‘BU sakız bu kadar çiğnenmesin” diyerek kızgınlığını gizlemeden söze girdi Mesud Barzani dün bir grup köşe yazarı ile bir araya geldiği sohbette ve devam etti: “Kardeşim, bu mesele askeri yöntemlerle, savaşla çözülmüyor. Bizim 100 bin peşmergemiz var tamam, Türk ordusunun ne kadar olduğunu da siz biliyorsunuz. Neden onlar çözmüyorlar?’
Kuzey Irak Özerk Yönetimi Başkanı Barzani’yi “Bu sakızı bu kadar çiğnemeyin” tepkisine yönelten, bir meslektaşımızın “Kuzey Irak’ta 100 bin kişilik ordunuz var. O zaman nasıl oluyor da PKK orada var olabiliyor” sorusuydu. İSKENDERUN BİZİM SINIRA KAÇ KİLOMETRE? Barzani, bu soruya “sakız” tepkisinin yanı sıra şöyle karşı sorularla karşılık vermeyi tercih etti: “PKK’nın ve davranışlarının sorumlusu ben değilim. Peki, bizim sınırımız İskenderun’a kadar kaç kilometre biliyor musunuz? Bizim 100 bin peşmergemiz var ama sizin ordunuz, asker-jandarma 1 milyon kişi. Onlar neden baş edemiyor? Burası dağlık sarp bir bölge. Kimse böyle bir bölgeyi kontrol altına alamaz. Bir de iki düzenli ordunun savaşı söz konusu değil, bir tarafta gerilla gücü var... Türkiye’nin içinde ya da PKK içinde savaşla bir çözüme gidileceğini düşünenler varsa, neden bugüne kadar savaşla bir çözüme götüremediler?” Bu soruları sıraladıktan sonra “Bu zihniyet artık bitsin diyorum” diye vurguladı Barzani ve askeri yöntem yerine “savaşın nedenlerinin araştırılıp, bunun üzerinden çözüme gidilmesini” savundu. AHMET TÜRK’E ‘AÇILIMI DESTEKLEYİN’ DEDİM Barzani, bu bağlamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt açılımını “doğru karar” olarak nitelendirerek, bu politikayı “bütün gücüyle” desteklediklerini ve “kendilerine bir rol düşerse yardımcı olmaya çalışacaklarını” bildirdi. Kürt lider, “küçük adımlarla bile olsa” açılım hedefinden vazgeçilmemesi gerektiğini vurgularken, “Önemli olan barışçı ve demokratik yollardan çözüme gitme niyetinin bulunmasıdır. Sonunda bu niyet başarılı olacaktır, savaş yöntemi değil...” dedi. Burada önem taşıyan, Barzani’nin önceki gün görüştüğü, açılıma eleştirel yaklaşan BDP liderleri ve Ahmet Türk’e de bu mesajı verdiğini saklamamasıydı. Türkiye’deki Kürt siyasi hareketi ile “hayatını Kürt meselesine adadığını” söyleyen Kuzey Irak’ın Kürt liderinin açılım konusunda taban tabana zıt bir çizgiye düşmeleri ilginç bir çelişkiye işaret ediyor. Barzani dün “Bütün engellere rağmen açılımın başarılı olacağına inanıyoruz. Ahmet Türk’e ve diğer BTP yöneticilere de söyledim, ‘Buna destek verin. Bu doğru politikayı herkes desteklemelidir’ dedim onlara” diye konuştu. BARZANİ PKK’YA NEDEN KIZDI? Barzani’nin bir başka önemli çıkışı PKK konusunda oldu. Ankara’dan gelen haberler, Barzani’nin PKK’nın denetlenmesi konusunda geçmişe kıyasla Türkiye ile daha yakın bir işbirliğine gireceği ve örgüt üzerinde baskıyı artıracağı taahhüdünde bulunduğunu gösteriyor. Buna karşılık, dün basına açıklamalarında kapalı kapılar ardında verdiği bu taahhütleri tekrarlamaktan uzak durdu Kuzey Iraklı lider. Bu konu sorulduğunda genel ifadelerle “Türkiye’nin güvenliği ile bizim güvenliğimiz birbirine bağlıdır... Biz kimden gelirse gelsin şiddete karşıyız. PKK’dan gelirse ona da karşıyız. Şiddetin yanlış olduğunu vurgulamaya devam edeceğiz. Tek bir Türk askerinin ya da Kürt’ün ölümü bizi üzer, her birinin kanı bizim için değerlidir” dedi. Barzani, PKK’nın önceki gün tek taraflı ateşkesi kaldırdığı yolundaki açıklaması hatırlatıldığında tepkisini saklamadı, “Eğer doğruysa teessüf ediyorum. Bu açıklamanın kaynağını araştıracağım. Doğruysa çok yanlış ve çok kötü bir karar. Ben Türkiye’deyken yapılması da çok manidardır” diye konuştu. ‘BİZİ AYDINLIK BİR GELECEK BEKLİYOR’ Türkiye’ye 8 yıllık bir aradan sonra yaptığı ziyaretinin genel değerlendirmesine gelindiğinde, Barzani ikili düzeyde alınan sonuçlardan son derece memnun gözüktü; Türkiye ile Kuzey Irak Özerk Kürt Yönetimi arasındaki ilişkilerin “rayına oturduğunu” belirtti, “Sorunların çözümünün temeli ekonomiktir” dedi. Dün karşımızda güvenlik konularından çok, Nabucco projesinden söz etmek, Irak ve Katar doğalgazının Irak’taki “Kürdistan” bölgesinden geçip Türkiye üzerinden Avrupa pazarına ulaşmasının bütün taraflar açısından nasıl hayati çıkarlar getireceğini anlatmak isteyen bir Barzani vardı aslında. “İşte bu nedenle bizi aydınlık bir geleceğin beklediğini söylüyorum” diye durumu özetledi Barzani.