Paylaş
Yaşam süresi uzadığında hiç kuşkusuz kronik hastalıklar ve sağlık açısından sürekli olarak bakıma muhtaç insan sayısı artıyor. Bu durum ulusal ekonomiler üzerine büyük yük getiriyor ve ülkelerin uyguladığı sağlık politikalarının değişime ayak uydurmasını zorunlu kılıyor.
Yaşanmakta olan bu değişim kapsamında özel sektör güçleniyor ve rekabet artıyor, bireylerin kendi sağlığı üzerinde hassasiyet göstermesi dolayısıyla daha hızlı ve kaliteli sağlık hizmeti talepleri artıyor. İnsanlar tatil yapmaya endeksli isteklerini sağlıkları için de kullanmaya başladı. Gelişmiş ülkelerin gayrı safi yurt için hasılalarının yüzde 10’u sağlık harcamalarına gidiyor. 2030 yılına kadar sağlık sektöründe beklenen 10 önemli gelişme içinde sağlık turizmi ilk sıralarda yer alıyor.
Sağlık turizmi (medikal turizm, termal turizm ve ileri yaş turizmi) bakımından çok önemli bir potansiyele sahip olan ülkemizin, dünya sağlık turizmi pastasından daha fazla pay alması doğrultusunda önemli çalışmalar yapılıyor. Özel sektörün sağlık sektörüne ilgisi her geçen gün artıyor. Ülkemizde verilen sağlık hizmetleri gelişmiş ülkeler düzeyini yakaladı ve hatta daha iyi duruma geldi.
100 MİLYAR DOLARLIK PASTA
Sağlık turizmi bakımından ülkemizde önemli bir potansiyel olmasına rağmen, 100 milyar dolarlık dünya sağlık turizmi pastasından ülkemizin aldığı pay yüzde 1 civarındadır. Bu payın yüzde 10’lar seviyesine çıkarılmasında sağlık köyleri konseptinin geliştirilmesi, uygulanması ve teşvik edilmesi bu aşamada önem arz etmektedir.
Sağlık Köyleri genelde uygun iklim ve doğa koşullarının oluştuğu ortamlarda, tıbbi imkanların koruyucu ve destekleyici olarak kullanıldığı yerleşim birimlerini ifade etmektedir. Avrupa’da Alp Dağlarında birçok köyün bu anlamda ciddi gelir sağladığı bilinmektedir. Özellikle ağır ve uzun tedaviler sonrasındaki iyileşme sürecinde tıbbi imkanların da sunulduğu doğal ortamlar büyük talep görmektedir. Buralar her türlü ulaşım imkanı ve büyük sağlık merkezlerinin konsültasyon destekleri ile tıbbi destek, kaplıca ve ileri yaş konusunda hizmet sunmaktadır. Kış turizmi merkezlerinin sezon dışında esenlendirme, ön teşhis ve tedavi merkezleri olarak yeni bir kimlik kazanmaları da söz konusu olabilecektir.
Diğer taraftan sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşmak için, resmi ve özel sektör kuruluşlarının diğer ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşları ile işbirliği yapması, sağlık hizmetleriyle diğer turizm imkanlarının entegre olarak paket halinde sunulması, sigorta şirketleriyle koordinasyon sağlanması, tur operatörleri ve seyahat acentelerinin paket programlar yapması, ülkemiz turizminin en başta gelen sorunu olan tanıtım eksikliği sorununun sağlık turizmi açısından giderilmesi, etkili tanıtım kampanyaları düzenlenmesi, sağlık fuarlarına gereken ilginin gösterilmesi ve katılımın teşvik edilmesi, sağlık turizmi ile ilgili yatırımların ve yabancı sermayenin teşvik edilmesi önem arz eden hususlar olarak değerlendirilmelidir.
AVANTAJLAR
Dünya standartlarında hastaneler, akredite olmuş sağlık kuruluşları, kaliteli ve ucuz hizmet, 60’a yakın tıp fakültesi, özel sağlık kuruluşlarının gelişmiş ülkelerle rekabet seviyeye gelmesi, modern kaplıca tesisleri, güvenli ve dostça bir ortam yanında Karadeniz bölgesinde ve Kaz Dağlarındaki değerler sağlık turizmi açısından ülkemizin avantajıdır.
Paylaş