Paylaş
Balyoz, bu aşamada Ergenekon davasından bağımsız bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Gerçi her iki dosyada da rastlanan bazı ortak isimler var, ancak Balyoz’a atfedilen darbe hazırlığı iddialarıyla Ergenekon’da gün ışığına çıkan Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz gibi darbe planları birbirlerinden tamamen farklı düzlemlerde gidiyor.
* Bu konuda referans alabileceğimiz tek açık kaynak Taraf Gazetesi. Değerlendirmemiz büyük ölçüde söz konusu gazetede verilen haberler, aktarılan belge ve planları esas alacak. Dosyaya bakan savcılar da zaten soruşturmayı Taraf’ın bir bavul içinde Savcılığa teslim ettiği 5 bin sayfa belge üzerinden yürütüyor.
Konuyu yerli yerine oturtabilmek için önce soruşturmaya konu olan belgeleri tek tek ele almamız gerekiyor.
DOĞRULUĞU KABUL EDİLEN SENARYO ÇALIŞMASI
* Birinci belge, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde Birinci Ordu Komutanlığı’nda düzenlenen bir seminerde masaya konulan ve bir iç ayaklanma olması halinde komutanlık emrindeki birliklerin bu ayaklanmaya nasıl karşılık vereceği sorusuna yanıt arayan bir senaryo çalışması. Bu, Genelkurmay’ın bilgisi dahilinde Birinci Ordu’da her yıl tekrarlanan rutin bir karargâh çalışması. Bu çalışmaya Birinci Ordu’da görevli 29’u general, 133’ü subay toplam 162 asker katılmış.
* Taraf, bu senaryonun slaytlarını da yayımladı. Bu belgenin orijinal olduğunu dönemin Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan da kabul etti. Keza Genelkurmay Başkanlığı da bu hususu teyit etti. Bu çerçevede senaryo çalışmasının içeriğini kesinlik arz eden bir olgu olarak kabul edebiliriz.
YAPILAN HASSAS KONUŞMALAR
Taraf, aynı zamanda bu seminerdeki konuşmaların kayıtlarının da bir bölümünü yayımladı. Seminerde yapılan bütün konuşmaların tutanaklarının da gazeteye ve oradan Savcılığa ulaştığı biliniyor. Yayımlanan bölümlerde, bazı generallerin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarda olmasından duydukları rahatsızlığı açık ifadelerle kayda geçirdikleri ortaya çıkıyor.
* Bu çerçevede Orgeneral Doğan’ın açış konuşmasında “bir milli mutabakat hükümeti kurulmasının Türkiye için yararlı olacağını” söylemesi buna örnek verilebilir. Ayrıca, ismi açıklanmayan bir kurmay subayın da “12 Eylül gibi bir harekât tarzının organize edilmesinin yararlı olacağını” anlattığı bir bölüm var.
Bunlar problemli ifadeler olarak dikkat çekiyor.
* Önceki gün Doğan’la birlikte gözaltına alınan komutanların bir bölümü, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde Birinci Ordu’da düzenlenen bu seminere katılan generaller. Bu isimler, dönemin İkinci Kolordu Komutanı Korgeneral Engin Alan, Üçüncü Kolordu Komutanı Korgeneral Ergin Saygun, 15’inci Kolordu Komutanı Ayhan Taş, 52’nci Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Yavuz Yalçın ve 95’inci Zırhlı Tugay Komutanı Tümgeneral Ali Karababa...
KİM HAZIRLADI?
* Asıl gürültü koparan belge “Balyoz Harekât Planı”. Taraf, bu planın Aralık 2002 tarihini taşıdığını ileri sürüyor. Yani, 2 Kasım 2002 seçimlerinin üzerinden iki ay bile geçmeden hazırlanmış. O tarihte, Birinci Ordu’daki seminere tam üç ay var. Bu metin, doğruysa, ordunun yönetime el koymasını öngören klasik bir darbe planı. Bu yönüyle karargâhta masaya yatırılan senaryo çalışmasından ayrılıyor.
* Taraf, bu belgenin altında Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Doğan’ın imzasının yer aldığını ileri sürüyor: Taraf’a göre, Doğan belgeye “Balyoz Sıkıyönetim Komutanı” olarak imza atmış. Bu iddia Doğan’a darbenin belge lideri konumunu atfediyor. Orgeneral Doğan, böyle bir belge hazırladığı iddiasını şiddetle reddediyor.
Taraf’ın bu konudaki haberciliğinde dikkat çeken bir nokta şu oldu. Taraf, yaptığı haberlerde Birinci Ordu’daki senaryo çalışmasını da “Balyoz Planı” bütünün bir parçası olarak sundu, ikisini tek bir plan gibi takdim eti. Örneğin, gazetenin 26 Ocak tarihli nüshasında karargâhtaki seminer çalışmasının slaytlarının da yer aldığı çalışma “Balyoz Planı” olarak adlandırıldı.
