Paylaş
Masallarda ve filmlerde Kaptan Sinbad’ın maceralarının geçtiği bu kıyılar, bu kez Türk işadamlarının Cumhurbaşkanı’nın desteğinde pazar paylarını büyütme çabasına sahne oluyor.
Yaklaşık 3 milyonluk nüfusuna karşılık petrol ve doğal kaynaklarıyla kendi çarkını döndüren ve iddialı altyapı projelerine girişen önemli bir ülke Oman Sultanlığı. İki ülke arasında hiçbir sorun yok, Türkiye’ye çok sıcak bir bakış var. Cumhurbaşkanı Gül de bu olumlu siyasi havayı geniş ticari kazanımlara tahvil etme arayışı içinde. Gül, uçakta işadamlarıyla tek tek konuşarak, Omanlı muhataplarına aktarmak üzere projeleri hakkında bilgi alıyor. Oman, kısa dönemde yol, baraj ve konut gibi altyapı ve üstyapı yatırımlarına 12, hizmet ve turizm sektörü yatırımlarına da 20 milyar dolar ayırmış. Türkiye, işte bu pastadan mümkün olduğunca geniş bir pay almak istiyor.
TÜRK ŞİRKETLERİNİN BÜYÜK BAŞARISI
Gül’ün verdiği rakamlara göre, çoğu müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteren Türk şirketlerinin Oman’da bugüne dek üstlenmiş olduğu yatırımların toplam değeri 4 milyar doları buluyor. Gerçekten de Oman’da pek çok önemli altyapı projesini Türk firmaları üstlenmiş. En çarpıcı son örnek, Muskat Havaalanı’nın pist ve apron inşaatına ilişkin birinci fazını TAV’ın yapıyor olması. Projenin toplam bedeli 1.2 milyar dolar. Keza, STFA Duqum kentindeki limanının yapımını yürütüyor. (400 milyon dolar) ENKA, Al Madina Al Zarqa’da Blue City projesini yapıyor. (1 milyar dolar) Fernas, 230 kilometrelik bir boru hattı döşüyor. (50 milyon dolar) Makyol, Oman’ı sahilden boydan boya kat eden otoyol projesinin 150 kilometrelik bir ayağını yapıyor (350 milyon dolar).
KARAR BEKLEYEN İHALELER
Bu örneklerin hepsi yüklenilmiş, yürümekte olan projeler. Bir de tekliflerin verildiği, ama nihai kararın henüz alınmadığı bekleyen ihaleler var. Burada ülkeyi tam 40 yıldır tek başına yönetmekte olan Devlet Başkanı Sultan Kabus bin Said Al Said’in ne diyeceği kuşkusuz çok önemli.
Nihai onay bekleyen projeler arasında en kritik olanı Muskat Havaalanı’nın terminal binasının yapımına ilişkin 1.9 milyar dolarlık üçüncü faz projesi. Bu ihalede fiyat teklifinde bir Kıbrıs Rum şirketi birinci gelmiş. İlginç olan, fiyatta ikinci ve üçüncü gelenlerin ikisinin de Türk şirketleri olması. İkinci sırada TAV, üçüncü sırada Enka var.
Salalah kentinin 750 milyon dolara çıkacak havaalanı ihalesinde ise sıralamada Enka birinci gelmiş. Keza Fernas, 2 milyar dolarlık petrol sahalarını genişletme ihalesinde sonuç almaya çalışıyor.
Oman’da iş alma menzilinde olan savunma sanayi şirketleri de bir hayli faal gözüküyor. Örneğin, küçük sahil muhafaza hücumbotları üreten ve dünyanın dört bir tarafına pazarlayan Yonca şirketi, Oman Deniz Polisi’ine 12 hücumbot satışını sonuçlandırmak üzere. Nurol’un ortaklığındaki FNSS, 80 adet paletli zırhlı kariyer satışını müzakere ediyor. Yaklaşık 150 milyon dolar değerindeki bu paketi, ikinci bir 80’lik paket izleyebilir. Ayrıca Roketsan’ın 100 milyon dolarlık bir satışı söz konusu.
Bu arada, Tefirom şirketinin Omanlı Zubair grubuyla rüzgar santralleri alanında ortaklık için kurduğu ve 500 milyon dolarlık iş hacmi hedefleyen işbirliği protokolü de Gül’ün huzurunda imzalandı.
İşte büyük küçük hepsini bütün yan yana getirdiğinizde Cumhurbaşkanı Gül’ün hesabına göre Türk şirketleri açısından 5 milyar dolara yakın bir potansiyel beliriyor. Hedef, bu ihale ve sözleşmelerin hepsini Türk şirketlerinin lehine sonuçlandırmak.
Gül’ün Sultan Kabus ile görüşmesinin en kritik maddesini de bu beklentinin aktarılması oluşturdu. Gül, özetle, Sultan Kabus’tan bu ihalelerde Türk şirketlerinin lehine karar verilmesini istedi.
Peki Sultan Kabus ne yanıt verdi? Gül’ün aktardığına bakılırsa, Sultan Kabus Türk şirketlerinden memnuniyetini, işleri zamanında hatta erken teslim ettiklerini anlattı ve mevcut işbirliğini sürdürmek istediklerini söyledi.
GÜL: BİRKAÇ AYDA SONUÇ ALIRIZ
Gül, önceki gün gazetecilerle sohbeti sırasında da ziyaretinin sonucuna ilişkin beklentisini Sultan Kabus’tan aldığı izlenimlere dayanarak şu iyimser ifadelerle kayda geçirdi:
“Tahminim o ki, şu kısa süre içerisinde buradan 5 milyar dolarlık yeni iş alma konusunda bir sorun olmadığı kanaatindeyim. Bunlar birkaç ay içinde neticelenecek işler.”
Bakalım birkaç ay içinde Oman’dan ne haberler gelecek?
Ve Kıvanç Tatlıtuğ faktörü
TABİİ, Oman’da son dönemde Türkiye’nin çok lehine bir psikolojik iklimin de yerleşmiş olduğunu bu vesileyle hatırlatmak gerekiyor. Bunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos çıkışı kadar Türk dizilerinin de büyük etkisi var. Burada kiminle konuşsanız size Tuba Büyüküstün ya da Kıvanç Tatlıtuğ’dan söz ediyor.
Nitekim Oman Başbakan Vekili Fahad Bin Mahmud da önceki günkü görüşmelerinde Gül’e Türk dizilerinden şaka yollu şikayetçi olmuş, “Evde neredeyse sizin diziler yüzünden karımla konuşamıyoruz” demiş. Gül, bunu aktardıktan sonra ekledi:
“Bizim diziler burayı kavuruyor, felaket...”
Paylaş