Paylaş
Şehirler arası yolculuk yaparken ya da aracımızı park ettiğimiz otoparkın girişinde rastlarız daha çok onlara. Yahut bir tiyatro oyunu ya da sinema filmine bilet alırken selamlaşırız. Bir iki dakikayı geçmeyen para alışverişinin ardından belki de bir daha hiç rastlamayacağımız hayatlara “Allah’a ısmarladık” der, gideriz. Kimden mi bahsediyorum? İş hayatlarını, iki metrekarelik kulübelere sığdıran gişe görevlilerinden. Sefer Akyıldız da gişe görevliliğini, kendine meslek seçenlerden. Başkent’in kara yoluyla kente giriş kapısı olan Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’ndeki (AŞTİ) otopark gişelerinin görevlilerinden biri kendisi.
HER GÜN BİNLERCE YENİ YÜZLE SELAMLAŞIYOR
Vardiya sistemiyle çalıştıklarından mesai saatleri iki güne bir değişiyor. “Ya 07.00-16.30 ya da 16.30-07.00 vardiyasında iş başında oluyoruz” diye başlıyor 49 yaşındaki Akyıldız, mesleğini anlatmaya:
“Günde ortalama bin ila bin 500 arası araba giriş, çıkışı oluyor. Yani günde en az bin 500 yeni yüz ile selamlaşıyoruz. Asker sevk dönemleri ile bayramlarda ise bu rakam 3 binlere çıkıyor.”
SIKINTIYA ÇÖZÜM, DERİN BİR NEFES
İki metrekarelik gişesinde hesap işlemlerini yaptığı ve araç giriş-çıkış saatlerini gösteren sistemin açık olduğu bilgisayarı dışında kafasını dağıtabileceği hiçbir şeyi yok. Yemek ve tuvalet gibi kişisel ihtiyaçları için ise yoğun olmayan anları kolluyor. Yedek gişedeki arkadaşıyla paslaşıyor. “Bunun dışında ayrılamıyorum, işimin başındayım” diyor. Sürekli oturduğu için bacaklarını açmak için arada bir ayağa kalkıyor ama en sık yaptığı, başını kulübesinin penceresinden dışarı uzatıp derin bir nefes almak. Mesleğiyle ilgili hikâyesini dinlemeye gittiğim Akyıldız, şunları söyledi:
EN BÜYÜK SIKINTI ANLAYIŞSIZ İNSANLAR
“Koltuğa bağımlısın burada. Hoş, çok da şikayetçi değilim. Çünkü bundan önce inşaatlarda çalışıyordum. Gün boyu hareketsiz kalıyoruz. Özellikle asker sevk dönemleri ve bayramlar gibi yoğun günlerde yerimizden bir saniyeliğine dahi ayrılamıyoruz. Çünkü sürekli giriş-çıkış oluyor ve biz fişleri tek tek kontrol edip işlem yapıyoruz. Yani, ‘lavaboya gitme şansımız bile olmuyor’ desem yalan olmaz.
DUYARLISI DA VAR, DİLENCİ GİBİ GÖREN DE
En büyük sıkıntımız uzun mesai saatleri ya da çalışma alanımızın dar olması değil; anlayışsız insanlar. Mesela otopark süresi bir saati geçtiğinden 1 lira vermesi gerektiğini söylüyoruz ama bizi dilenci gibi görüyor. ‘1 lirayı almasan ne var’, ‘Sadakam olsun’ diyenler çıkıyor. Bir küfür etmedikleri kalıyor. Bu tarz insanlara denk gelince stres daha da artıyor. Ama tabii tam tersi duyarlı vatandaşlarımız da çıkıyor. Onlar da dalgınlığımıza gelen durumlarda bizi uyarıp, otopark parası veriyor. Bu tarz insanlara denk gelince biz de mutlu oluyoruz. Bir ‘Merhaba’ ya da ‘Kolay gelsin’ denilmesi bile kıymetli bizim için.”
PARK 1 TL OLDU YOĞUNLUK ARTTI
Sekiz yıldır AŞTİ’deki gişelerde görevli olan Akyıldız, Büyükşehir Belediyesi’nin otopark ücretlerini 1 TL’ye indirme kararını da eleştiriyor. Yeni sistemde para alışverişi çok olmadığı için iki olan gişe sayısının bire indirildiğine dikkat çeken Akyıldız, “40 kişiydik, 20 arkadaşımız işsiz kaldı bu sebepten dolayı. Para alışverişi çok olmuyor ama yine eskisi gibi fişleri kontrol edip ona göre yardımcı oluyoruz. Yani iş yoğunluğu arttı” diye konuştu.
Paylaş