Bak postacı geliyor

BAYRAM tatilinde posta kutuları hiç dikkatinizi çekti mi? Ya postacılar, onları gördünüz mü? Bayramlaşmak için uğradılar mı?

Öğrendiğimiz okul şarkıları arasında “Bak Postacı Geliyor”u hatırlamayan yoktur herhalde. Duygularını “GÖRÜLMÜŞTÜR” damgalı mektuplarla ifade etmek zorunda kalmasına rağmen, Nazım Hikmet dostlarından gelen mektupları “bir sıhhat işareti” olarak tanımlıyor. Postacılar Dilek ve arzularımızı taşıyan; duygu ve düşüncelerimizi sonsuza kadar saklayan mektuplar yerine fatura ve ekstreler dağıtıyorlar; ucu yanık, duyguların şifreli cümlelerle ifade edildiği asker mektuplarını onlar da çok nadir görüyorlar.

Bir dönem de gittikleri ülkelerden ailelerine posta kartı göndermeyenler tatile gitmiş kabul edilmez ve döndüklerinde kendilerine ufak tatlı cezalar verilirmiş. Haberleşmenin telefonlara ve internete bağımlı hale gelmesiyle giderek azalan mektup ve posta kartı gönderme alışkanlığının tüm dünyada yeniden eski yerini alması için Türkiye’nin önderliğinde, UNESCO’nun 2011 Evliya Çelebi yılını da içeren, bir kampanya başlatılmasını önermek istiyorum.
Seyahatnameleri (Gezi Notları/Mektupları)’nı yenileyecek gençleri özendirmek için UNESCO Türkiye Milli Komitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yapacağımız bir kampanya ile tatilde en güzel mektup ve posta kartı yazan dünya gençlerini TÜROFED olarak ödüllendirmek istiyoruz.

Pul kolleksiyonları

Posta pullarının aynı zamanda koleksiyon amacıyla da değerlendirilmesini ifade eden ve zaman içersinde ilgi alanını İlk Gün Zarfı, Özel Gün Damgası, Posta Kartı ve benzerlerini biriktirme yönünde genişleterek dünya çapında bir ilgi alanı haline gelen Pulculuk (Filateli) bu anlamda da tekrar dünya çapındaki eski önemine kavuşmayı beklemektedir. Sevdiklerimize hep özel olarak paylaşmayı teklif ettiğimiz ve belki de bize ilk biriktirme alışkanlığı veren pul koleksiyonlarımız için tekrar ve gençlerimizle başlayacak bir proje önerebiliriz. Daha önceleri çıkarılmış olan illerimiz pullarının tekrar basılması ve bunların birer pul defteri içinde gençlerimize armağan edilmesi bu anlamda bir başlangıç olabilir. Bu kampanyaya ülkemizi ziyaret eden konuk gençlerimizi de dahil ederek dünya çapında filateli dostlarına sahip olabiliriz.

Pul, bağımsızlık sembolü

Ülkelerin adını taşıyan birer kıymet olan Posta pulları bir ülkenin kültürel, politik, turistik ve ekonomik tanıtımı yanında bayrak gibi bağımsızlık sembolü olarak da kabul edilmişlerdir. Türk Posta İdaresi (PTT) de duygularımızı, hasretlerimizi, sevinçlerimizi bizlere ulaştıran bir kurum olarak toplumsal yaşamımızdaki yerini korumaktadır. Tarihi boyunca ülkenin güzelliklerini çıkardığı pullara yansıtmada büyük özen gösteren bu köklü kuruluşumuzla tanıtım açısından da önemli projeler yapılabileceğini düşünüyorum. Bu projeler PTT’nin ikinci harfi tellerine kuşların konduğu Telgrafı, ELT’nin mektup telgraf olduğunu, “Salimen vasıl olduk” cümlesini MORS alfabesi ile ifade etmeyi içerebilir. Günümüzde Toplumsal hizmet alanında yeni arayışlar ve projeler geliştiren, hizmet kalitesini yükselten Türkiye Posta İdaresi için dünya posta idareleri ile iletişim kurmak geçmişe göre daha kolay.

Pulu hazır posta kartları

PTT’nin özel günler ve kutlamalar için bastığı pullar arasına turizm işletmelerimizin dahil edilmesi; konuklarımıza pulu hazır posta kartları verilmesi gibi bir dizi yenilik dünyada unutulmaya başlayan mektup ve yazarak haberleşme alışkanlığını tekrar gündeme taşıyacaktır.
Sizce Karadeniz’den İstanbul’daki amca oğluna çekilen ELT:
Fadime TARİ’yadur*. TARİ yoladur. Küverteyedur. Tireyun tipinedur. Çantasi yaninadur. Anahtari pendedur
Başlı başına bir seyahatname değil mi; Ya da halk anlatımının ince nüktelerini çözdüğünüz zaman gezi edebiyatı oluşturmak için bir başlangıç cümlesi olabilir mi?

* Denizyollarının TARI Vapuruyla yola çıkan Fadime’nin güvertede, direğin altında çantası ile birlikte olduğunu; ama anahtarı merak etmemesini bildiriyor.
Yazarın Tüm Yazıları