Paylaş
Gazeteciyi suçlamak kadar kolay bir davranış yoktur. Günah keçisi gibi, hangi olay ortaya çıksa kabahatli odur, bir insanın hayatına dair özel bilgiler yayınlansa, gene vur abalıya, yüklenilen gazetecidir.
Kamuoyu bir ölçünün tayininde yanıltılmaktadır.
Okurlar, hangi konuda olursa olsun gerçeği öğrenmek istemektedirler. Gerçeğin iyisi kötüsü yoktur, gerçek gerçektir. Bu gerçek kavramının içinde özel hayatlar da vardır. Hayatları kamuoyunun önündeki insanların özel hayatlarının dairesi çok dardır, hatta yoktur.
Çünkü insanlar onların her şeyini öğrenmek isterler, ünleri de, güçleri de buradan kaynaklanır.
Her şeyi de kamuoyuna aktaran gazetecilerdir.
Lady Di'nin ölüm biçimini suçlama vesilesi yapanlar, bir gazeteci düşmanlığı kampanyası başlattılar.
Bir cumhurbaşkanının, başbakanın sevgilisiyle yakalanması, âşığıyla görüntülenmesi, yasak aşkların ortaya konulmasında gazeteciler bir aracıdır, suç ortakları değildir.
Açıkçası bunu yapanlar demek istiyor ki, biz bunları yapalım ama kamuoyu duymasın, yani bizle suç ortağı olun. Bakıyorsunuz İngiltere'de bir bakanın sekreteriyle aşk yaşaması bütün gazetelerde yer alıyor. Amerika'da bir başkan adayının kaçak aşkı onu iktidar sevdasından vazgeçiriyor.
Bu tür haberler sadece bulvar gazetelerinin sayfalarında yer almıyor. Gizlilik herhalde sıradan insanların lüksü, kamuoyunun önündeki insanların böyle bir lüksü yaşamaya hakları yoktur.
Paparazzi yaftası altında gazetecileri toptan suçlayanlar, büyük ölçüde kamuoyunun önünden kaçırılacak yaşamları olanlardır.
Peki özel hayat ne olacak sorusunun doğru ama tepki uyandıran cevabı, olmayacaktır.
Fotoğraf çekmek için çalışanları suçlayamayız, o fotoğrafları seyretme isteği, tecessüs duygusu yaşadıkça, o fotoğrafları sayfalara aktaran editörler oldukça, onları çekenler de bulunacaktır.
Adı geçen olaydaki paparazziler, bir trafik suçu işlemişlerse, işini içinde tehdit ve şantaj varsa, bu zaten adi bir suçtur, gazetecilikle de ilgisi yoktur.
Birçok kişinin fotoğrafının ve haberinin öyle ya da böyle çıkmasını istedikleri, magazin dünyasında bilinen bir gerçektir.
Kişilerin paparazzi diye küçümsedikleri, hiç kuşkuları olmasın, onları efsaneleştiren ve efsanelerini devam ettiren basın emekçileridir. Kamuoyunun gündeminde nasıl kalabilirlerdi paparazziler olmasa?
Her gün kendilerinden kim bahsederdi o kaçak fotoğrafları çekilmese? Efsane olmanın da bir bedeli vardır; bu da kamuoyunun önünden kaçmamaktır.
Ayrıca gazetecilik öyle bir meslektir ki, insanlar bu mesleği ruh hallerine göre, kendileriyle olan ilişkilerine göre değerlendirirler. Başka hangi meslek bu kadar oynak ve kaygandır?
Mutlu haftalar dileğiyle.
Paylaş