Paylaş
Aralarında Bülent Ecevit, Kenan Evren gibi dönemin siyasileri ile Zeki Müren, Adnan Şenses ve Ankara Radyosu ses sanatçılarının da bulunduğu isimlere yaptığı ayakkabılarla ‘Protokol Kunduracısı’ lakabını alan 67 yıllık ayakkabı ustası Nurettin Cebeci, Ziya Gökalp Caddesi’ndeki 21 metrekarelik dükkânında mesleğini icra etmeye devam ediyor. Özellikle Cebeci-Kızılay güzergâhında yürüyenlerin yakından tanıdığı ve her gün önünden geçtiği Bale Kundura’nın sahibi Cebeci, “Ben bu dükkânda Türkiye’yi tanıdım” diye başlıyor yaşam hikâyesini anlatmaya. Artvin’in Gürcistan sınırına yakın bir köyünde geçen çocukluk döneminin ardından, ekonomik sorunlar nedeniyle eğitim hayatına devam edemedi. İstanbul’daki ayakkabı ustası bir akrabasının yanına gitme kararını aldığında meslek hayatına ilk adımını atmış oldu.
SERİ ÜRETİME GEÇMEDİ BALE ADI MARKA OLDU
12 yaşında İstanbul’da başladığı ayakkabıcılığı, Ankara’ya taşıdı. 1960’lı yıllarda evlerinin de bulunduğu Cebeci’de açtı ilk dükkânını. Birkaç yıl sonra şimdiki yerine taşındı ve kendi soyadını verdi kundura dükkânına. Ama semtin adı da aynı olduğu için marka adını değiştirme ihtiyacı duydu. Tam bu dönemde “Türkiye’de bale ayakkabısı yapılır mı” tartışmaları başlamışken, Londra’dan gelen bir ayakkabının aynısını yaptı. Ancak işleri henüz tam oturmadığı için seri üretime geçme kararından vazgeçti ama isim baki kaldı. 54 yıldır aynı dükkânda, aynı kaliteyle hizmet veren Cebeci, “Bale sanatı, nezaketi anlattığından dükkânın adını bale koyduk” diyor.
AVM’LER ÇOĞALDI, KABUĞUMUZDA KALDIK
“Bale Kundura” adıyla yıllarca üst düzey siyasi ve askeri isimlerle sanatçılara kendi eliyle ayakkabılar yapıp, giydirdi. Ancak fabrikasyon üretimin artması, el işçiliğinin olduğu her alanda olduğu gibi meslek hayatında yarım asrı devirmiş ayakkabı ustasını da dara soktu. Tüm olumsuzluklara rağmen her gün dükkânını, ilk günkü heyecanla açan 80 yaşındaki Cebeci, şöyle özetliyor hayatını:
“Şimdilerde, ayda bir çift ayakkabı satamadığım oluyor. Sadece ben değil, piyasa böyle. Alışveriş merkezleri çoğaldı, biz kabuğumuzda kaldık. Ama ben kendime bakınca mutlu oluyorum. Uğraştım, çabaladım, gezdim, öğrendim. Önemli olan yaşamayı sevmek.”
TURİSTLER ‘MÜZE GİBİ’ DİYOR
İçlerinde el yapımı ayakkabıların bulunduğu ‘Bale Kundura’ logolu özel üretim kutuların duvarlarda dizili olduğu ve vitrinde ayakkabılar ile Cebeci’nin seyahatlerinden getirdiği hediyelik eşyaları sergilediği 21 metrekarelik dükkan için turistler, “Müze gibi” diyor.
Cebeci, ayakkabı giydirdiği ünlü isimlerin fotoğraflarını, kendisine gönderilen tebrik kartlarını, dükkânında kendisini ziyaret edenlerin çektirdiği anı fotoğraflarını da saklıyor.
Paylaş