Paylaş
Cumhurbaşkanı’nın bu tür büyük projelerin temel atma ve ya da açılış törenlerinde hazır bulunması devlet protokolünün yerleşmiş bir geleneğidir.
Örneğin, 29 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprünün temel atma töreni fotoğrafına baktığımızda, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yan yana durduklarını görüyoruz. Keza 29 Ekim 2013 tarihinde Marmaray’ın açılışında Avrupa’dan Asya’ya ilk sürüşü gösteren bir fotoğrafta, makinist koltuğunda Gül’ün oturduğunu, Erdoğan’ın da hemen arkasında ayakta durduğunu görüyoruz.
Ama Cumhurbaşkanı cumartesi günkü törende hazır bulunmadı. Gül, geçen cuma günü Kale Grubu’nun bir tesisinin açılışı için İzmir’deydi. Akşamı burada geçirdi. Ertesi günü (cumartesi) saat 14.10’da Ankara’ya hareket etti, uçağı 15.00’e doğru Ankara’ya indi.
Köşk kaynakları, Gül’ün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin pazartesi günü (dün) yapacağı ziyarete hazırlanmak için Ankara’ya gitmeyi tercih ettiğini bildiriyor. Bu ziyarete ilişkin hazırlık toplantısı cumartesi günü Çankaya Köşkü’nde saat 17.00 sularında başlamış. Başbakan Erdoğan ise İstanbul’da temel atma törenindeki konuşmasına saat 16.30 sularında başlıyor. Yani İstanbul’da temel atma töreni sürerken, Gül Ankara’da İran dosyası üzerinde çalışıyor.
***
Ruhani Ankara’ya dün sabah geldi. İran dosyasının hazırlığı pekâlâ pazar gününe kaydırılamaz mıydı? Neresinden bakılırsa bakılsın, Gül’ün törene katılmaması olağan durmuyor. Akla gelen, Cumhurbaşkanı’nın, temel atma törenindeki fotoğrafın içinde yer almak istemediği için İzmir’den doğruca Ankara’ya gitmeyi tercih etmiş olmasıdır.
Gül’ün isteksizliğinde, projeyi gerçekleştirecek müteahhitlerinin isimlerinin 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında geçmesi rol oynuyor olabilir.
Durumu gösterebilmek için önce fotoğrafa bakalım. Sahnedeki konuklar soldan sağa doğru şöyle dizilmişler: Celal Koloğlu (Kolin İnşaat), Cemal Kalyoncu (Kalyon İnşaat), Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ona gümüş tepsi şeklinde bir plaket takdim eden Mehmet Cengiz (Cengiz İnşaat), Nihat Özdemir (Limak) ve Mehmet Nazif Günal (MAPA/MNG)...
Bu isimlerden Koloğlu, Kalyoncu, Cengiz ve Özdemir, Cumhuriyet Savcısı Muharrem Akkaş’ın 25 Aralık 2013 tarihinde gözaltı kararı aldırdığı 41 kişilik şüpheliler listesinde yer alıyor. Hükümetin müdahalesi sonucu polis Savcı’nın gözaltı talebini uygulamadığı için gözaltı tasarrufları gerçekleşmemişti.
Akkaş’ın talebi üzerine ayrıca aynı gün mahkeme tarafından 7 işadamının tüm mal varlıklarına el konulması kararı da çıkarılmıştı. Havaalanı konsorsiyumundan Kalyoncu ve Cengiz bu listede de yer alıyorlardı (Tedbir kararı ocak ayında kaldırıldı).
***
Hükümet, kuvvetli bir karşı müdahalede bulunup Gülen cemaati adına hareket ettiğine inandığı Savcı Akkaş’ın gözaltı hamlesini önlemeseydi, sahnedeki müteahhitlerin hayatlarının akışı muhtemelen -en azından bir süre- farklı bir istikamette seyredebilirdi.
Bir başka anlatımla, soruşturmayı yürüten savcı-polis ikilisinin oyun planı hayata geçirilmiş olsaydı, geçen cumartesi günü bu temel atma töreni de yapılmıyor olacaktı.
***
Buradaki meselenin temelinde 25 Aralık soruşturmasının ana dayanağını oluşturan polis fezlekesi yatıyor. Hâkim izniyle yapılan yasal dinlemelere ve para teslimatına işaret eden görüntü kayıtlarıyla desteklenen bir fezleke bu.
Fezleke, Sabah-ATV’yi kontrol eden Turkuvaz Grubu’nun sahibi Ahmet Çalık’ın, grubun hisselerinin yüzde 75’ini Cemal Kalyoncu’nun geçen eylül ayında kurduğu Zirve Holding’e satışına odaklanıyor.
Fezlekedeki iddiaya göre, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, hükümet adına bir grup işadamından bu satışın finansmanına katkıda bulunmalarını ister. Fezlekeye göre, Kalyoncu’ya giden para havuzuna katkıda bulunanlar arasında her biri 100 milyon dolar veren ve ayrıca havaalanı konsorsiyumunun da başını çeken Celal Koloğlu, Mehmet Cengiz ve Nihat Özdemir de vardır.
Rekabet Kurulu, Ahmet Çalık’ın Turkuvaz Holding ve ona bağlı şirketlerdeki hisselerinin yüzde 75’ini Zirve Holding’e, yani Kalyoncu’ya satmasına 19 Aralık 2013 tarihinde onay vermiştir.
***
Burada önemli bir nokta, savcı Muharrem Akkaş’ın 26 Aralık 2013 tarihinde dosyadan alınmasından sonra bu soruşturmaya bakmak üzere beş yeni savcının görevlendirilmiş olmasıdır. Savcıların soruşturması devam ediyor. Havaalanı projesinin müteahhitleri de geçen şubat ayında dosyaya bakan bu savcılara ifade verdiler.
Bundan sonraki aşamada bütün dikkatler yeni savcıların 25 Aralık dosyasında vereceği karara çevrilmiştir. Hükümet, savcılığın kararını bekleme gereğini duymadan temel atma törenini geçen cumartesi günü gerçekleştirmiştir.
Paylaş