Paylaş
Öğrenci başarısının notla notla değerlendirilmesinin olumsuz etkileri olduğunu söylüyorsunuz. Nedir bunlar?
Öğrencilik günlerinizi hatırlayın. Sınava bir gün kala çalıştık, hatta sabahladık. Bilgilerimiz taze olduğu için hatırladık ve soruları cevaplamaya çalıştık ama sınavdan bir gün sonra neredeyse tüm bilgilerin uçup gittiğine şahit olduk. Neden? Çünkü öğrenmekten daha çok sınavı geçmek için çalıştık. Yapılan birçok araştırma ve deney tam da bu durumu gösteriyor. İşin ucunda not varsa kısa sürede öğrenme gerçekleşiyor ama öğrenme uzun vadede maalesef olumsuz etkileniyor. Çünkü not verme doğuştan getirdiğimiz öğrenme merakını olumsuz etkiliyor, hatta köreltiyor. Bir süre sonra amaç sadece dersten geçmek ya da yüksek puan almak oluyor.
Not, dersleri değersizleştiriyor mu yani?
Büyük ölçüde… Eğer bir dersin ortalamaya etkisi yüksekse o ders anlamsız bir şekilde öğrenci ve ebeveyn tarafından yüceltiliyor. Hayatta çok önemli olmasına rağmen ortalamaya etkisi düşük olan beden eğitimi, müzik ya da resim gibi dersler not yüzünden maalesef değersizleştiriliyor. Not vermenin diğer olumsuz yanı ise rekabetçiliği artırmasıdır. İşin içinde not ve sıralama varsa rekabet, yarış kaçınılmaz oluyor. Birçok eğitimci ve ebeveyn bu durumu ‘motivasyonu arttırıyor’ gerekçesi ile kulansa da çocukların psikolojilerine verdiği kalıcı zararı fark etmiyorlar. Rekabet hırsa ve arkadaşlıkların zedelenmesine yol açıyor. Eğitimin olması gereken kapsayıcılık özelliği not verme yüzünden zarar görüyor. Dikkat eksikliği, disleksi ya da gelişimsel sorunları olan çocuklar özel durumları dikkate alınmadan, düşük not nedeniyle sürekli ‘başarısız' etiketine maruz kalıyor. Bu tür özel durumları olan çocuklar maalesef eğitimden en az istifade eden öğrencilerin başında geliyor.
Peki, çocuğun psikolojisi nasıl etkileniyor?
Notun sahip olunan bilgi ve beceriyi ölçtüğü varsayımı hâlâ tartışmaya açıktır. Örneğin 6. sınıfa giden ve beden eğitimi notu 100 olan bir öğrencinin dersle ilgili tüm hedef davranışlarda becerili ve bilgili olduğunu varsayıyoruz. Ancak bu pek doğru değil. İngilizcesi 90-100 olan ama iki-üç cümle meramını anlatamayan öğrencilerin bu notunu nasıl değerlendirmeliyiz? Bu durum onun sınavda başarılı, ama gerçek yaşamda başarısız olduğunu düşündürüyor. Bir diğer sorun ise notların okunması ya da duyurulması. “Bunda ne sorun var?” diye düşünebilirsiniz ama düşük not alan ve arkadaşları tarafından alay edilen çocuğun yaşadığı duygusal şiddet onun eğitim hayatı ve ruh sağlığı için çok önemli olabiliyor. Bu durumun bir de eve yansıması var. Not yüzünden yaşanan acıları, travmaları, aile içi huzursuzları anlatacak olsak buraya sığmaz. Not verme olmadığında bu temel sıkıntı da doğal olarak ortadan kalkacaktır.
Not olmadan öğrencinin başarısını nasıl değerlendireceğiz?
Not vermek yerine değerlendirme yazılmalı. Bu, çocukların psikolojilerinin olumsuz etkilenmemesi açısından oldukça önemli. 1., 2. ve 3. sınıflarımızda olduğu gibi 4, 5, 6 ve 7. sınıflarda da not yerine geribildirim ve değerlendirme sistemine geçilmesinin hem öğrencilerin ruh sağlığı hem de eğitim kalitesi açısından daha faydalı olacaktır.
Paylaş