Paylaş
Bu faaliyetlerden biri, “Gençlik merkezleri, gençlik kampları ... yoluyla gençlerin desteklenmesine devam edilecek” olmasıydı. (Sayfa 97)
Aynı ana hedefe ulaşmak üzere gençlere dönük bir başka faaliyet alanı bu sayfada “Toplu konut projelerinin geliştirilmesi sürdürülecek, gençler de dahil ihtiyaç sahiplerinin konut edinme hakkına yönelik tedbirler etkili bir şekilde alınmaya devam edilecek” şeklinde tanımlanmıştı.
Bunun gibi dikkatime takılan bir başka faaliyet alanı trafik kazalarıyla ilgiliydi. “Trafik kazalarında ölüm ve yaralanma riskinin en aza indirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır” deniliyor eylem planında. Bu faaliyete “İnsan Hayatının Korunması Amacıyla Gerekli Tedbirlerin Alınması” hedefinin altında yer verilmiş. (Sayfa 79)
Keza, “Sağlıklı ve Yaşanabilir Çevrenin Korunması”nın da yine bir başka hedef olarak belirlenmiş olduğunu fark ettim. Bu hedef başlığının altında “Zararlı kimyasallar ile atıkları oluşumu en aza indirilecek, atıkların geri dönüşüm oranı ile yenilebilir enerji kaynaklarının kullanım oranı arttırılacaktır” deniliyor. (Sayfa 101)
Ayrıca, “Gıda ve Su Güvencesinin Sağlanması” hedefi de unutulmamış. Bu hedef altında iki faaliyet tanımlanmış. Birinci faaliyet için “Herkes için gıda ve su arz güvencesi ile gıda güvenilirliği sağlanacaktır” deniliyor. (Sayfa 102)
MENZİL GENİŞLEYİNCE ODAKLANMA SORUNU ÇIKABİLİR
Kuşkusuz, belgeden aktardığımız hedeflerin hiçbirine kimsenin bir itirazı olamaz. Trafik kazaları, kimyasal atıklar, gıda ve su arzı güvencesi gibi konuların hepsi yaşamımızı birincil derecede ilgilendiriyor. Bu alanlardaki tehlikeler, sorunlar yaşam hakkımızı doğrudan tehdit ediyor.
Bu arada, gençlerin sorunlarının bir insan hakları konusu olarak görülmesinin de yeni bir bakışı yansıttığını söyleyebiliriz.
Böyle olmakla birlikte yine de bir meselemiz var. O da, Adalet Bakanlığı’nın başını çektiği bir insan hakları inisiyatifinin sonuçta Çevre, Enerji, Gençlik ve Spor gibi birçok bakanlığın görev sahalarına girecek şekilde çok geniş bir alana yayılmış olmasıdır.
Eylem planının menzilinin bu kadar genişlemesi, kabul edelim ki, doğrudan Adalet Bakanlığı’nın ilgi alanına giren ve ivedilik arz eden, örneğin yargıyla ilgili çözüm bekleyen öncelikli konulara yönelebilmek açısından ciddi bir odaklanma sorunu yaratabilecektir.
Kanaatimizce uygulaması için iki yıllık bir hedef süre konan planının önündeki temel sorunlardan biri, buradaki odaklanma sorununda karşımıza çıkacaktır. Belgenin kapsamı daha makul ölçüler içinde tutulmuş olsaydı, uygulamada süratli ve sonuç alıcı bir şekilde hareket edebilmesi de kolaylaşırdı.
UYGULAMADA KAMUOYU DENETİMİ NASIL SAĞLANACAK?
Planla ilgili meselelerden bir diğeri, atılacak adımların uygulanması faslında beliriyor. Belgede, hedef ve faaliyetler somut bir şekilde kaleme alınarak kamuoyu denetiminin daha etkin sağlanmasının hedeflendiği belirtiliyor. Ayrıca, uygulamada çıkacak sorunların giderilmesi ve izlemenin şeffaf bir anlayışla yürütülebilmesinin amaçlandığı kaydediliyor.
