Paylaş
Yeni yılın ilk pazartesi günü ve ilk yazısında tüm okurlara merhaba.
98'in Hürriyet için farklı bir yanı var... Bu yıl Hürriyet'in kuruluşunun 50'nci yılı.
İlkelerden ödün vermeden geçen yarım asırlık bir yaşam...
HÜRRİYET, 50 yıllık yayın yaşamında, her gün aynı ilkenin ışığında hazırlanmıştır: Doğru habercilik.
Yarım yüzyılda iktidarlar değişmiş, darbeler yapılmış, Hürriyet bu ilkesinden taviz vermemiştir.
Doğru haberin birinci özelliği, bir gazetenin tüm kuruluşlara, tüm partilere, bütün düşüncelere, bütün eğilimlere aynı mesafede bulunmasıdır. Hürriyet ile ister iktidarda ister muhalefette olsunlar bütün partilerin arasındaki yakınlık ya da uzaklık eşittir. Bu ilişki de haber bağlamındadır.
Hiç kuşkusuz günlük bir yayın organında, zaman zaman bu mesafelerde milimetrik oynamalar olmuştur. Bunları da Hürriyet düzeltmiştir.
Elli yıllık yayın yaşamında, suçlamalara, yargılamalara sayfalarında yer veren Hürriyet, kişilik haklarını hep göz önünde bulundurmuştur.
Politikacıların, grupların Hürriyet'e yönelttikleri kimi eleştiriler, mesafe kavramını objektif değil sübjektif ölçütlerle değerlendirmelerinden kaynaklanmaktadır.
İktidardakiler çoğu zaman kendi çıkarları adına bu mesafeyi kısaltmak istemişler, eleştirilince de kendilerini Hürriyet'e uzak sanmışlardır. Bu, mesafe tayinindeki sübjektiflikten ileri gelmektedir.
Oysa mesafe aynıdır ama bu bir izafiyet meselesidir.
Bakış açınıza ve baktığınız dürbüne göre değişebilir.
Doğru haberi oluşturan yöntemler bellidir. Bunların başında bir gazetenin haber ağının genişliği gelir.
Hürriyet Haber Ajansı'nın yanı sıra Türkiye'nin ve dünyanın belli başlı şehirlerindeki büro ve muhabir ağı, haberi yerinde doğrulamamızı sağlar ve hatayı en aza indirger.
Hürriyet bu ilkesini uygularken böylece, başka ajansların geçtiği haberlerin gözlüğüyle haberi okurlarına iletme sakıncasından korunur.
Elli yıldır doğru, objektif haber veren Hürriyet, sadece sizin doğruları bilmeniz için yayınlanır.
Mutlu haftalar dileğiyle.
Paylaş