George Soros Ergenekoncu mu oldu?

GAZETECİ Nedim Şener’in 6 Mart tarihinde tutuklanmasına yol açan deliller arasında mahkeme izniyle altı ay süreyle dinlenen telefon konuşmalarının kayıtları da yer alıyor.

Haberin Devamı

Şener’in telefonlarının dinlenmeye alınması, İstanbul Emniyeti’ne 6 Mayıs 2009 tarihinde “M. Yılmaz” imzası ile elektronik posta olarak gönderilen bir ihbar mesajıyla tetiklenmiştir.
Polisin bu ihbar mesajını Özel Yetkili Savcılığa aktarması ve ardından Savcılığın başvurusu üzerine Özel Yetkili Mahkeme tarafından verilen dinleme kararı, Türkiye’deki yargı sisteminin bir vatandaş hakkında bir dinleme kararını nasıl alabildiğini göstermesi bakımından üzerinde durulması gereken özel bir örnek oluşturuyor.
ERGENEKON’UN GİZLİ GÖREVLİSİ
 Şimdi Odatv iddianamesinin 21 numaralı ek klasörünün 110’uncu sayfasında yer alan “İLETİŞİMİN DİNLENMESİ KARARI”nda, “Dinleme Talebinin Sebebi” bölümünü özet olarak okuyalım:
“Nedim Şener isimli şahsın iddia edilen Ergenekon terör örgütünün propaganda biriminde gizli görevli olduğu, ticari alanda çalışan grupları tehdit amaçlı çalışmalar yaptığı, Uzan Grubu ile ilgili kendisine bilgi sızdırıldığı, Ergün POYRAZ ve Fuat TURGUT’un misyonunu üstlendiği, Açık Toplum Vakfı’nın organizesinde Binnaz TOPRAK ve Hakan ALTINAY grubu ile beraber çalışmalar yaptığı, şahsın asıl görevinin Ergenekon davasını destekleyen grupları yıpratma amaçlı çalışmalar yapması ve bu bağlamda savcılık ve emniyet birimleri arasında şantaj ve tehdit amaçlı oluşumları tamamladığı, bu birimin DİNK cinayetine benzer bir cinayet planladığı... şeklinde bilgiler elde edilmiş olup...”
14’üncü Ağır Ceza Hakimi Yakup Hakan Günay, 22 Mayıs 2009 tarihli Savcılık talep yazısına aynı gün “üç ay süre ile” onay vermiştir. Üç ay sonra 22 Ağustos 2009 tarihinde bu kez 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Ömer Diken tarafından “telefon dinlemelerinin devamına ihtiyaç duyulduğu” gerekçesiyle 3 ay süre ile uzatma kararı verilmiştir.
VAKIF MAHALLE BASKISINI ARAŞTIRMIŞTI
Dava dosyasında Şener hakkındaki ihbar mektubunun tam metni de yer alıyor. Mektupta dikkat çeken, Uzan grubunun ticari olarak çöküşünün Ak Parti’nin iktidar olmasından sonra hükümet ve TMSF’nin inisiyatifi değil, Ergenekon’un bir tertibi sonucu olduğunun ima edilmesidir.
İhbarda Şener’in İşçi Parti’li Ferit İlsever’den talimat aldığı da iddia ediliyor. Ancak dava dosyasındaki delillere baktığımızda bunu teyit eden bir bilgiye rastlamıyoruz.
Tutarlı gözükmeyen başka noktalara da dikkat çekilebilir. Ancak Savcılığın talebine resmen girmiş olan ve hakimin de onay verdiği gerekçelerden biri olarak Açık Toplum Vakfı’na yapılan atıf özel bir önem taşıyor. Çünkü izin kararında, Nedim Şener üzerinden Ergenekon ile Açık Toplum Vakfı bir şekilde irtibatlandırılmış oluyor.
Burada adı geçen Hakan Altınay Açık Toplum Vakfı’nın Danışma Kurulu Başkanı. İlginç olan nokta, bu vakfın 2008 yılında, geçen 12 Haziran seçiminde CHP milletvekili seçilen Prof. Binnaz Toprak’a Anadolu’da “mahalle baskısı”nı irdeleyen “Türkiye’de Farklı Olmak-Din ve Muhafazakarlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlıklı bir rapor hazırlatmış olması. Bu projenin saha çalışmasında Nedim Şener de görev almıştı.
KARL POPPER BU İŞE NE DERDİ?
Burada yine bir çelişkiyle karşılaşıyoruz. Ergenekon iddianamelerine bakıldığında, Açık Toplum Vakfı’nı ve onun finansörü durumunda olan George Soros’un bu davaların sanıklarının en önemli ideolojik hedeflerinden biri olduğunu görüyoruz. Ergenekon delilleri arasında sanıklarda ele geçirilen Açık Toplum’la ilgili şemalara, listelere rastlamak mümkün.
Ergenekon sanıklarının hedef olarak gördüğü Açık Toplum’un Ergenekon’un faaliyetlerine sponsor olması sorunlu gözüküyor. Açık Toplum Vakfı, özellikle AB’ye tam üyelik süreci içinde demokratikleşme sürecine katkı yapan pek çok önemli çalışmaya destek vermişti. Keza hükümete sıcak bakışıyla bilinen bir düşünce-araştırma kuruluşu olan TESEV’in de en önemli finansörlerinden biridir Açık Toplum Vakfı.
Gelgelelim, geçenlerde açıklanan Odatv iddianamesinde, dinlemeye yol açan ihbar mektubunda ileri sürülen iddiaların aksine, Açık Toplum ile Ergenekon arasında ilişki bulunduğuna dair hiçbir tespit yer almıyor. İddianameye göre Nedim Şener yalnızca “gizli doküman hazırlama amaçlı olarak Ergenekon’a yardım etmekle” suçlanıyor.
Böyle de olsa “Açık Toplum” düşüncesinin, liberalizmin en önemli kuramcılarından biri olarak kabul edilen Karl Popper’ın bu süreç içinde mezarında ters döndüğünü düşünebiliriz.

Haberin Devamı

(Düzeltme: İki isim hatası yaptım. Geçenlerde Odatv sanıklarından Barış Terkoğlu’nun soyadını “Türkoğlu” diye yazdım. Dünkü yazımda da İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın ilk adını “Turhan” diye yazmışım. Düzeltir, özür dilerim. S.E.)

Yazarın Tüm Yazıları