Paylaş
Aşkın vaad edilmiş cennetine ulaşmak için, cehennem alevlerinin üzerine kurulu ipince köprüyü geçmek gereklidir çünkü. Bu öyle bir köprüdür ki, siz üstünde yürüdükçe daralır. Daha da ilerlerseniz bir Japon kılıcının keskin kenarına dönüşür, ayağınızın altında derin çizikler, yaralar açar. Hal böyle iken, Aragon'un o müthiş şiirini anlamak da hazmetmek de bir nebze kolaylaşır: "Mutlu Aşk Yoktur"!
Belki de biz kadınların tüm hayatımız boyunca hesaplaşmaya çalıştığımız, sevimsiz bir gerçek vardır: Erkekler kadınları sever, ama bir erkeğin bir kadını sevmesi çok ama çok güç bir iştir. "Ben sizi seviyorsam bundan size ne?" diyen Goethe'nin alçakgönüllülüğü, "Aşkın, uğruna beni bunca kanattığı kadın, yüreği kolayca coşan öteki kadınlara benzemez", diyen Dante'nin insanın yüreğini titreten bu itirafı biz kadınları daima aldatmış, ayartmıştır. Aşkın, Tanrı'nın bir armağanı olduğunu düşünmekten, dahası buna inanmaktan hoşlanırız. Oysa, aşkı cömertçe biz fanilere dağıttığı sanılan Tanrılar, konu kendi erkeklikleri olduğunda yalan söylemeten çekinmeyen, kılıktan kılığa girmekten gocunmayan birer avcıya dönüşüverirler. Yunan mitolojisinin baş tanrısı Zeus, Latinlerin ona verdikleri isimle Jüpiter, Olympos tanrıları içerisinde en çok magazin malzemesi çıkartmış olanıdır.
Zeus, Homeros destanında "inek gözlü", "ak kollu", "altın tahtlı" olarak sıfatlandırılan Hera ile Kutsal Evlilik Töreni ile evlenmiştir. Tüm Olympos tanrılarının katıldığı bu şatafatlı evlilik, efsanelerde "Hieros Gamos - Kutsal Düğün" olarak adlandırılır.
Ancak baş tanrı Zeus'un, Hera'ya olan aşkını kutsallaştırdığı bu düğün ile verdiği sözlere hiç de sadık kalmaya niyeti olmadığı çok çabuk açığa çıkar. Zeus'un ölümsüz tanrıçalara ve ölümlü güzellere karşı doymak bilmez bir iştahı vardır. Güçlü Tanrıça Hera'nın şiddetli kıskançlığından korkmasına rağmen Metis, Themis, Dione, Eurynome, Mnemosyne, Leto ve Demeter ile işi pişirir. Ancak, Zeus'un türlü kılıklara girerek peşinde koştuğu ve yatağına aldığı ölümlü güzellerin listesi, kollarında aşk aradığı tanrıçaların sayısı kadar mütevazı değildir: Alkmene, Antiope, Kallisto, Danae, Aigina, Elektra, Europa, İo, Laodemenia, Leda, Maia, Niobe, Pluto, Semele, Taygete...
Zeus'un sevişmek istediği kadınlara yanaşma biçimleri de birbirinden ilginçtir. Karısı Hera'nın gözünün her an üstünde olduğunu bilen Zeus, çoğu kez kadınlarla bambaşka kılıklara bürünerek sevişir. Böylelikle karısının gazabından kurtulacağını sanır, ama her seferinde de Hera'ya yakalanır.
Mesela, Leda'ya aşık olan Zeus, bir kuğu biçimine dönüşerek Leda'yı baştan çıkartmış ve onunla birleşmiş. Ancak, karısı gibi aşıklarına da sadık kalamayan Zeus'un bu aşkı da diğerleri gibi pek çabuk küllenmiş. Bu kez de gönlünü Mykene kralı Elektryon'un kızı Alkmene'ye kaptırmış. Alkmene, o sıra amca oğlu Amphitryon ile evlenmek üzereymiş. Amphitryon'un Alkmene'den uzak kaldığı bir anı kollayan Zeus, Amphitryon kılığına girerek Alkmene ile sevişmiş. Aynı gecenin sabahında seferden dönen gerçek Amphitryon, karısından pek ilgi göremeyince kuşkuya kapılmış. Daha sonra aldatıldığını öğrenen Amphitryon, karısını diri diri yakmak istemiş. Ancak Zeus, Alkmene için hazırlanan odun yığını üzerine yağmur yağdırmış ve ateşi söndürmüş.
Zeus'un peşine düştüğü kadınlar, baş tanrının aşkına karşılık vermekte bazen o kadar da istekli olmamıştır. Örneğin güzeller güzeli Elektra, Zeus'un kendisini elde etmek istediğini öğrenince kutsal Palladion heykeline sığınarak tanrıdan korunmaya çalışmış. Ama Zeus buna öyle çok kızmış ki, heykeli gökten aşağı fırlatmış.
Argos kralı İnakhos'un kızı İo ile yaşadığı aşk da, Zeus'un istediğini almak konusundaki kararlılığına güzel bir örnektir. Zeus, Argos şehrindeki Hera tapınağında rahibe olan İo'yu görür ve hemen aşık olur. Zeus'un kıza yanaşmak istediğini öğrenen Hera büyük bir kıskançlığa kapılır. Zeus da kızı karısının öfkesinden korumak için onu beyaz bir ineğe dönüştürür. İnekle hiçbir ilişkisinin bulunmadığına dair karısına yeminler eder. Tanrıça Hera, kocasını bağışlamak için bir şart koşar: Zeus, İo'yu kendisine vermelidir. Ve Hera, İo'yu alarak başına bin gözlü dev Argos'u bekçi diker. Zeus yine boş durmaz ve haberci tanrı Hermes'i Argos'un üzerine salar, onu büyüleyerek öldürtür. Ama Hera bir at sineği musallat eder ineğe, İo deli gibi bir kıtadan diğerine koşar. En sonunda Mısır'a vardığında Zeus İo'yu yeniden insan şekline dönüştürerek onunla sevişir.
Bir erkeğe aşkını armağan eden kadınlar! Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten klişesine sakın inanmayın. Erkekler, düpedüz Jüpiter'den gelmedir. Mars, savaş tanrısı Ares'e Latinlerin verdiği addır ve erkekler birer kahraman savaşçı olmak için yaratıldıklarını sansalar da, aslında pek çoğu gel-geç aşklar peşinde koşan birer avcıdır. Ve bir avcıya gönlünüzü kaptırdıysanız bir ineğe dönüştürülmeye de, başınıza at sineklerinin musallat edilmesine de hazır ve dahası razı olmanız gerekebilir!
Paylaş