Turizmde Doğu Akdeniz dörtlüsü

BU yazım sizlere yeni yılın önemli bölgesel teşebbüslerinden biri olarak değerlendirdiğim toplantıların yapıldığı Beyrut ve Şam’dan ulaşıyor.

Doğu Akdeniz dörtlüsü bilinen Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün’ün güçlerini birleştirme kararı almasının ardından bu ülkelerin Turizm Bakanları ve turizm kuruluşları ile, Türkiye’nin turizm birikimlerinin yörenin gelişimindeki önemini ortaya koyan yararlı görüşmeler yaptık. Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi’ndeki heyetimiz Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın ErtuğrulGünay’ın Başkanlığında Bakanlık ve sektörün üst kuruluşları TÜROFED, TÜRSAB ve TYD temsilcilerinden oluşuyordu.
TÜROFED olarak da katkıda bulunacağımız alt komisyonlar aracılığı devam edecek bu görüşmeleri zamanın eskitemediği, kurvaziyer rotalarının vazgeçilmez limanlarının bulunduğu, Doğu Akdeniz’in eski günlerine döneceğinin işaretlerinden biri olarak kabul ediyorum. Daha önce de Anadolu Jet’le Şam’a ulaştığımızda, ilk düşündüğüm açılan bu yolun her iki ülkenin ve yörenin dostluğuna, turizmine yapabileceği olumlu katkılar olmuştu.
Mersin, Magosa, Beyrut ve Lazkiye’nin yakınlıkları ve geçmişte Üç Kız kardeş olarak bilinen Diyarbakır, Halep ve Şam’ın geçen zamanda Gaziantep, Şanlıurfa gibi yeni kardeşleri olduğunu da görüyoruz. Olayı Akdeniz Markası projesi kapsamında ele aldığımızda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Alanya’nın da uygulama alanına dahil edilmesi mümkün görülüyor.
Yine bu gelişmeye destek verebilecek bir çalışmanın temellerinden biri Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü Uluslararası Sempozyumu sırasında Bursa’da atılmıştı. Beyrut ve Şam’da da örneklerini gördüğümüz tarihi çarşılar, koruma - yaşatma çalışmaları kapsamında artık pek çok kentin gündemine girmiş durumda.
Kültür kentleri projeleri ile ülkelerimizdeki maddi ve maddi olmayan kültürel mirası, Şanlıurfa Sıra Geceleri gibi, dünya turizmine kazandırabileceğimizi düşünüyorum. Bu bağlamda Halep’in İslam Konferansı Örgütü tarafından İsfahan ile birlikte; 2006 yılında İslam Kültürünün Başkenti olarak seçildiğini göz ardı edilmemesi gereken bir imkan olarak hatırlatmak istedim.
Bölgenin ekonomik ve turistik değerinin artırılması için tanıtıma ve işbirliğine yönelik projeler kapsamında Türk zincir işletmelerin Şam ve Palmira’da başlattıkları otel işletmeciliğinin tüm bölgede öncü ve örnek olarak artacağını memnuniyetle ifade etmek isterim. Gaziantep-Halep Kültür Turizm Zenginliklerinin Tanıtımı Projesi’ni sonuçları itibarıyla turizm işletmecileri için hedef tayini açısından önemli bir teşebbüs olarak niteliyorum.
Geleceğin turizm hedefleri arasında bulunan Tarihsel ve kültürel yakınlığı olan ülkeler halen korudukları Roma, Bizans, İslam ve Osmanlı medeniyetlerinin de izlerini taşıyan yaşam kültürünü, tarihî ve kültürel varlıkları yerlerinde görmek isteyenleri, sağlanacak vize kolaylıkları ile, tarih ve kültür yolculuğuna davet etmektedir.
Yazımı Aşık Garibin
İşte geldim gidiyorum /Şen olasın Halep şehri /Çok ekmeğin tuzun yedim /Helal eyle Halep şehri?
Dizelerini 1500’lü yıllara dayanan ortak tarih ve kültürün bir ifadesi olarak hatırlatarak bitirmek istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları