Paylaş
İkinci Ordu’daki darbe girişimi ile ilgili soruşturmada gündeme gelen ve o tarihte İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin emir subayı olan Binbaşı Sedat Kaya’nın dahil olduğu bu hadisenin özü şudur:
Darbe girişiminde görev alan iki tuğgeneral (Serdar Sevgili, Zeki Karataş) ve bir kurmay albay (Bahadır Erdemli) karargâhta Orgeneral Huduti’ye baskı yaptıkları sırada Binbaşı Kaya tarafından silahları alınarak derdest edilir.
Kaya, üç darbeciyi de derdest ettikten sonra Orgeneral Huduti’ye “Komutanım isterseniz bunları halledebiliriz” diye öneride bulunur, ancak İkinci Ordu Komutanı “İkna suretiyle halledelim” yanıtını verir.
Kaya’nın ifadesinde aktarılan bu olay mahkeme sürecinde hem Huduti, hem dönemin İkinci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, hem de tanık Astsubay Bilal Süyündü tarafından doğrulanmıştır. Huduti, Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 9 Mart 2017 tarihli celsesinde “Sedat Kaya darbecileri vurmak için izin istedi... Çatışmanın çıkması olayı başka boyuta götüreceği endişesiyle ateş edilmemesi konusunda emir verdim” demiştir.
Deliller gerçekten de Kaya’nın o gece darbecileri derdest ettiğini gösteriyor. YouTube’da da bulunan İkinci Ordu Karargâhı’nın ikinci katındaki güvenlik kamerası görüntülerinde Binbaşı Kaya’nın darbecilerle sürekli bir itişme, boğuşma, çatışma hali içinde olduğunu izlemek mümkündür.
*
Buna karşılık Kaya, 15 Temmuz’dan sonra darbe girişimine katıldığı ve FETÖ/PDY üyesi olduğu iddialarıyla tutuklanmış, bu iddialar üzerinden yargılanmış, toplam 322 gün hapis yatmıştır. Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamanın sonunda 4 Mayıs 2018 tarihinde Kaya’nın bütün suç isnatlarından beraatına karar vermiştir.
Bunu izleyen temyiz sürecinde Gaziantep’teki istinaf mahkemesi, bu kararı Kaya hakkında bir başka soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle bozmuştur. Bu noktada FETÖ’nün mahrem imamlarının örgüt mensuplarıyla haberleşmek için kullandıkları ankesörlü telefonların kayıtlarında yapılan taramalarda Sedat Kaya’nın telefonunun, hakkında soruşturma bulunan subaylarla ardışık bir şekilde (birbiri ardına) arandığı ortaya çıkmıştır.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Ocak 2019 tarihinde bu delillere dayanarak Kaya hakkında FETÖ/PDY örgüt üyeliğinden dava açmıştır. Bundan sonrasında soruşturmanın seyri, Kaya’nın savcılığa ‘etkin pişmanlık’tan yararlanmak istediğini belirtip geçmişte cemaatle ilişkisi olduğunu itiraf etmesiyle ilginç bir seyre girmiştir.
*
Kaya hakkında açılan bu davanın ilk duruşması dün yine Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür. Tutuksuz olarak yargılanan Kaya, duruşmaya Kayseri’den SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılmıştır.
Eski binbaşı, dün ifadesinde “Örgütle lise üçüncü sınıftan itibaren gönülsüz ve zoraki görüşmeler yaptığını, uzun süreler iletişimini kopardığını, ancak kendisini bulup ısrarla aradıklarını, aranma nedeninin görüşmeye gitmemesi olduğunu” ve “örgütle ilişkisini 2013 Aralık ayında görüşmelere gitmediği için evine gelmeleri nedeniyle kestiğini” söylemiştir.
Kaya, ayrıca 15 Temmuz’da darbecilerle mücadele ettiğini, bunun sanık, tanık beyanları ve kamera görüntüleriyle belli olduğunu da kaydetmiştir. İfadesinden, Kaya’nın savcıya 5 örgüt mensubunu teşhis ettiğini, 2 kişinin de eşkâlini verdiğini öğreniyoruz.
*
Sedat Kaya hakkında gazetemde iki yazı kaleme aldığım için, bu yazılara konu ettiğim kişi hakkında ortaya çıkan bu yeni durumu okurlarla bütün çıplaklığıyla paylaşmak ihtiyacını hissettim.
Bu yazılarda binbaşının 15 Temmuz gecesindeki tutumu hakkında somut verilere dayanarak aktardığım olayların doğruluğu açısından okurları yanıltıcı bir durumun olduğu kanaatinde değilim. Ancak, kendisinin askeri lise üçüncü sınıftan itibaren FETÖ ile bir ilişkisinin bulunduğunu kabul etmiş olması da Sedat Kaya gerçeğinin önemli bir boyutudur.
Not: Dünkü yazımda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun soyadı hatalı çıkmıştır. Kendisinden özür dilerim.
Paylaş