FETÖ’nün kitabını yazan emniyetçi FETÖ’den tutuklanınca...

Operasyonda Odatv’nin sahibi Soner Yalçın ile yöneticileri Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu gözaltına alındı. Buradaki bilgisayarın hard diskinde bulunduğu ileri sürülen bir dizi word dosyası her üçünün de tutuklanmasına yol açarken, kısa bir süre sonra gelen ikinci dalga tutuklamaların da habercisi oldu.

Operasyonu yürüten savcı Zekeriya Öz’e göre, hard diskten çıkan belgeler Ergenekon’un basın örgütlenmesinin Odatv üzerinden yürüttüğü operasyonların talimatlarını içeriyordu. Bu belgelerde Nedim Şener, Ahmet Şık gibi gazetecilerin yanı sıra Sabri Uzun, Emin Arslan ve Hanefi Avcı gibi üst düzey emniyet yetkililerinin de isimleri geçiyordu.

Belgelerin içeriği, kâğıt üstünde hepsinin Ergenekon adına ortak örgütsel faaliyette bulunduklarına işaret ediyordu. Delillerden biri de “Soner” isimli kullanıcı tarafından oluşturulan “Sabri Uzun.doc” isimli bir word dosyasıydı. Bu dosyada şöyle deniliyordu:

“Sabrinin Kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim Ahmet Şık’la bu konuda görüşsün, Kitaba çalışırken cesur olun. Çıkarma ve ekleme yapmaktan çekinmeyin. Bu kitap Simon’dan daha kapsamlı olmalı. Nedimi kutlarım. Ahmeti çalıştırsın. Hanefi çıkacak ve size katılacak. Emin ve Sabri’ye moral verin. Sabri adıyla çıkmasına zorlayın. Çabuk olması şart. Seçimden önce yetişsin.”

*

İddiaya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin eski başkanlarından olan Sabri Uzun’un Ergenekon adına Gülen cemaatini hedef alan bir kitap yazması söz konusuydu.

Bu belgeler üzerinden 3 Mart 2011 tarihinde gerçekleştirilen ikinci Odatv dalgasında bu kez Nedim Şener, Ahmet Şık, Prof. Yalçın Küçük ve Müyesser Yıldız’ın da aralarında bulunduğu toplam 9 kişi gözaltına alındı. Bu gruptaki şüphelilerden 7’si tutuklanırken, daha sonra tutuklananlara MİT’çi Kaşif Kozinoğlu da eklendi. Ayrıca Devrimci Karargâh davasından tutuklu olan Hanefi Avcı hakkında Odatv’den ikinci bir tutuklama kararı verildi.

Genel beklenti, Odatv operasyonlarının üçüncü bir dalgayla devam edeceğiydi. Üçüncü dalgada ilk alınması beklenen kişi ise Sabri Uzun’dan başkası değildi. Sonradan gün ışığına çıkan telefon kayıtları Uzun’un Odatv soruşturmasında ‘şüpheli’ olduğunu, bu çerçevede telefonlarının dinlendiğini de ortaya koydu. Ancak ikinci dalga tutuklamalara gösterilen tepkiler üzerine hükümetin devreye girmesiyle Odatv operasyonu durduruldu, Zekeriya Öz başka bir göreve kaydırıldı.

Bu tasarruflar Odatv iddianamesinin hazırlanarak sanıkların yargılanmasını engellemedi. Buna karşılık yargılama sürecinde hazırlanan bilirkişi raporlarında, davanın en önemli delilleri olan word dosyalarının elektronik posta yoluyla virüslü bir yazılım üzerinden Odatv bilgisayarlarına dışarıdan gönderildiği kanıtlandı. Belgeler cemaatin kurgusuydu. Yargılama sonunda 2017 yılında bütün Odatv sanıkları beraat etti.

*

FETÖ’nün hedefindeki Hanefi Avcı Odatv’den önce Devrimci Karargâh davasından da yargılanıyordu. Avcı, 28 Eylül 2010 ile 20 Haziran 2014 tarihleri arasında 3 yıl 9 ay kadar hapis yattı ve 2017 yılında bu davadan beraat etti.

Cemaatin hedefindeki bir diğer emniyet yetkilisi Emin Arslan ise bir uyuşturucu şebekesine yardımcı olduğu iddiasıyla 25 Eylül 2009’da tutuklandı ve 28 Mayıs 2010’a kadar hapis yattı. Arslan 2015 yılında beraat etti, suç iddialarıyla hiçbir ilişkisinin bulunmadığı anlaşıldı.

Odatv kumpasının hedefindeki üçüncü emniyet yetkilisi Sabri Uzun, geçen süre içinde kamuoyuna, mahkemelere ve TBMM komisyonlarına Gülen cemaati hakkında pek çok önemli açıklamada bulundu, ayrıca 2015 yılında FETÖ organizasyonunu anlatan ‘İN’ isimli 360 sayfa tutan bir kitap yazdı. Bu kitap nedeniyle bizzat Fetullah Gülen tarafından dava edildi. Bugün çoğu tutuklu ya da firarda olan FETÖ şüphelisi polisler tarafından kitabı ve açıklamaları nedeniyle Uzun hakkında geçmişte birçok dava açıldı.

*

Sabri Uzun, paylaştığı tweet mesajlarıyla “Cumhurbaşkanı’na hakaret etme” ve “Örgütün veya amacının propagandasını yapma, örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarını işlediği” gerekçeleriyle geçen cuma günü tutuklandı. Kastedilen örgüt FETÖ’dür.

Bu çerçevede hakkındaki delillerden biri, Ankara Valiliği Acil Çağrı Merkezi’ne 9 Eylül 2016 tarihinde kimin tarafından bırakıldığı belli olmayan bir telefon mesajında “Eski Emniyet Müdürü Sabri Uzun isimli şahıs FETÖ mensubudur” ihbarının yapılmasıdır. Bir diğeri ise Tamer Topsakal isimli bir polisin 25 Kasım 2015 tarihinde emniyete müşteki olarak verdiği ifadede “Sabri Uzun cemaatle yakın ilişkisi olan biriydi” demesidir.

2010’da Odatv kumpasında FETÖ’nün hedefinde olan Sabri Uzun, geçen cumadan bu yana bu kez FETÖ şüphelisi olarak Ankara Sincan’daki T tipi cezaevinde tek kişilik bir hücrede kalmaktadır.