EXPO için hedef büyütmek gerekli

TÜRKİYE olarak başarılı katılımlarımız arasında yer alacak Shanghay EXPO 31 Ekim 2010 günü kapandı.

Uluslararası Sergiler Komitesi (BIE) kurallarına göre gerçekleşen EXPO’ların (Expositions = Evrensel Sergiler) tarihi 1851 yılına dayanmaktadır. Şimdiye kadar 66 kez gerçekleşen EXPO’larda, ülkeler arası ticaret ve kültür paylaşımı hedeflenmektedir. Uluslararası her etkinliğin, hedefleri arasına konabildiği sürece, sadece yapıldığı yörenin değil tüm ülkenin ekonomisi, turizmi ve toplumsal yaşamı açısından da ülkenin dışa açılan yüzü olarak çok önemli kazanımlar sağlayacağı unutulmamalıdır.
Üyesi olduğum, Dünya Turizm Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu’nun (FIJET) önceki Genel Kurul çalışmaları EXPO başlamadan önce Shanghay’da yapılmıştı. Türkiye’den katılan heyet üyelerinin gezi izlenimlerinden beklenen ziyaretçi sayısının 70 milyon olarak tahmin edildiğini öğrenmiştim. Gerçekten çok iddialı bir hedefti. Shanghay EXPO 2010 Sonuç raporuna göre 73 milyon kişi tarafından ziyaret edildi ve hedef fazlası ile gerçekleşti.

Yapıcı rekabetin önemi

Duyumlarımız, Çinlilerin önünde uzun kuyruklar oluşturduğu, tasarım (Çatalhöyük), tema (uygarlıkların beşiği), sergileme zenginliği ve çeşitli etkinlikleriyle yerel ve yabancı basın yanında EXPO tarafından da ilgi ile izlenen Türkiye standı fuarın bitiminde söküleceği yönünde. EXPO alanının Shanghay kentinde çok amaçlı olarak yeni bir kimlikle korunacağı bilinmekteydi. 7,5 milyon kişinin ziyaret ettiği standımız Çin’le turizm ve ticaret alanındaki yeni hedeflerimiz için Shanghay’daki merkezimiz olabilirdi.
Bu yazımızla, katılımda başarılı olduğumuz bir alanda gerçekleştirmeye talip olduğumuz EXPO’ları aynı yüksek hedeflerle planlamak ve gerçekleştirmek için mütevazı hedeflerle yetinmemek gerektiğini karar vericilere iletebilmeyi amaçlıyoruz. EXPO ve benzeri (Kültür Başkentleri gibi) etkinlilerde seçime katılan üyeler için üyelerin üzerinde durdukları önemli konular kentteki altyapı, yaşam tarzı için çok önemli olanı ise gönüllüler olarak tanımlanan halkın ilgisi.
Söz gelimi Milano ile İzmir arasındaki tercihte bu tespit İzmir’de 10 bin kişi iken, Milano’da 38 bin kişiydi. Shanghay’da ise 140 bin gönüllü EXPO için önceden hazırlandı; tüm kent yakın çevresiyle birlikte bu etkinlik için ilk günden itibaren elele vermişti. Uluslararası etkinliklerin paylaşımcı ve katılımcı bir anlayışla planlanması ve kentsel yaşam, seçici kurulların kararlarını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle ülke genelinde yapıcı ve destekleyici bir rekabet ortamında hareket edilmesi gerekmektedir.

İzlenimler paylaşılmalı

Karar aşamasında katkı sağlayanlar (meslek ve sivil toplum kuruluşları gibi) ile sınırlı kalmayan, çevresine ve ülkenin ilgili yörelerine uzanan, paylaşım ve katılımın yüksek olduğu etkinlikler her zaman daha başarılı oluyor. Çin’in EXPO 2010 öncesinde bunu gerçekleştirdiğini yine fuar öncesinde yapılan yayınlardan izlemiştik. Çevreye ve Pekin’e kadar uzanan geziler, turizm açısından katkı sağlarken kentteki konaklama talebinin aşırı yüklenmesini önlemişti.
İzmir ve Ankara için yapılan 50 milyon ziyaretçi hedefini Türkiye’nin bölgesinde kazandığı yeni konum ve katılımcı ülkelerin tatmin olabileceği bir seviyede yeniden gözden geçirilmesi konusunu gündeme getirmek istiyorum. Antalya’nın da daha yüksek hedeflerle katılabileceği uluslararası sergiler ortamının yapıcı bir rekabet anlayışı ile değerlendirilmesi görüşündeyim.
Shanghay ve daha önceki etkinliklere katılan Türk EXPO Komitesi’nin izlenim ve önerilerini kamuoyu ile paylaşmalarını bekliyoruz. EXPO Seçicilerinin bundan sonra düzenlenecek EXPO’lar için hedefler ve altyapılar konusunda daha titiz olacaklarını sanıyor; bu açıdan verilecek mesajlarla TÜROFED ve meslek kuruluşları olarak bizlere, katılımcılık ve benimsenme davranışları açısından da yörelerimize yardımcı olacaklarını umuyorum.
Yazarın Tüm Yazıları