Uygulama, Cumhurbaşkanlığı’nın koordinesinde, sorumlu bakanlıkların ve ilgili kurulların temsilcilerinden oluşan bir “İzleme ve Değerlendirme Kurulu” tarafından takip edilecektir. Kurul’un sekretarya hizmetlerini de Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı üstlenecektir.
İşleyişe bakıldığında, bakanlık ve kurumlar, dörder aylık raporlar sunacaklar, sonuçta sekretarya yıllık uygulama raporunu hazırlayıp Kurul’un onayına sunacaktır. Rapor, daha sonra Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından değerlendirilecek ve ardından sonuçlar Cumhurbaşkanlığı’na sunulacaktır. Yıllık uygulama raporu sonunda Cumhurbaşkanlığı tarafından kamuoyuna açıklanacaktır.
Bu haliyle eylem planının uygulamasında kamuoyu denetimini ve şeffaflığı güçlendirecek adımlara ihtiyaç vardır. Uygulamanın izlenmesi ve denetlenmesine bağımsız kuruluşların, sivil toplumun katkısının da alınabileceği bir çerçevenin de oluşturulması, doğabilecek mahzurları gidermek bakımından pekâlâ yararlı olabilir.
BAZI HEDEFLERDE FAALİYET PLANLARI GÜÇLENDİRİLMELİ
Eylem planında gördüğüm bir başka eksiklik, toplam 9 amaca dönük 50 hedefin her birinin altında sıralanan faaliyetlerin bazı başlıklarda yetersiz görünmesidir.
Tek bir örnekle açıklamaya çalışayım. “Yargı Bağımsızlığı ve Adil Yargılanma Hakkının Güçlendirilmesi” amacının altında toplam 7 hedef konmuş, her bir hedefin altında bir dizi faaliyet sıralanmıştır.
Bu faaliyetlerin hepsinin yürütülmesi, dolayısıyla öngörülen hedefe ulaşılması kuşkusuz büyük yarar sağlayacaktır. Ancak yine de bütün bu faaliyetlerin yargı bağımsızlığı alanındaki sorunları çözüme kavuşturmak açısından yeterli olacağı kanaatinde değilim. Bunun sağlanabilmesi için kamuoyundaki tartışmaları da giderecek şekilde yargıya dışarıdan her türlü müdahalenin kesinkes önlenmesini güvence altına alacak daha kuvvetli bir hedefleme yapılması gerekir.
Bu bölümdeki temel eksikliklerden biri, özellikle siyasi nitelikteki davalarda bazı iddianamelerin kuvvetli suç şüphesi yeterince ortaya konmadan son derece zayıf delillerle, dayanaksız suçlamalarla kaleme alınabilmesiyle ilgilidir. Örneğin, FETÖ’ye karşı durmuş bazı insanların FETÖ’cü diye suçlanabildiği iddianamelerin hazırlanabilmesinin kamuoyu algısında yargıya güvenin gerilemesinde önemli bir etken olduğu inkâr edilemez.
Eylem planında “İddianameler makul sürede ve eksiksiz olarak hazırlanacaktır” şeklindeki (Sayfa 34) faaliyet hedefini çok genel bulduğumu belirtmeliyim. Bu belge, değindiğim türdeki sorunlu iddianamelere nasıl bir çözüm bulunacağı hususunda bana bir perspektif vermedi.
ADALET BAKANI: YAPICI ELEŞTİRİLERİ DİKKATE ALACAĞIZ
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, geçen çarşamba günü eylem planıyla ilgili olarak AA’ya yaptığı ayrıntılı açıklamalar sırasında esnekliğe açık olduğunu hissettiren ifadeler kullanmıştır. Gül, “Eleştiriler demokraside çok değerlidir. Eleştirilerin hepsini biz bu belge açıklandıktan sonra da, dile getirilen hususları saygıyla ve büyük bir titizlikle inceleyeceğiz ve orada gerçekten yapıcı, ciddi eleştirilerin hepsini de dikkate alacağız” diye konuşmuştur.
Gül’ün bu yaklaşımından hareket ederek, getirilen eleştirilerde dile getirilen eksikliklerin, boşlukların tespit edilerek, bunlara ilişkin iyileştirmelerin eylem planına eklemleneceği bir yaklaşım pekâlâ geliştirilebilir.
Paylaş