Paylaş
Yeni yılın ilk yazısında Türkiye'nin yarınına güvenle bakacağımızı söylemek aşırı iyimserlik olmasa gerek.
1999'un ilk günlerinde başta hükümet bunalımı olmak üzere yerel ve evrensel sorunlarımızın olduğunu hepimiz biliyoruz. Olumlu yanı bunu çözecek gücü kendimizde bulabilmemizdir.
Hiç kuşkusuz basına böyle günlerde önemli görevler düşmektedir.
Birinci kural, özellikle resmi ve sivil gruplara eşit mesafede durmak ve her eğilimin sesini, düşündüklerini kamuoyuna saptırmadan, çarpıtmadan duyurmaktır.
Ekonomiden siyasete kadar kendi düşüncelerimizi değil, başkalarının düşüncelerini okurlarımıza sunuyoruz.
Bir toplumun sorunlarını çözebilmesi, ülkeyi ileriye götürmesi için heyecanın ne kadar önemli bir unsur olduğunu biliyoruz.
Ancak bunun yanlış yönlendirmelerde kullanılışının da ne kadar kötü sonuçlara vardığını biliyoruz.
Diktatörler, despotlar, ulusal heyecanları kendi çıkarları için kullanarak ülkelerini felaketlere sürüklemişlerdir.
Aynı aymazlıkla dini de bu biçimde kullananlar vardır.
Türkiye bu hafta gene gerilimli ve kritik bir zaman dönemecindedir. Hükümetin kurulmasından veya kurulamamasından sonra olaylar zincirini gene Hürriyet'ten izleyeceksiniz.
Biz yeni yayın yılında da objektif, doğru habercilikten taviz vermeyeceğiz.
Biz her partiye karşı aynı duyarlılıktayız. Her sivil örgüte karşı aynı mesafedeyiz.
Politikayı ve yaşamı değerlendirirken, kısacası hayatı sayfalarımıza aktarırken bizi yönlendiren tek ilke, dürüstlüktür. Anayasa'dır, yasalardır ve Türkiye'nin esenliğidir.
Olayların en karmaşık olduğu dönemlerde bile Hürriyet, yumağı çözerek sizi gerçeğe ulaştırmak için çabalar.
Mutlu haftalar dileğiyle.
Paylaş