Seçkin Türesay: Gazetecinin özel yaşamı

Seçkin TÜRESAY
Haberin Devamı

Hürriyet'in birinci sayfasında çok ilgi çekici bir haber yayımlandı. Başlığı şuydu: ‘‘Pasaportu yiyemedi’’

Bir Türk, Danimarka'nın başkenti Kopenhag Havaalanı'na indi, bayan memura pasaportunu uzattı, sonra birden elinden kaparak kimliğinin ve fotoğrafının bulunduğu sayfaları çiğnemeye başladı.

Çünkü o zaman belirsiz kimlik yüzünden iade edemezler ve Danimarka'da kalırdı.

Bu gösterilere karşı tedbirli olan polis, elini Türk yolcunun ağzına soktu ve sayfaları çıkarttı.

Danimarka temsilcimiz Ünsal Turan'ın bu haberi, gerçekten büyük bir gazetecilik olayıydı.

Sadece yazıya dökülmemiş, ödül almaya hak kazanmış bir fotoğrafla belgelenmişti.

Her büyük, özel haberin ardında bir hikáye yatar. Biz de arkadaşımızın başarısının ardında yatan rastlantıyı ve gazetecinin her şeyden önce mesleğinin geldiği örneğini yansıttığından, size aktarıyoruz.

‘‘Bir gün önce, bir erkek torun sahibi yani dede olmuştum. Ertesi gün ise torunumuzun babasını ve hepimizi şok eden bir haber aldık. Damadımın babası, yani dünürüm vefat etmişti. Kızım hastanede yalnızdı. Ben de sürekli gözyaşı döken damadımı cenazesi için cuma günü gene THY uçağıyla İstanbul'a yolcu ediyordum. Havaalanına özel giriş kartım vardı.

Bu yüzden aprona kadar girdim. İstanbul'dan gelen THY uçağından inen Türk yolcular tek tek kontrolden geçti. Elinde bond çantası olan iyi giyimli Türk yolcudan şüphelenen bayan polis, pasaportu elinde tutarak yolcunun beklemesini istedi. Birkaç dakika geçmişti ki, Türk genci birden bayan polisin üzerine atılıp pasaportunu kaptı, resim ve açık kimliği bulunan sayfaları yırtarak ağzına atıp çiğnemeye başladı...

Ben hemen fotoğraf çekmeye başladım. Olaydan sonra, hiç tereddüt etmeden kızım ve torunumun yanına değil, doğruca büroya hareket ettim. Fotoğrafları ve haberi Frankfurt merkezimize ulaştırdım.’’

Yukarıdaki öykü mutlaka her gazetecinin hayatında bir kere yaşanmıştır.

Haber bulunduğu anda, gazeteci özel yaşamını unutur. İşte Ünsal Turan'ın da yaptığı budur.

Arkadaşımızı kutluyoruz, başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.

OSMANLI EKİ ÜZERİNE

Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunun 700. yılı dolayısıyla değişik, bölük pörçük yayınlar yapıldı.

Ancak bunların çoğu okurlara, bugünün kuşağına toplu bir fikir vermekten uzaktı.

Osmanlı'dan cumhuriyete geçişin bütün renklerini bilmeliydik, öğrenmeliydik ki bugünü ve geçmişimizi daha iyi anlayalım.

Konunun uzmanları, bilim adamları ve yazarlar, Osmanlı kavramını bütün yönleri ve boyutlarıyla bu ekte gündeme getirdiler. Bu ekin bir özelliği de reklam gelirlerinin bir kısmıyla bir tarihi eserin kazandırılmasıydı. Topkapı Sarayı Hünkar Hamamı restore edildi.

Osmanlı özel gazetesinde yer alarak, tarihi bir eserin restore edilmesine katkıda bulunan kuruluşlara teşekkür ederiz.

Mutlu haftalar dileğiyle.



Yazarın Tüm Yazıları