Seçkin Türesay: Artık bu son olsun

Seçkin TÜRESAY

Ahmet Taner Kışlalı'nın bombayla öldürülmesi, Türkiye'nin ilerlemesini istemeyenlerin aşağılık, insanlık dışı oyunudur.

Basının amacı, bu oyunları ve gölgedeki oyuncuları teşhir ederek cezalarını verdirmektir.

Ülkemizin içindeki ve dışındaki provokatörler, varlıklarını sürdürebilmek, ahmak efendilerinden aldıkları emirleri yerine getirebilmek için komplolara başvuruyorlar.

Ancak karanlık isteklerine hiçbir zaman ulaşamayacaklar.

Ulusun bütün güçlerinin bir arada bir cenaze törenine katılması, bu saldırıyı düzenleyenler için önemli bir uyarıdır.

Cumhuriyeti, laikliği, Atatürkçülüğü bir yaşama biçimi olarak benimseyenlerin etkili ortak andıydı cenaze töreni.

Ahmet Taner Kışlalı, militan değildi...

Kışlalı, demokrasiye, laikliğe, Atatürk'e inanıyordu. Bu ülkeyi seven, bu ülkenin aydınlık yarınlarını kurmak isteyen herkesin inandığı kavramlara.

Onun için öldürüldü.

Hoşgörüyü derslerinde öğretmiş, bunu kendi yaşamında da ispatlamış bir bilim adamının, iyi niyetli bir hocanın bizim ülkemize ne kadar yararlı olduğunu bilenler bu kalleşliği affetmeyecekler ve unutmayacaklardır.

Şimdi basına düşen bir görev var.

Elbette cinayetleri unutturmamak. Devletten, hükümetten bunun sorumlularını, kısacası katilleri bulmasını istemek.

Olayı takip etmek, tozlu dosyalar ya da bilgisayar disketlerinde unutulmaya terk edilmemesi için çaba göstermek.

Basın aynı zamanda bunu kan davasına dönüştürmemek için de çaba harcamalıdır. Bu ülkede yaşayan herkesin, inanç cephelerinde öldürmesini/öldürülmesini önlemek de medyaya düşen sorumluluklar arasındadır.

Evet, bir takım fanatik yayınlar hariç basın bu sorumluluğunu, işlevini unutmamıştır.

Cenaze töreninden herhangi bir fotoğraf, zaten bir açıklamaya, bir yazıya, resim altına ihtiyaç göstermeyecek kadar hepimizin ruh halini yansıtıyordu.

Avrupa Birliği yolunda, Türk-Yunan dostluğunun oluşmaya başladığı bir sırada bu ölümler bizi çok daha dikkatli davranmaya çağırıyor.

Artık bu son olsun dileğiyle.