Gazeteciye tatil yok

Seçkin TÜRESAY

Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasası, Meclis'te kabul edildi ve milletvekilleri ekim ayına kadar tatile girdi.

Gazeteciler de bu maratonun ardından yeni bir maratona başladılar.

Bazı meslekler 24 saattir ve bir ömürdür, bunların başında gazetecilik gelir.

Ankara temsilcimiz Sedat Ergin ve orada çalışan şefinden muhabirine kadar bütün arkadaşlar, 24 saat Meclis'te ve büroda nöbet tuttular. Meclis'te oy aralarında uyuklayan milletvekillerini bile onlar görüntülemek zorunda olduklarından uykusuzluk rekoru kırdılar.

Okuyucularımız elbette fark etmiştir, Meclis 24 saat çalıştı derken, buna en az gazeteci için 12 saat siz ekleyin, böylece o 24 saat gazeteciye 36 saat olarak yansır.

Ankara nöbetini tutanların fotoğraflarını, haberlerini İstanbul'da aynı mesleki özveriyi gösteren bir başka ekip karşılıyor ve hemen sayfaya yansıtıyordu. Hasan Kılıç, Necdet Tatlıcan, Nurettin Oktay, Esat Ayık, Hurşit Akyıl ve Fatma Saraç'tan kurulu gece ekibi günlerce sabahlayıp görevlerini başarı ile yerine getirdiler.

Evet, yasa çıktı, manevi bir ferahlık duyduk. Artık milletvekilleri uzun bir tatil yapabilirler, ama ne yazık ki biz gazetecilere tatil yok.

Mesleğin zorluğu da, güzelliği de burada.

ERKAN ABİ SAĞLIMIZA BAKIYOR

Tüketicinin Erkan Abisi'nin (Erkan Çelebi) soda haberi, Türkiye'de bir bomba gibi patladı. Her gün içtiğimiz sodaların içindeki nitratın bizi nasıl zehirlediğini tahlil raporlarıyla, belgelerle Erkan Abi ispatladı.

Daha sonra da bakanlık açıklama yaptı ve önlemler için çalışmalar başlattı.

Biz daima şunu düşünürüz; yetkililer, gazete sayfalarına geçmeden önce neden ellerindeki raporları yayınlamazlar, neden o ülkenin insanının sağlığına gereken önemi vermezler?

Erkan Abi'nin araştırmacı gazeteciliğiyle bir sorunumuz daha ortaya çıktı. Okurlarımız rahat olsun, Erkan Çelebi olayın sonuna kadar takipçisi olacak.

KABLOLU TV, TEKİN ARAL'IN GÖZETİMİNDE

Kablolu TV rezaleti bütün üyelerini canından bezdirdi. Her gün bir kanalın yok olduğunu, onun yerine bir test kanalının geldiğini görenler ne yapacağını şaşırdılar.

Önemli kanalların çoğu ile bütün kanalların ekranda göründüğü videoplex gitti.

Yazar ve çizer arkadaşımız Tekin Aral, bu işe el koydu, AL O KABLOYU... ve KABLO İNCELDİĞİ YERDEN KOPACAK yazılarıyla bütün televizyon seyircilerinin sesi oldu.

Okurlarımızın ortak derdini sergileyen Tekin Aral'a binlerce faks geliyor. Arkadaşımızın çevresinde toplanan izleyiciler, Tekin Aral'ın deyimiyle kesinlikle kazanacakları bir mücadele veriyorlar.

‘‘Çağdaşlığın kablosu olmaz'' diyen Aral, bu konuda sorun halledilinceye kadar işin peşini bırakmayacak.

Mutlu haftalar dileğiyle.