TÜRKIYE’de tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkmanın, geçmişe saygının, geleceğe güvenin temeli müzelerimize gösterilen özenden geçer. Dünyada bunun örnekleri çoktur. Müzelerde yapılan aktivitelerle insanlar müzeye çekilir. Müze sevgisi müzelerde yapılan toplantılarla geniş kitlelere yaygınlaştırılmış olur.
Türkiye’de yeni bir hareket olarak “müze sevgisini” insanlarımıza aşılamak için TÜROFED ve ATİD olarak bu kültür ve sanat ortamlarına gereken değeri vermek için harekete geçiyoruz. Turizmin önemli toplantılarını müze ortamlarına taşıyoruz. Ayrıca Ankara’da sanata ilgi duyanlarla kültür ve sanat mekanlarında yapacağımız tanıtım toplantılarını, buradan başlatacak projelerle geliştireceğiz. Böylece müzelere ilgi arttıkça müze sayısı artacaktır. Dolayısıyla Ankara’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere sanat ve kültürümüzü sunabilme imkanları çoğalacaktır.
Üzüntü veren ziyaretçi sayısı
Ankara Ziya Bey Caddesi’nde, Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi ve Sanat Galerisi’ni gezdik. Sergilenen değerli eserleri izledik. Müze, dünyada yaşayan birinin adına yapılan ilk müzelerden biri olarak tanınıyor.
Açılışı bir yıl önce yapılan müzenin, çevresindeki kamu kuruluşlarında binlerce çalışan olmasına rağmen, açıldığı günden bugüne kadar sadece 400 kişi tarafından ziyaret edildiğini öğrendik.
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın da geçen hafta ziyaret ettiği merkezin kuruluş felsefesi sanatçı Prof. Mustafa Ayaz’ın “Bizi yaşama bağlayan, bize güzel şeyler yaptıran özlemlerimiz, umutlarımızdır” sözlerinde saklı bulunuyor. Müzelerimizin ve kültür merkezlerimizin yaşamımızdaki yerlerinin devamı, onlara olan desteğimizi esirgemediğimiz sürece mümkün oluyor. Biz de bu nedenle sayın bakan gibi müzeyi giriş ücretini ödeyerek gezdik.
Müzede bize refakat eden Ayla ve Nilay Ayaz hanımlara bize verilen tanıtım broşürü ile birlikte bir de ziyaretçi adına hazırlanmış “sertifika” verilmesini önerdik. Böylece ziyaret edenin müzeyi unutamayacağını ve tatlı anıyı arkadaşlarına anlattıkça ziyaretçi sayısının artabileceğini söyledik.
Müzeyi yönetenler gerçekten bu sanat merkezinin yaşaması için projeler hazırlıyor; çabalar gösteriyorlar. İzlediğimiz “Liselerarası Resim Yarışması” sergisi de bu anlamda bir başlangıç olarak sunuluyor.
Bir sanat profesörü
Çaykara 1938 doğumlu Mustafa Ayaz, dünya galerilerinde eserleri sergilenen bir sanat profesörü olarak Türkiye’nin yurtdışında tanıtımına katkıda bulunuyor. Modern mimarisi ile gerçekten bugünün değil, geleceğin mutluluğunun yaşanabileceği bu müzeyi okurlarımıza sanat ve felsefe ile dolu çok keyifli bir gün geçirebilecekleri bir ortam olarak önermenin sevincini yaşıyorum.
ATİD olarak Ankara’da sanata ilgi duyanlarla kültür ve sanat mekanlarında yapacağımız tanıtım toplantılarını, buradan başlatacak projeler üzerinde, çalışmaya başlayacağız.
Özlediğimiz,geleceğe yönelik fikirlerin ve düşüncelerin görüşüldüğü bir başka toplantı ise Çayeli’nde yapılan Karadeniz Kurultayı’ydı. Türkiye’de turizm mevsimlik olmaktan çıktığının da bir işaretçisi olarak değerlendirebileceğim bir kurultay oldu. Toplantının ana fikrini oluşturan Karadeniz’de 100 Yer Projesi’ni sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin uluslararası bir başarısı olarak kabul ediyorum.