CHP, seçimler ve yön duygusu

BİR kişinin ya da kurumun nereye gitmek istediğini çoğunlukla dışarı yaydığı yön duygusundan okuyabiliriz.

Verilen bütün mesajların insicamlı olmasının yarattığı tutarlılık, kişi ya da kurumun doğrultusu açısından dış çevrede anlamlı bir yön algısı yaratır. Bazı durumlarda ise devamlı yönünü değiştiren bir çizgiyle, hatta bazı durumlarda aynı anda birden çok istikamete gitme çabasıyla karşılaşabilirsiniz.
O zaman karşınızdaki kişinin ya da kurumun yön duygusunu kaybettiğine ya da karıştırdığına hükmedersiniz.
Bu benzetmeye, CHP’nin dün açıkladığı milletvekili listelerinin yarattığı kargaşayı anlatabilmek için de başvurabilirsiniz.
ERGENEKON SANIKLARI ADAY OLUNCA
Bir tarafta, kadın adayların sayısının artmasının taşıdığı olumlu esintiler ve adayların yaş ortalamasının düşmesinin milletvekili kadrolarında yaratacağı muhtemel gençleşmenin getireceği dinamizm beklentisi göze çarpıyor.
Kendilerini alanlarında uzmanlıklarıyla kabul ettirmiş kamuoyunda ağırlık taşıyan saygın isimlerin önünün açılmış olmasının yarattığı memnuniyet bu tabloyu destekliyor.
Diğer tarafta ise Ergenekon davası sanıklarının listelerde ön sıralara gelmelerinin yarattığı soru işaretleri...
Ayrıca, sosyal demokrat hareket için ağır bedeller ödemiş bir dizi ismin üstü çizilirken, partinin yelkenlerinin merkez sağdan esecek rüzgarlara doğru açılmış olmasını da denklemin içine koyalım.
Bütün bu çelişkileri bir araya getirdiğinizde, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin nereye gitmek istediği sorusu karşısında kafanızın karışmış olması muhtemeldir.
CHP ERDOĞAN’A BÜYÜK KOZ VERDİ
Hiç kuşkusuz, bütün Ergenekon sanıkları, masumiyet karinesinden yararlanmak durumunda. Bu sanıkların önemli bir bölümü yetersiz delillerle tümüyle haksız bir şekilde suçlanmış da olabilir. Hatta, çoğu yargılama sonucunda beraat de edebilir...
Bütün bunlar yine de sanık konumunda olan insanların milletvekili adayı yapılmasındaki çok temel yanlışlığı ortadan kaldırmıyor.
Öncelikle Türk siyasetinde böyle bir yolun açılmış olması yanlıştır. İktidar partisinin önemli isimlerinin yolsuzluk dosyalarına rağmen milletvekili seçilmiş olmasının yarattığı emsal, bu yanlışın CHP tarafından da tekrarlanmasının mazeretini oluşturmaz. Sosyal demokrat olma iddiasındaki bir partinin illa başkalarına benzeme zorunluluğu mu var?
Bu yola girilmiş olması, CHP’nin siyasi etik ve dokunulmazlıklar konusundaki tezlerini olduğu gibi boşlukta bırakacaktır.
Şu noktayı da unutmayalım: Ergenekon soruşturması sonraki dalgalarında rayından çıkıp muhalefeti susturmaya dönük bir hatta girmiş olsa da, ilk dalgalarda ortaya çıkartılan patlayıcılar, bunlar üzerinden şekillenen ilişki ağları, en azından başlangıç döneminde kriminal bir yapının varlığına kuvvetle işaret ediyor.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu, iktidar partisine kampanya boyunca kendisine karşı kullanabileceği önemli bir koz vermiş oluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında CHP liderini Ergenekon’la özdeşleştirerek bu kozu azami bir şekilde değerlendireceği hususunda kimse şüphe duymamalıdır.
TERAZİNİN KEFESİNDE TARTINCA
 İşin düşündürücü bir başka tarafı da şudur: Kılıçdaroğlu, iki kurultay geçirip uzun süren bir bocalama döneminden sonra geçen haftalarda yaptığı ataklarla ilk kez hamle üstünlüğünü ele geçirmişti. Aile sigortası, bedelli askerlik gibi birbiri ardına gelen projeler toplumda belirgin bir ilgi yaratırken, hükümet cephesinden de sinirlilik işaretleri gelmeye başlamıştı.
Yakalanan bu ivmenin bir üst eşiğe çıkartılabilmesi ancak milletvekili listelerinin oluşturulmasında gösterilecek özenle sağlanabilirdi Gelgelelim, listelerde Ergenekon sanıklarına yer verilmesi, ayrıca merkez sağ adaylara gösterilen teveccühte ölçünün kaçırılmış olması bu ivmeyi tersyüz etme potansiyelini taşıyor.
Kişi ve kurumların yön duyguları kadar, bekaları için kendilerini zarardan koruma güdülerinin gücü de önemlidir.
Ergenekon sanıklarını aday yapmamakla uğrayacağı kayıpla, aday yaparak ödeyeceği siyasi bedel terazinin kefelerine konduğunda, Kılıçdaroğlu’nun siyasi kariyerinin en tartışmalı, en riskli kararlarından birini aldığı söylenebilir.
Yazarın Tüm Yazıları