Seçkin Türesay: Basında Uğur Dündar haftası

Seçkin TÜRESAY
Haberin Devamı

Habercilikte geçen hafta Uğur Dündar Haftası damgası vardı.

Üst üste iki gün, Hürriyet'in habercilikteki öncülüğünün bayrağını o taşıdı.

Televizyonun zirvesindeki Uğur Dündar'ın yazılı basına muhteşem dönüşü benzetmesini yapan okurlarımız oldu.

Araştırmaya, belgeye dayanan gazetecilik her zaman okurların gözünde inandırıcılık kazanmıştır.

Spekülasyona, sansasyona dayalı gazetecilik sadece bir gün herkesi heyecanlandırır, gazeteyi ve gazeteciyi başarılı gibi gösterebilir, ertesi gün güven biter.

Cezaevi isyanları üzerine yazılanlar, yapılan yorumlar kamuoyunu uzun süre meşgul etti.

Bu sadece bir haber değildi, birçok kişi de mahkûm ailesi olarak durumla yakından ilgileniyordu.

Hiç kuşkusuz, bütün bunlar cezaevlerindeki duruma serinkanlı, belgesel yaklaşımı gerektiriyordu .

Bazı cezaevi yetkilileriyle muhkûmlar arasındaki ilişkileri, cezaevi düzenini de gözden geçirmek gerekiyordu.

Uğur Dündar'ın ‘‘Olacağı Buydu’’ araştırma/belgesel haberi konuyu bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyordu.

Devlet, hükümet ve cezaevleri bu sorunu halletmek için Uğur Dündar'ın bu yazısından yararlanmalı ve bu belgeyi önlerine koymalıdırlar.

Uğur Dündar'ın televizyondaki başarılarını bilenler, onun cesur televizyonculuğunu her zaman takdir edenler, şimdi de yazılı basındaki zirveye bir kez daha tırmanışını zevkle, sevgiyle ve inançla izliyorlar.

‘‘Seks, şantaj ve FP'li Vehbi’’ manşeti, siyaset ve şantaj kavramlarının nasıl iç içe iğrenç biçimde yürürlükte olduğunu göstermektedir.

O da gene bir başka araştırma gazeteciliğinin, gazetecilik derslerinde okutulacak bir örneğidir.

Arkadaşımız Uğur Dündar'ı kutluyoruz.

Eminiz o iki karpuzu bir koltukta taşıyacaktır. Televizyonu ve yazılı basını. Mutlu haftalar dileğiyle.



Yazarın Tüm Yazıları