Paylaş
TBMM Genel Kurulu’nun geçen salı günkü ilk oturumunda siyaset sahnesinde çok sık rastlanmayan bir tablo yaşandı. Ana muhalefet partisi, oturumu yönetmekte olan AK Partili Başkanvekili Prof. Mustafa Şentop’a bu sözlerinin arkasında durduğu mealindeki açıklaması nedeniyle teşekkür etti; hatta alkışlar da yükseldi CHP sıralarından.
*
Aslında Meclis oturumu, sıkça, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin Maltepe Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tahliye edilmesi için yapılan talebi reddetmesinin yol açtığı tepkilerin seslendirilmesiyle geçti. Tam 12 CHP milletvekili, konuşmalarında Berberoğlu’nun tutukluluğunu eleştirdi.
Genel Kurul’da Prof. Şentop’u tartışmanın içine çeken, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun kendisinin 2 Mayıs 2016 tarihinde TBMM Anayasa Komisyonu’nda milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili düzenlemeler görüşülürken yaptığı bir açıklamayı hatırlatması oldu. Şentop, bu açıklamasında, Anayasa’nın 83. maddesi çerçevesinde “Yeniden bir seçim olması halinde seçilenler açısından, dokunulmazlığı kaldırılan dosyalar bakımından, dokunulmazlığın yeniden kazanılacağını” söylemişti.
Gelgelelim, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Şentop’un kanun koyucu adına yaptığı bu açıklamaya itibar etmeyerek, geçen hafta Berberoğlu’nun tutukluluğunun devamına karar verdi.
Tanrıkulu da Şentop’un bu sözlerini hatırlatarak, “Sizin Anayasa Komisyonu Başkanı olarak bu parlamentoda Anayasa koyucunun iradesini ortaya koyduğunuz görüşleriniz var ve bu görüşleri tamamen elinin tersiyle iten bir yargı uygulaması var. O tutanaklara ve sözlere siz sahip çıkın... Yargı şu anda parlamentoyu vesayet altına almış. Burada bu parlamentonun hukukunu korumazsak kimin hukukunu koruyacağız” dedi...
*
Tanrıkulu sözlerini bitirdiğinde, “Burada şahsıma sataşma var” dedi Başkanvekili Şentop ve “Anayasa Komisyonu sürecinde söz konusu olan Anayasa değişikliğiyle ilgili görüşlerimi açıklamıştım, sizin de atıf yaptığınız, beğendiğiniz görüşlerimi. Keşke başka görüşlerimi de beğenseniz, memnun olurum. Çok teşekkür ediyorum bunun için” diye söze girdi.
Şentop, ardından Yargıtay’daki sürecin devam ettiğini, 16’ncı Daire’nin verdiği karara yapılan itiraza 17’nci Daire’nin bakacağını belirterek “Bir değerlendirme yapmam doğru değil” dedi. Ancak CHP’li vekiller ısrarla görüşlerinin arkasında durup durmadığını sorunca şunları söyledi Şentop:
“Ya görüşlerimle ilgili bir şey demiyorum ben. Fakat benim görüşüme göre hareket ediliyor olsaydı, siz görüşümü söylediğiniz zaman sonuç gerçekleşmeliydi. Olmuyor. Niye? Çünkü bir yargı süreci var ve kararı yargı veriyor.”
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, bu sözleri için Şentop’a teşekkür ederek “Biz buradan şunu anlıyoruz: ben sözlerimin arkasındayım, umut ediyorum ki, yargı da sözlerimi dikkate alır. Bundan dolayı da çok teşekkür ediyoruz efendim. Sağ olun” diye konuştu. Bu sırada CHP sıralarından alkışlar yükseldi.
*
Bunu, Şentop’un bu kez anayasa profesörü kimliğiyle, “Hukuka giriş derslerindeki hukukun kaynakları” başlığı üzerinde verdiği akademik bir izahat izledi. Şentop, kendisinin anayasa komisyonunda yaptığı açıklamanın ‘sübjektif hukuk yorum yöntemi içinde kullanılacağını’ anlatarak, “Fakat tabii Yargıtay için bağlayıcı olmuş olsaydı benim görüşüm, ona göre karar verilirdi” şeklinde konuştu.
Derken bu kez hukukun kaynakları faslındaki tartışmaya bir başka anayasa hukuku profesörü CHP milletvekili İbrahim Kaboğlu katıldı. “Sevgili Başkan” diye hitap ettiği Prof. Şentop’a şöyle dedi Prof. Kaboğlu:
“Sözlerinizi tamamlamak istiyorum. Evet, sizin değindiğiniz konu gerçekten tarihsel ve genetik yorumdu. Ama bu aynı zamanda sistematik ve amaçsal yorum açısından değerlendirildiğinde ve özellikle ‘Şüphe özgürlük lehine yorumlanır’ ilkesi gereği gerçekten Yargıtay kararı zorlama bir karardır, Anayasa’ya aykırıdır ve diliyoruz ki itiraz üzerine bu karar düzeltilecektir.”
Evet, TBMM Genel Kurulu iki anayasa hukuku profesörünün hukukun kaynaklarına dair sübjektif, tarihsel ve genetik yorum yöntemlerine ilişkin akademik tartışmalarına sahne olsa da, Berberoğlu’nun cezaevinde tek kişilik hücresindeki objektif, güncel ve reel tutukluluk durumunda henüz bir değişiklik yok.
Paylaş