DENİZCİ VE HAVACI PLANLARI
* Balyoz Planı müdahaleyi öngörüyor; ancak Taraf’ın iddiasına göre ayrıca bunun uygulamasına dönük 4 ayrı eylem planı da var. İddiaya göre, bunlar Hava, Deniz ve Jandarma unsurları tarafından gerçekleştirilecek olan ve ülkede kaos ortamı yaratarak bir darbenin psikolojik koşullarını yaratmayı amaçlayan planlar. Şimdi bunlara bakalım:
* SUGA: Bu planın hükümeti zor duruma sokmak için Deniz Kuvvetleri’nin Ege’de Yunanistan’la yüksek bir gerilim ortamı yaratacak askeri faaliyetler yürütmesini öngördüğü ileri sürülüyor. Gazete, planı hazırlayan askerin dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek olduğunu öne sürdü. Örnek, aynı yıl ağustos ayında Deniz Kuvvetleri Komutanı olmuştu. Oramiral Örnek Birinci Ordu’da 5-7 Mart tarihlerinde yapılan seminer çalışmasına da katılmıştı. Örnek, önceki gün gözaltına alındı.
Önceki gün gözaltına alınan emekli ve muvazzaf amiraller 2003 Şubat ayında hazırlandığı söylenen SUGA planı ile ilişkilendiriliyor. Taraf’ın iddiasına göre SUGA organizasyonunun Kurmay Başkanlığını o dönemde henüz Kurmay Albay olan, bugün Tümamiral rütbesindeki Cem Gürdeniz yürütüyor. Gürdeniz de önceki gün gözaltına alındı. Keza önceki gün gözaltına alınan emekli Koramiral Lütfü Sancar o dönemde Ege’den de sorumlu olan Güney Deniz Saha Komutanlığı görevinde bulunmaktaydı. Taraf, emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü’nün de SUGA organizasyonda yer aldığını yazdı.
DİĞER İDDİALAR
* ORAJ: İddiaya göre, Balyoz planlayıcıları, hükümeti zor duruma sokmak için Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nı da kullanacaklardı. Bu amaçla ORAJ planı tasarlanmıştı. Taraf, bu planı o dönemde Harp Akademileri Komutanı olan Orgeneral İbrahim Fırtına’nın hazırladığını ileri sürdü. İddiaya göre, bu plan çerçevesinde hükümeti acz içinde göstermek için mümkünse bir Türk jetinin Yunan uçakları tarafından düşürülmesi, olmazsa Türk Hava Kuvvetleri’nin kendi jetlerini düşürmesi sağlanacaktı. Orgeneral Fırtına önceki gün gözaltına alındı.
* ÇARŞAF VE SAKAL: Taraf’ın belgesini yayımladığı iki metin daha var. Bu iki belgede Jandarma tarafından yapılacağı öne sürülen eylemlerin planlaması şemalarla gösteriliyor. Bunlardan birincisi ÇARŞAF Planı. İddiaya göre, bu planla Beyazıt Camii’nde cuma namazından 10 dakika önce bomba patlatılacaktı. Ayrıca, Fatih Camii’ne suikast timiyle saldırı düzenlenmesini öngören bir de SAKAL Planı’nın hazırlandığı öne sürülüyor. Taraf, bu planların Jandarma Binbaşı Hüseyin Özçoban ile Jandarma Yüzbaşı Hüseyin Topuz tarafından hazırlandığını ileri sürdü.
İKİ BELGE İLİŞKİLİ Mİ?
* Görüleceği gibi, bu soruşturmanın en kilit noktalardan biri, Balyoz Harekât Planı’nın Orgeneral Doğan’a ait olup olmadığı meselesinde düğümleniyor. Basına yansıyan bazı haberlerde, dosyaya bakan savcıların yaptıkları incelemede Balyoz belgesinin Birinci Ordu Komutanlığı bilgisayarlarında hazırlandığını tespit ettikleri ve buna dayanarak gözaltıları başlattıkları belirtiliyor. Ancak bu konuda resmi bir açıklama henüz yapılmış değil.
* Bu çerçevede önemli bir konuyu, Balyoz’un altındaki imzanın Orgeneral Doğan’a ait olup olmadığının bilimsel olarak kanıtlanması oluşturacak. Burada bir “ıslak imza” konusu gündeme gelebilir. Keza, ORAJ belgesinin Orgeneral Fırtına’ya, SUGA’nın da Oramiral Örnek’e ait olduğunun kanıtlanması gerekecek. Aynı durum Çarşaf ve Sakal belgeleri açısından geçerli. Burada tartışma yaratacak bir husus, Birinci Ordu seminerine katılan general ve subaylar başlığında çıkabilir. Bu seminere katılan general ve subaylardan bir bölümü sonradan emekli oldu, bir bölümü ise halen önemli görevlerde bulunuyor. Savcıların soruşturmayı önümüzdeki günlerde bu seminere katılan bütün subaylara yayıp yaymayacağı bilinmiyor.
* Soruşturmanın düğümünü Balyoz Harekât Planı belgesi ile karargâhtaki senaryo çalışması arasında ilişki kurulup kurulamayacağı sorusu oluşturuyor. Savcı sağlam delillerle ikisini ilişkilendirebilirse soruşturma kritik bir görüntü kazanabilir. Bu ilişki kanıtlanamazsa, soruşturmanın dayandığı temel varsayımlardan birinin altı boş kalır.
Paylaş