Paylaş
Okurlarımızdan bir ricamız var. Hürriyet'te yayınlanan bir haberi politikacılar ya da haberle ilgili yetkililer, haberde adı geçen kişiler onu yalanlarsa, lütfen onlara inanmakta acele etmeyin, bir iki gün bekleyin. O zaman Hürriyet'in haberinin doğru olduğunu anlayacaksınız.
Hürriyet'in haberleri uzun ve elli yıllık habercilik geleneğimize, kurallarımıza, ilkelerimize özgü bir prosedür sonunda oluşur.
Muhabirin yazdığı haber, değişik denetim mekanizmalarını aştıktan sonra yazı işleri masasına gelir, süzgeçlerden ve imbiklerden geçe geçe oluşur ve sayfalarımıza yansır.
Yanılma, hata oranı çok azdır. Bir yanılma varsa -övünerek söyleyelim, çok nadir başımıza gelir- düzeltmeyi görev sayarız.
Ne var ki, Türkiye'de başta politik çevreler olmak üzere, haber konusu olanların içgüdüsel refleksi, haberi yalanlamak, kamuoyunu yanıltmaktır.
İşte Hürriyet, kamuoyunu yanıltmaya çalışanların, doğruyu saklamaya teşebbüs edenlerin planlarını bozmaktadır.
Geçen haftalarda yazdığımız iki haber de hemen reddedilmiş, yalanlanmıştı.
Birincisi borsa kazançları ile ilgili vergi meselesiydi. Hatta bazı gazeteler bile Hürriyet'in yanlış anladığını yazdılar.
Kısa bir süre sonra muafiyet meselesi netleşince gene Hürriyet haklı çıktı.
Diğeri de ‘Hoca’nın Pazarlığı' başlığı ile manşetten yayınlanan haberdi. Bu haberde, Necmettin Erbakan'dan siyaset yasağının kaldırılması ve milletvekili seçilebilmesi için de Fazilet Partisi yetkililerinin Hoca pazarlığı yaptıkları, bunun karşılığında Tahkim Yasası'na evet diyecekleri belirtiliyordu.
Okurlarımız bu haberi de siyasetçilerin yalanladıklarını, böyle bir şey yok diye parti yöneticilerinin açıklamada bulunduklarını hatırlayacaklardır.
Ondan sonraki gelişmeler, resmi ağızlar'dan yapılan açıklamalar veya itiraflar Hürriyet'i doğruladı.
Öyleyse buradan bir gerçeği bir kez daha vurgulamak gerekiyor.
Hürriyet'in verdiği haber doğrudur, ne yazık ki yetkililerin gerçeği içlerine ve beyinlerine sindirmeleri için bir sürenin geçmesini beklemeliyiz.
Mutlu haftalar dileğiyle.
Paylaş