teması hakkında Çakıcı’ya bilgi vermişti.

Yargıtay Başkanı Özkaya, önceki gün bize yaptığı açıklamada ve dün yargı muhabirimiz Oya Armutçu’ya verdiği mülakatta, Şen’in kendisine Çakıcı’nın durumu için ricacı olduğunu, ayrıca Şen’in aracılığıyla bir MİT yetkilisinin de aynı konuda sondaj yaptığını doğrulamış bulunuyor.

Özkaya, Armutçu’ya, Kozinoğlu’nun kendisini bu konuda ‘iki kez’ ziyaret ettiğini, ayrıca bir de telefon geldiğini söylüyor, ayrıca Kozinoğlu’nun Yargıtay’a korumalarıyla birlikte geldiğini belirtiyor. Bundan, MİT yetkilisinin Yargıtay’dan içeri sessizce süzülmediği anlaşılıyor.

Özkaya’nın MİT’in kendisine ricasıyla ilgili anlatımı şudur:

‘Bir film varmış. O filmde birtakım ihbarlar varmış. O filmde, Çakıcı’da devletin elde etmesi gereken birtakım bilgiler varmış. O bilgileri almak istiyormuş MİT. Dışarı kaçarsa veya hapse düşerse bu bilgileri alamazmış. O zaman dedim ki, bu hukuki boyutlarda konuşulacak bir şey değil. Bu hukukun yapacağı bir şey değil. İşin istihbarat boyutu ayrıdır, hukuk boyutu ayrı.’

KOZİNOĞLU TALİMATLA MI GİTTİ?

Özkaya’
nın Armutçu’ya anlatımına göre, Kozinoğlu’nu kendisine getiren kişi Milas’taki yazlık evinin inşaatını yapan müteahhit Hakkı Süha Şen’dir.

Bu durumda, MİT yetkilisinin Yargıtay Başkanı’na ulaşabilmek için Çakıcı ile bağlantılı olan Şen’in aracılığından yararlandığı anlaşılıyor.

İlginç bir ilişki ekseni söz konusu. Eksenin merkezinde Şen yer alıyor. Şen, bir kanalda Çakıcı ile temas içinde. Diğer kanalda ise Kozinoğlu ile ilişkili.

Bu noktada merak konusu olan soru şudur:

Kozinoğlu Yargıtay nezdinde bu girişimi yaparken, teşkilatının bilgisi dahilinde mi hareket etmektedir, yoksa yetki aşımı içinde kendi başına mı davranmaktadır?

Özkaya’nın Milliyet Gazetesi’nde dün yayımlanan açıklamasına bakılırsa, Kozinoğlu kendisine MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un bilgisi dahilinde geldiğini söylemiştir.

Kozinoğlu’nun Özkaya’ya söylediği bu sözler doğruysa, bundan MİT’in, Çakıcı’nın -kendisinden bilgi alabilmek için- hapse girmemesi yolunda çaba gösterdiği sonucu çıkıyor.

MİT’İN GÖREV ALANI İLE BAĞDAŞIYOR MU?

Bu noktada şu ‘iyi niyetli’ tahmin de yapılabilir. Şen’in Çakıcı ile bağlantılı olduğunu tespit eden MİT, Kozinoğlu’nu devreye sokarak Çakıcı hakkında bilgi toplamak istemiş olabilir. Bu, MİT’in görev alanı açısından makul de karşılanabilir.

Ancak, bunun Çakıcı’nın hapse girmesini engellemek için yargıya müdahale etme çabasına dönüşmesi, bu çerçevede Yargıtay Başkanı nezdinde ricalar yapılması, bundan çok farklı bir duruma işaret ediyor.

Üstelik, girişimlerin yapıldığı sırada Yargıtay, Çakıcı’nın yeniden hapse girmesine yol açacak kararın gerekçesini yazma aşamasındadır. Birinci Ceza Dairesi, İstanbul’daki DGM hákiminin Çakıcı hakkında verdiği cezayı az bularak kararı bozmuş ve hapis cezanın artırılmasını istemiştir.

Bir başka deyişle, ilk karardan yararlanarak hapisten çıkan Çakıcı’ya yeniden hapse dönüş yolu gözükmüştür.

İşte tam bu noktada üst düzey bir MİT yetkilisi, Yargıtay Başkanı’ndan kararın düzeltilip düzeltilemeyeceğini sormaktadır.

Kısa bir süre sonra zaten Çakıcı yurtdışına kaçmıştır.

HANİ ÇAKICI İLE TEMAS KESİLMİŞTİ?

MİT, geçmişte Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcı gibi isimleri taşeron olarak kullandığı için büyük eleştirilere uğramış, bu nedenle kurumun kamuoyundaki imajı büyük bir darbe yemişti.

MİT, sonradan Çakıcı ile ilişkisini kestiğini defalarca açıklamış, hatta 1990’lı yılların sonuna doğru getirilen yeni kurallar çerçevesinde ‘artık taşeron kullanılmayacağını’ da kamuoyuna duyurmuştu.

Eski MİT görevlisi Faruk Meral’in Çakıcı’nın geçen mayıs ayında yurtdışına kaçmasına yardımcı olduğunun anlaşılması üzerine MİT tarafından 16 Temmuz’da yapılan açıklamada da bu yeni çizgiyi yansıtan bir ton hákimdi.

Bu açıklamaya göre, Meral MİT tarafından yakalanarak polise teslim edilmişti.

MİT’in bir eski görevlisini Çakıcı ile bağlantısı nedeniyle yakalayıp polise teslim ederken, halen görevde olan üst düzey bir yetkilisinin Çakıcı için yüksek yargı nezdinde kulis yapmasındaki çelişki nasıl izah edilecektir?

MİT’in 16 Temmuz tarihli açıklamasında şöyle deniyordu:

‘Kanuni görevlerinin ifasında mensuplarının görevsel ve ahlaki sorumluluğunun korunmasına en yüksek hassasiyeti gösteren ve toplumumuza örnek olması gereken teşkilatımızın bu konularda zafiyeti görülen personelin kurumdan ihracına gösterdiği özen bilinmektedir.’

Kamuoyuna yaptığı bu ‘özen taahhüdü’nden de hareket ederek, dün MİT’ten Kozinoğlu’nun Çakıcı ile ilgili temasları hakkında bir izahat almaya çalıştık.

Bu yazı dün akşam saatlerinde kaleme alındığı saatlerde henüz MİT Müsteşarlığı’ndan bir ses çıkmamıştı.

Son olarak, bu olayların hukukun uygulamada tarafsızlığını gözetmekle yükümlü olan Yargıtay’ın saygınlığını ciddi ölçülerde gölgelediğini belirtmeye herhalde gerek yoktur.
Yazarın Tüm Yazıları